Önce Şemdinli, sonra Kandil...

Önce Şemdinli, sonra Kandil...

Önce hukuk bombalandı. Nerede? Şemdinli davasında. Ne oldu? Şemdinli davasında tutuklu bulunan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş ilk duruşmada tahliye edildi.

Ayrıca... Dün de silahları teslim edildi ve Batı’ya tayinleri çıktı.

Askeri mahkemenin ilk duruşmada tahliye ettiği sanıklara...

Van’daki sivil mahkeme ne ceza vermişti?

39 yıl, beş ay, on gün...

Hukuk güya aynı hukuk...

Ama karar çok farklı.

Nasıl oluyor?

Sivilin ‘kırk yıl’ verdiğini askerin bıraktığı bir hukuk devleti biliyor musunuz?

Aynı okullarda, aynı hocalardan, aynı hukuku okumuyorlar mı?

Bu nasıl bir uygulamadır?

Galiba en uygun cevap şu:

Bu, hukuku kanırtan bir uygulamadır.

***

Süreci hatırlayın:

Olayı soruşturan Savcı Ferhat Sarıkaya, iddianamesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a yer verince, Genelkurmay çok sert tepki gösterdi.

Adalet Bakanlığı’nın görevlendirdiği iki müfettiş Sarıkaya hakkında ‘CMK’ya göre iddianamede bulunmaması gereken hususlara yer vermek’ suçlamasında bulundu, HSYK da görevden aldı.

Van Başsavcılığı hakkında inceleme başlatıldı.

Davada, bombalamanın iki askerle bir itirafçıdan oluşan ‘çetenin işi’ olduğuna karar veren Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz’i ‘çete kurmak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs ve yaralama’ suçlarından 39 yıl 5 ay 10’ar gün hapse mahkûm etti.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, görevsizlik kararı verdi.

Dosya, terör, örgüt ve devletin birliğini bozmaya yönelik eylem davalarına bakan 9. Daire’ye gönderildi.

Kararı eksik soruşturma gerekçesiyle bozan 9. Daire, sanıkların eylemini ‘terörle mücadele görevleri kapsamında’ gördü ve yargılamanın askeri mahkemede yapılmasını istedi.

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı askeri mahkemeye göndermeyince hákim hakkında inceleme başlatıldı. Atama kararnameleri sonucu yenilenen mahkeme heyeti, dosyayı askeri mahkemeye gönderdi.

Eğer eski yazılara dönüp bakarsanız, benim o zaman ‘Elveda Şemdinli’ diye yazdığımı görürsünüz.

Keşke...

Bir gün de şu ülke, ‘pazusu güçlüden’ yana değil de, hukuktan yana tavır alsa da bizleri şaşırtsa.

***

Ama bunun için öncelikle ‘çift başlı yargıdan’ vazgeçmek gerekiyor.

Gelişmiş hiçbir ülkede, kitap evine bomba atan, keşif yapan savcıyı tarayan ve halk tarafından suçüstü yakalanan sanık ‘askeri mahkemede’ yargılanmaz.

Geçerli olan doğal hukuk, doğal yargıçtır.

Askeri mahkeme ya yoktur... Ya da varsa, sadece askeri disiplin suçuna bakar.

Sicil amirinin hákim olduğu mahkeme olur mu?

Olursa ne olur?

‘Bomba atan bırakılacaaak, bırak’ olur.

***

Dün sabah...

Bu gelişmelere hukuk çevrelerinin tepkilerini okurken, Kandil’in bombalandığını öğrendim.

Hukuku bombalayan...

Hukukun üstünlüğünü yok sayan...

Asker, sivil ayrımı yapan...

Çağdaş bir devlet yerine, İttihat ve Terakki üslubu sürdüren bir toplum, huzura erer mi?

Nereyi bombalarsa bombalasın huzura eremez.

***

Şemdinli davası ışığında...

Kim buranın demokratik açılım yapacağına, Kürt sorununu çözeceğine inanır Allah aşkına?

Hukuk yok ise...

Gözümüzle gördüğümüze ‘yalandır’ deniyorsa...

Ne demokrasi olur, ne demokratikleşme.

On yıl sonra da ‘bunun bir hata’ olduğunu duyarız ama iç içten çoktan geçmiş olur...

Bu arada biz bombalar dururuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi