Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Seçime doğru adaylık yarışı hızlandı

Seçime doğru adaylık yarışı hızlandı

Seçim takvimi işlemeye başlayınca milletvekili aday adayları da belirmeye başladı. Özellikle bürokratlar için istifa tarihinin son gününde pek çok isim görevlerinden istifa ettiklerini açıkladılar. Her seçim döneminde yaşamaya alışık olduğumuz bir manzara. Yadırganacak bir yanı yok.

Adaylık için bürokrasiden istifalarda iki hedef bulunur genellikle. Öncelikli hedef elbette milletvekili olabilmektir. Bürokratların iktidar partisine yönelişlerinin izahı kolaydır. Söz konusu bürokratların listeye girdiği halde seçilemeyenler ile listeye hiç giremeyenler aday adaylarının seçimlerden sonra bürokraside daha üst bir makama ulaşabilmelerinin bir ön adımı olarak kabul edilebilir. Hemen belirteyim ki herkesin milletvekili olmayı düşünmesi ve bu uğurda çaba sarf etmesi doğaldır. Ancak, doğal bulmadığım bir husus var. O da şu günlerde yargılanmakta olan bazı kişilerin CHP'den aday adaylığına soyunmaları, hatta bazıları için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamalarla yeşil ışık yakmış olmasıdır. Denebilir ki CHP bazı sanıkları cezaevinden çıkarmak için listelerinden aday gösterecektir. Hemen belirteyim ki şahsen buna da bir itirazım yok. Yasalar buna izin veriyor. Çünkü, her zanlı suçu sabit olup cezası kesinleşmediği sürece masumdur. Bunun aksini düşünmek ve savunmak yasalara karşı çıkmak anlamına gelir.

Bu tespitimle derdimin yargılanmakta olanların adaylığını eleştirmek olmadığını sanıyorum ifade etmiş oldum. Benim üzerinde durmak istediğim husus CHP'nin gerek Baykal'ın gerek Kılıçdaroğlu döneminde hep dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunmuş, hatta anayasa değişikliğine destek verebilmeleri için deşikliğin içine dokunulmazlıkların kaldırılmasının da eklenmesini istemişlerdi. Yani CHP için sanki dokunulmazlıkların kaldırılması olmazsa olmazlardan birisiydi. Bu düşüncelerinden bugün de vazgeçtiklerini sanmıyorum. Ancak, listelerine aldıkları zanlılar seçildikleri takdirde dokunulmazlık zırhına bürünmüş olmayacaklar mı? Bir yandan dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunurken öbür yandan bazı CHP yanlılarının dokunulmazlık zırhına büründürülmesini CHP nasıl izah edecektir?

Hemen belirteyim ki yargılanması süren hiçbir zanlı için peşin bir hükme sahip değilim. Hatta son günlerde gündeme gelen bir takım iddialar, komplo teorileri, taciz iddiaları ile siyaset böylesine çirkinleşmiş olduğu bir ortamda bile bizim kendimizi savcı ve hakim yerine koymamızın doğru olmadığını düşünüyordum. Ancak siyaset yapanların tutarlı olması gerektiğine inanıyorum. Siyasetçi tutarlı olamadığı sürece inandırıcılığını yitirir. Denebilir ki yitirirse yitirsin, o da kendi bilecekleri iş. Hayır... Mesele bu kadar basit değil. Siyasetin yıpranması meydanı siyaset dışı güçlere bırakıyor, onların ellerini güçlendiriyor. Buna hiçbir siyasetçinin izin vermemesi gerekir.

Tekrar ediyorum yasadaki şartlara sahip herkes aday olabilir. Ancak, seçimler bazı zanlıları kurtarmak için kullanılmaya başlanırsa sanıyorum bunun topluma izahı güç olur. Gerçi benzer uygulamalar bundan önceki seçimde de olmuştu. Giderek bu yol siyasi partilerin yandaşlarını cezaevinden kurtarma eylemine dönüşmeye başlamış bulunuyor. Bu da kendi bilecekleri iş ama CHP'nin hiç olmazsa bundan böyle dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki açıklamalardan vazgeçmesi gerekiyor. Tutarlı olabilmek için bu gereklidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi