Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Hak, halk ve çete!

Hak, halk ve çete!

İki general ve bir Albay Balyoz darbe planı ile ilgili bildiklerini anlatacaklarmış..
Vicdanları ile mesleki disiplin arasına sıkışmışlar..
Bu kişiler kim bilmiyorum. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlar mı, onu da bilmiyorum.. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, onlara hatırlatmak isterim ki, bir de din günü var.. İki melek, kiramen katibin tüm yaptıklarımızı kayda alıyorlar. Hiçbir şey gizli kalmayacak. Sırlar toprak olmayacak. İşlerini, hesaplarını o güne bırakanlar bundan pişman olacaklar.. Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyden hesaba çekileceğiz.. Sonuçta yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla, ya kendi cennetimize sırtımızda tuğla taşıyacağız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşıyor olacağız..
Bir uyarı daha: Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır.. Hiç kimse bu süreçte olup biten şeyleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir..
Korkacak bir şey yok.. Nefesler sayılı. Ecel değişmeyecek. Hz. Ali bu konuda “Ecelim, ömrümün kefilidir” der. Korkunun ecele faydası yok.
Gerçekleri gizleyerek zalimlere yardımcı olanlar, bir gün Allah (cc) tarafından o zalimlerin başlarına bela edileceklerini akıllarından çıkartmasınlar. Susarak bu cinayete ortak olanlar, bugün ve din günü, zalimlere yardım ve yataklık etmekten sorgulanacaklardır.. Sırlarını mezara götürmek, her zaman onurlu bir davranış olmaz.. Halka ait olan bilgileri çalanlar belki de hırsızların en adisidirler..
Suça bulaşmış arkadaşlarını korumak adına, kendilerine o makamı veren halka ve Hakka ihanet ederlerse onurlu bir iş yapmış olmazlar.. Bu yaptıkları şey mikro faşizmdir. Meslek dayanışması görüntülü suç örgütü dayanışmasıdır.. Onların yaptıkları, askerlik mesleği görüntüsü altında, kendi varlık ve meşruiyet temeline ihanet eden bir sapmadan başka bir şey değil..
İnsan, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana, zalime karşı durur. Allah olanları görüp, bilendir. Aklımızdan geçenleri de bilir ve yaşanmış tüm zamanların hesabını soracak olan odur ve o mazlumların intikamını alacak olandır.. Helallik alanlar ve tevbe edenler müstesna herkes yaptığının karşılığını eksiksiz görecektir..
Hatta mazlum düşmanı da olsa, zalim yakını da olsa.. Bir topluluğa düşmanlığımızın bile, bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerekir. İnsanlık bunu gerektirir. Müslümanlık böyle bir şey.. Cesaret burada gerekli.. Bu kişilerin yüzlerini çetelere değil, Hakka ve halka dönmesini ümid ediyorum. Bu duam sadece bu 3 kişiye yönelik değil, onurunu ve vicdanını kaybetmemiş, tutuklu ya da dışarıda herkese.. Sivil-asker fark etmez..
Bakın Libya’da neler oluyor. Mısır’da, Tunus’ta neler oldu. Herhalde darbe planları başarılı olsa idi Türkiye’de yaşanacak olanlar bundan farklı şeyler değildi. Çünkü, neden ve nasıl hâlâ dışarıda elini kolunu sallayarak dolaştığını anlayamadığım Çevik Bir’in post modern darbesi gerçekleşmiş olsaydı, onlar icabında 100.000 kişinin ölümünü bile göze almışlardı..
Allah korudu. Post modern darbe gerçekleşmedi, ama darbecilerin inadı bitmedi..
Adamlar bir de celladımızı alkışlamamızı, onlara sadakat yemini etmemizi istiyorlardı.. Benim evimi “Hakkımı helal etmiyorum” dediğim gerekçesi ile haczettiler ve utanmadan bu inatlarını ve davalarını hâlâ sürdürüyorlar. Bu kararı veren mahkemelerin hangi mahkemeler olduğu ve nasıl karar verdikleri geçtiğimiz zaman içinde çok açık bir şekilde görülmedi mi?
Şimdi mahkemeden sanık kaçırma planı yapanlar, darbecilerin avukatlığına soyunan politikacılar, ya da üye olmak istediklerini söyleyenlerin kimler olduğunu herkes biliyor artık.
CHP’nin kuvayı milliyenin devamı olduğunu söyleyenler, sakın Ergenekon’un sivil uzantısı olduğu iddia edilen Kuvayı Milliye Derneği’ni kasdediyor olmasınlar. O zaman üyelik için bir adres aramalarına gerek yok. Kimliklerindeki adres doğru adrestir..
Türkiye direkten dönmüş.. Sadece kriz teğet geçmemiş, darbe konusunda direkten dönmüşüz. Bu operasyonlar sadece bizim, ülkemiz için değil, aslında darbeciler için de bir kurtuluş olmuş.. Darbe olsaydı bugün, Libya’da yaşanan olaylar Türkiye’de yaşanıyor olacaktı.. Eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı, dünya Kaddafi gibi, Türkiye’de de birtakım generallerin darbeyi meşrulaştırma çabası ile söyledikleri saçmalıkları dinleyeceklerdi. Bizimkiler, Yunanistan’a, Ermenistan’a, Suriye’ye saldırıp dünyayı cehenneme çevireceklerdi. Çünkü öyle bir plan yapmışlardı.. Neyse ki, korkulan olmadı ve Türkiye ayaklanan halklara model bir ülke oldu.. Birilerinin kozmik evdeki hesapları çarşıya uymadı.. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İrtica yalanları, laiklik bahaneli şeriat korkutmacasının arkasındaki karanlık ve kanlı senaryolar da bu şekilde deşifre oldu.. Darbeciler için gelecek günler geçen günleri aratacak. Selam ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi