Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Kurt, böyle havalara meftundur

Kurt, böyle havalara meftundur

Aklınızdan geçeni söyledik de ne oldu?
Ara sıra ‘kurt dumanlı havayı sever’ hatırlatılması yapılmadı mı?
Peki ne gibi tedbir aldınız?
İki ayaklı kurtlar şu sıralar yaşadığımız havalara meftun olurlar..
Meftun olmak, şiddetli derecede, delice sevmektir.. En fazla hoşlanılan huy veya adettir..
Bu havalar hangi cihetten geliyor?
Ohhooo!..
Dört cihetten.. Ayrıca gökten yağarak, yerden hortlayarak geliyor..
Giden haftadan beri ülkemize Avrupa’dan bir hayli müfettiş ekibi geldi.. çünkü havamızın istenen kıvama gelmekte olduğunu biliyorlardı..
“Reformlara hız verin” dediler..
Başta da “yargı reformu” vardı..
Amenna efendim.. Amma hangi cesaretle istenileni yapacağız.. Esasında yargı reformu bizim için su kadar, hava kadar önemlidir.. Dün silahlı güç ile vuruluyorduk, bugün yargıçlar gücüyle vurulmak isteniyoruz..
Sevgili Cemil çiçek (Adalet Bakanımız olurlardı) döneminde iddianame hazırlayan savcıya dünyanın en ağır cezasını vermedik mi? Sacit Kayasu, Reşat Petek ve daha nicelerini saha dışına süren biz olmadık mı?
Bunlar olurken sonunun nerelere varacağı düşünülmeliydi..
Acaba Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’yı AKP’ye musallat eden geçmişteki adaletsizlikleri miydi?
Galiba öyle olmuştu..
Dahili kurtlarımızı teskin etmek hiç mümkün değil..
Birileri, yani amele, işçi, emekçi, ne derseniz deyin tufaya getirilip Taksim’e sürülüyor.. Daha doğrusu itekleniyorlar.. Hükümet aldığı istihbari duyumlardan dolayı “olmaz” setini çekiyor..
Amaniii!..
Topyekun muhalefet, define bulmuş muhteris misali çörekleniyor üstüne..
Maksat AKP’yi yıpratmak, korkutmak, kaçırmak..
Darbeci zevzeklerin arayıp bulamadığı hava bu işte.. Bölücü derneklerin dört gözle bekledikleri hava budur..
Aydın Doğan medya ordusu mensuplarının sevinçten ağızları enselerine kadar yayıldı.. Birand’lar, Kırca’lar ve daha niceleri..
Hava da hava hani..
Bir gazete “havalar kötü” manşeti atmış..
Tabii, sayenizde aslanlar!.. Siz sağ oldukça, kurtların sevmediği havalara bu ülke hasret kalacak..
TV ekranları çıfıt çarşısına benziyor..
Eğer “Tarafsız Bölge” ismiyle program yapan tetikçinin çağırıp konuşturduklarına bakarsanız, ne demek istediğimi anlarsınız.. Salı akşamı DİSK ve polis harbine dair güya sebep/netice araması yapıldı..
Kimlerle?
DİSK Genel Başkanı çelebi ile..
Milliyet yazarı Sazak ile..
CHP Milletvekili Mengü ile..
Komünist Parti zirvesi Nabi Avcı ile..
Solcu Prof. Fuat Keyman ile..
AKP milletvekili Agah Kafkas’ı herhalde numunelik olsun diye sahaya sokmuşlardı.. Program biteceği zaman mızmızlığı ile meşhur Milli Gazete yazarı M. Şevket Eygi’yi devreye soktular.. Yani “tarafsız” görünmek için şaklabanlığa başvurdular..
Onların tarafsızlığı öyle de, iktidarın taraflılığı nasıl?
İktidar, siyasi ve hukuki darbeler sebebiyle travma geçiriyor..
Baksanıza, kapatılma istemine karşı savunma yapmıyor, mektup yazarak çare bulacağını sanıyor.. Siyaset yapmaları yasak olan bürokratlara gerekli meşru cezayı vermekten kaçınıyor, amma bigünah kimselere ağır cezalar veriyor.. Cemil çiçek el’an görevde ve sözcüleri..
Şayet ömürleri yeterse 19 Mayıs ve 30 Ağustos şenliklerinde bulanık hava seven zevat öfke ve hakaret barajlarının kapaklarını açacaklar..
Görelim ne diyecekler?
Yahu, böyle havaları iki ayaklı kurtlar sever ve meftun olurlar da, iktidar niye sever ki? Sevmese, gerekeni yapmaz mıydı?
Sanki “Bize ne” diyorlar..
De gel de şaşkınlıktan büyük dilini yutma..

Bak yine Avrupa’dan müfettişler geliyor
Başımıza bin türlü kötü işler geliyor
İvaz, taviz ve rüşvet isteyecekler herhal
Aklıma sert pençeler, kanlı dişler geliyor


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi