Merve Kavakçı İslam

Merve Kavakçı İslam

Şehit Erbakan!

Şehit Erbakan!

Yıllar önce dayım anlatmıştı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin İnşaat Fakültesi’nde son sınıfta okurlarken bir ders çıkışı öğrenciler ve hocaları Ord. Prof.Dr. Ali Fuat Berkman samimi bir sohbete dalmışlar. Öğrencilerden biri “Hocam son sınıfa geldim hiç tam not alamadım, oysa mezun olduğum Galatasaray Lisesi’nin en iyi öğrencilerinden biriydim. Madem vermeyecektiniz bu tam notu niye koydunuz” diye hocasına serzenişte bulunur. Bunun üzerine Ali Fuat Hoca “Evet siz de haklısınız. Demek ki bizde de bir eksiklik var” diyerek kendince bir öz eleştiri yapar. Diğer bir öğrenci “Peki hocam hiç tam notlu öğrenci var mı?” diye sorduğunda “Oğlum bütün dersleri tam not olan bir öğrencimiz oldu Necmettin Erbakan adında. Şu anda Makine Mühendisliği Bölümünde, en genç doçent fakat böyle bir öğrenci elli yılda bir gelir; o bir istisna” demiştir.
Aslında dayımların Erbakan Hoca’yı tanımaları daha önceki yıllara dayanır. Küçük dayım İstanbul Erkek Lisesi’ne gittiğinde okulda bir mescit bulunduğunu öğrenir ve şaşkınlık yaşar. Devir tek parti devridir ve sistem katı mı katı işlemektedir, o yıllarda. Biraz araştırdığında öğrenir ki yeni mezun okul birincisi Necmettin Erbakan, lise müdüründen bir talepte bulunur, talep bir mescit açılması hususundadır. Böylesine parlak bir öğrencinin talebini geri çeviremez hocası ve okulun içinde bir mescide izin verir. Tek başına bu hizmet bile sıradan bir insanın ömür boyu anlatacağı bir övünç kaynağı veya iç muhasebesini yaparken Allah rızası için bu hayatta ne yaptım diye düşündüğünde belki ilk aklına gelecek bir hadise iken, söz konusu olan Sayın Necmeddin Erbakan Hoca gibi bir şahsiyet ise, bu tür hizmetler, ömrünün her anında yaşadığı olayların arasında, onun için neredeyse sıradan bir hadisedir.
Erbakan Hoca’nın çevresindekilere en sık yaptığı ikaz Kur’an-ı Kerim’de en çok zikredilen farzın cihad farzı olduğu idi. Bu cihad’ı silahla yapılan mukatele ile karıştıranlar hep oldu. Ama onun cihaddan kastı “emri bil maruf nehyi anil münker” emrinin hakkıyla yerine getirilmesi idi. Hayatı boyunca her ortamda ve şartta yılmadan bu vazifeyi yapmak için uğraştı ve onu seven ve sevmeyen herkesin şahit olduğu gibi son nefesini bu yolda verdi. Benim naçiz kanaatim amellerin niyetlere göre olması düsturundan hareketle inşallah kendisine şehitlik mertebesinin nasip olduğudur.
Yıllarca her toplantıda nefesimiz yettiğince haykırdık “Mücahit Erbakan” diye. Şimdi onu gerçek aleme uğurlarken yine haykırıyoruz: “Şehit Erbakan”. Mekanı Cennet, Peygamber Efendimiz ASV’a komşu olsun. Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Kavakçı İslam Arşivi