Bugün günlerden Cuma.. Mısır tarihinde yeni bir başlangıç için önemli bir tarih..
Bizler tarihin yaşayan tanıklarıyız. Biz yaşarken Sovyetler Birliği dağıldı. Biz yaşarken Avrupa Birliği kuruldu. Biz yaşarken internet icad oldu. Biz yaşarken GENOM’u tanıdık..
Biz yaşarken o kadar çek şey oldu ki..
4.2.2011 yeni bir başlangıç için önemli bir tarih olarak not düşülecek..
Herkes geleceğe ilişkin bir tahminde bulunuyor. Bir beklentisi var. Ama asıl geleceğin inşasında sorumluluk kuşananlar kazanacak, sonuç ne olursa olsun.
Hem bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır murat edilmiş olamaz mı?
Şimdi dua zamanıdır. Zaten dualarımız olmasaydı ne işe yarardık ki..
Bu olaylar durulup, Türkiye’de seçimler tamamlanıp, yeni parlamento göreve başladığı günlerde biz Mekke yolunda olacağız..
Belki o gün Mısır’ı, Tunus’u konuşmuyor olacağız, ama konuşacağımız başka şeyler mutlaka olacaktır.. Çünkü bu iş burada bitmeyecek. Daha önümüzde ince ve uzun bir yol var..
Biz 20 Haziran’la 4 Temmuz arasında Peygamberimizin ayak izleri üzerinde koşuyor olacağız.. Gazeteden 100 kişi ve bir o kadar da kurada kazananların aile ve yakın çevreleri ve diğer okurlarımızdan oluşan 200-250 kişilik bir yolculuk bu..
Yeniden Mekke’ye, Medine’ye, Hz. İbrahim’in yaşadığı günlere döneceğiz. Hz. Adem ve Havva Aleyhisselamın evine, Anayurdumuza gidip, zaman ve mekan ötesinden bugüne bakacağız..
Kampanya bugün başlayacak ve 24 Mart’ta bitecek. Yani bizim Umre adayları belli olduğunda, öte yandan yeni parlamentoya aday isimlerin adları da belli olmaya başlayacak.. Oyumuzu verip gideceğiz. Dönüşümüzde, Türkiye’de büyük ihtimalle Anayasa tartışmaları başlamış olacak..
Biz Mekke-i Mükerreme’ye vardığımızda Bin Ali hâlâ Cidde’de münzevi hayatına devam ediyor olacak mı bilmiyorum..
Niye Riyad değil de Cidde.. Neden Mekke ya da Medine değil ya da. Biliyorum, Riyad siyasi bir merkez.. Tunus diktatörünün siyaset yapmasını istemiyor Suud yönetimi. Bir de kaybedenin dostu olmaz. Şimdi artık cüzzamlı gibi herkes ondan uzak durur. Uğursuz görülür. Talihinin bulaşıcı olmasından korkulur.. Bin Ali herhalde Cidde’de ticaret yapacak değil.
Mekke ve Medine’ye de gidemez. Çünkü Müslümanların yüzüne bakacak hali yok..
Eee, “zulm ile abad olunmaz”, “bu dünya etme bulma dünyasıdır” diye boşuna dememişler.
Bu Cuma günü biz, meydanlarda, ya da sokaklarda, camilerde, tüm Türkiye’de ve hatta birçok İslam ülkesinde, zalim diktatörleri lanetliyor olacağız. Şehidlerimiz için ise gıyabi cenaze namazı kılacak, Mısır İntifadasının özgürlük direnişlerinin zaferi için dua edeceğiz..
Bu dünya ahiretin tarlasıdır.. Ahirette yeriniz neresidir görmek isterseniz, Allah’ın sizi bu dünyada ne ile meşgul ettiğine bakın..
Biz öbür dünyada yaptıklarımızdan ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan, söylediklerimizden ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizden hesaba çekileceğiz.. Ve birbirimize şahid tutulacağız.. Dünyada kimle dostsanız, ahrette de onlarla buluşacaksınız..
Biz bu yolculukta bir bakıma şahidliklerimizi çoğaltıyor, kendimize ahretlik kardeşler edinmiş olacağız.. Aslında anayurdumuzda kardeşlik şuuruna varacağız.
Hani derler ya, bir sadaka, bin belayı defeder diye, bütün bu işler birer sadakadır, Allah’ın varlığına ve birliğine, onun şeriatına sadakatle bağlı olmanın ifadesidir.. Şehid, şahid, sadaka / sadakat, tasdik bize hep aynı istikameti göstermiyor mu?
Hani haksızlıklar karşısında susmayacaktık. Hani doğu da, batı da Allah’ındı, hani doğudaki mü’minin acısını, batıdaki duymazsa bizden değildi.. Evet işte tam da bugün yüzümüzü kıbleye dönmemiz ya da Mısır’daki zulüm iktidarına karşı çıkmamız aynı kaynaktan beslenen davranışlardır.
Sahi, siz Mekke’de, sadece Hz. İbrahim’e gelen şeytanı mı taşlıyorsunuz, yoksa kendi şeytanınızı mı? Hani Hz. İbrahim kendine gelen şeytanı taşlamıştı.
Ya da sizin İsmailiniz kim ya da ne?
Haacer annemizin ayak izlerinde koşarken ne düşünüyorsunuz?
Ben Umrede, ritüeller, sembollerin arkasındaki mesajı anlatmaya çalışacağım..
Yeni bir güne doğarken, herkese merhaba. Selam ve dua ile..
Not: Bugün Cuma namazından sonra Mısır’daki diktatörlük rejimine karşı sesimizi yükseltmek, direnişi selamlamak ve şehitlerimiz için biz Beyazıt Meydanı’nda olacağız. Sizleri de şeytan taşlamaya bekleriz.