Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Bu politika ülkeye bir şey kazandırmaz

Bu politika ülkeye bir şey kazandırmaz

Tunus'ta başlayıp Arap dünyasını saran halk ayaklanması elbette ülkemizi Batılı ülkelerden çok daha ilgilendiriyor, ilgilendirmesi gerekiyor. Çünkü; hepsiyle yüzyıllara dayanan ilişkimiz var. Bunun da ötesinde Kuzey Afrika'dan Yemen'e kadar şu anda karmaşanın içindeki ülkeler bölgemizin ülkeleri. Kısacası bizim bölgemizde olaylar oluyor, insanlar öldürülüyor, yönetimler değişiyor, daha doğrusu değişmek mecburiyetinde bırakılıyor. Tüm bunların siyasilerimiz tarafından konu edinilmesi gerekli ama tartışmalar bazen anlamsız ve gereksiz boyutlara çekiliyor. Sırf iç politika malzemesi olarak kullanmak adına konuyu özünden saptırıp bizi şu anda ilgilendirmeyen noktalara çekilmesini insan anlamakta zorluk çekiyor. Böyle politika olmaz/olmaması gerekir demekten kendisini alamıyor.

Başbakan Erdoğan Mısır'da olaylar patlak verdiğinde yaptığı açıklama ile Mübarek'in halkın demokratik isteklerine cevap vermesini istedi. Bu çağrı içeride farklı tepkiler aldı. Kimin haklı kimin haksız olduğu da pek önemli değil. Çünkü herkes bakış açısına ve konumuna göre değerlendirme yapmıştır, yapmaktadır.

Olaylar Libya'ya sıçrayıp yüzlerce kişinin öldürüldüğü haberleri gelmeye başlayınca bazı kesimlerde Mısır'a yönelik açıklamalarını Libya için niçin yapmadığına dair Başbakan'a eleştiriler yükseldi. Bu eleştiriler haklı bile olsa Libya'da halen 25 bin vatandaşımızın bulunduğunu dikkate almadan iç politika malzemesi yapmanın, Başbakan'ı köşeye sıkıştırarak puan toplama gayretinde olmanın ciddi bir politika olarak nitelendirilmesi sanıyorum mümkün değildir. Şu anda iktidara düşen en kısa zamanda Libya'daki vatandaşlarımızı ülkemize getirmek, bunun için gerekli çalışmaları yapmaktır. Şu anda ne Başbakan'a daha önce Libya'da verilmiş olan ödülün ne de Mübarek'e yaptığı çağrıyı Kaddafi'ye yapıp yapmayacağının önemi vardır. Önemli olan Libya'daki vatandaşlarımızın hayatıdır. İlk günden itibaren Libya'daki vatandaşlarımızı ülkemize getirmek için harekete geçilmiştir. Ancak, olaylar sebebiyle muhatap bulmak zorlaşmıştır. Bu arada ülkemiz aleyhine bazı açıklamalar gündeme gelmiş, böylece şartlar daha da zorlaşmıştır. Bu noktada devlet adamlarına düşen hamasi nutuklar atmak değil, serinkanlılıkla insanlarımızı o cehennemden kurtarmanın yollarını araştırmaktır.

Elbette Libya'daki vatandaşlarımızı kurtarma görevi iktidara düşer. Ancak, muhalefetinde bu konuda yardımcı olması, varsa bir önerisi onu ortaya koyması gerekmez mi? Nasıl olsa Libya'daki vatandaşlarımızı ülkemize taşıdıktan ve olaylar biraz olsun netleştikten sonra tartışmalarımızı sürdürmemize bir engel yoktur. Kaldı ki şu anda olayların seyri konusunda net bir bilgiye sahip değiliz. Söz gelimi Mısır'da Mübarek çekildi, Tunus'ta Bin Ali ülkeyi terk etti ama olaylarda ölen ve yaralananların sayısı hakkında net bir bilgi ortaya çıkmış değil. Demek istediğim o ki bu gibi durumları iç politika malzemesi yapmanın şu an için kimseye bir yararı olmaz. Önemli olan Libya'daki sayıları 25 bini bulduğu belirtilen vatandaşlarımız bir zarar görmeden ülkemize getirmektir. Gelenlerin ifadesine göre binlerce insan stadyuma doldurulmuş, günlerden beri aç susuz bekleşmektedirler. Eğer iç politikadaki çıkar hesapları bu insanlarımızın hayatını tehlikeye atacaksa böyle siyaset batsın derim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi