Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Bütünleştirici değerlerin keşfi...

Bütünleştirici değerlerin keşfi...

Sadece belli belirsiz bir sınır ve ülke değiştirdiğinizi anlatan birtakım levhalar... Schengen'e tabi ülkelerin birinden diğerine, sadece bir hoş geldin levhası ile karşılaşıp, duraksamaya bile gerek olmadan geçebilmek, Türkiye'den gitmiş birisi için alışılmadık ve güzel bir şey...

Geçtiğimiz hafta sonu tam olarak öyle olmasa da benzer bir şey yaşadık ve devlet görevlileri, akademisyenler, medya mensupları ve halktan oluşan bir ekip, Şanlıurfa'dan Suriye'ye sadece nüfus cüzdanlarımızla geçtik...

Dönüşte 1980'den beri kapalı olan Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapmamız da anlaşıldığı kadarıyla önemli bir olaydı. Suriye tarafındaki Ayn al Arap kasabası ve Türkiye tarafındaki Suruç'ta heyetimizi taşıyan araçları izleyenler; bu ilk adımı, sınır kapısının kısa süre içinde açılacağının müjdesi olarak kabul ettiler belki de. Çünkü sınır kapısının tekrar devreye girmesinin, onlar açısından anlamı büyük.

Şanlıurfa Valiliği tarafından "Ortak Tarih ve Medeniyetin İzlerini Sürmek" projesinin ilk adımlarından birisi olan ve ortak mirasın Şanlıurfa boyutunun konu edildiği Süleyman Şah Buluşmaları, akademisyen ve gazetecilerin konuşmacı oldukları sempozyumun ardından, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Şah'ın Caber Kalesi yakınlarındaki türbesini ziyaret ve ardından Halep'te bir gezi ve çeşitli temasları kapsıyordu.

Ülkemiz sınırları dışında bulunsa da, üzerinde bayrağımızın dalgalandığı Süleyman Şah Türbesi ziyareti sırasında düzenlenen Osmanlı'nın kurucu boylarından olan Karakeçililerin Türkiye ve Suriye'de yaşayan torunlarını bir araya getiren buluşma yemeği, bölgenin ne kadar çok ortak yönü olduğunu açıkça ortaya koyuyordu.

Sınırın iki tarafında bulunup, birbirlerini görebilmek için eskiden bayramları beklemek zorunda kalan ve 'keşke her zaman bayram olsa' dileğini sıkça tekrarlayan insanların, vizeler karşılıklı olarak kaldırıldığı için artık rahatça görüşüyor olmalarından duydukları memnuniyet gözlerinden okunuyordu.

137 bin öğrencisi olan Halep Üniversitesi'ne yapılan ziyarette, eğitim alanında yapılabilecek işbirliği imkanlarının sınırsız olduğunun farkına vardık. Türkiye'den bazı üniversitelerle bazı münasebetler oluşturduklarını belirten Halep Üniversitesi yöneticileri, bunun daha da geliştirilmesi gerektiği ısrarla vurguladılar.

Hızlı bir tempoyla yaşadığımız geçtiğimiz hafta sonu, bakış açıları ne kadar farklı olursa olsun, ülkemiz insanı arasındaki ortak noktaların ne kadar çok olduğunu anlama fırsatı verdi.

Akademik çevrelerden, çeşitli medya kuruluşlarından ve halktan katılımcıların bir araya geldiği program, Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan'ın vurguladığı gibi, "Yeni Türkiye'nin yönünün, ideolojilerin meydana getireceği ayrılıklardan değil, bütünleştirici ortak değerlerin keşfedilmesinden geçtiği" gerçeğini bir kez daha ortaya koymuş oldu.

Nuri Okutan, ülkemizin belki de her ilinin ihtiyacı olan sıra dışı valilerden birisi. Daha önce bulunduğu illerde yürüttüğü başarılı faaliyetlerin ardından geldiği Şanlıurfa'da da, bu ilin ve çevresinin özellik ve gereklerine göre, çalışmalarını sürdürüyor.

Şanlıurfa'nın tarihi misyonundan hareketle düzenlenen, Türklerin Gözüyle Araplar ve Arapların Gözüyle Türkler sempozyumlarından sonra başlatılan Ortak Tarih ve Medeniyetin İzlerini Sürmek girişimi, sonraki dönemde atılacak adımlarla kapsamı daha da genişletilecek bir proje.

Şanlıurfa merkezli olarak gerçekleştirilen her bir proje, sadece ülkemiz insanı arasındaki ortak noktaları tebarüz ettirmekle kalmıyor; bulunduğumuz bölge insanları arasındaki ortak alanların ne kadar geniş olduğunu da ortaya koyuyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi