Hüseyin Gülerce

Hüseyin Gülerce

CHP'ye Demirel soluğu...

CHP'ye Demirel soluğu...

Milletvekilleri aday listeleri açıklanmadan önce yazdığım yazıda şöyle demiştim: "11 Nisan akşamı, aday listeleri ile ilgili şok sürprizlerin büyüğü CHP'de yaşanacaktır. 'Yeni CHP'nin ne olduğunu, Sayın Baykal'ın CHP'nin başından ayrılmasıyla başlayan süreci nasıl okumak gerektiğini de anlamış olacağız. 'CHP'de aslında ne oldu?' sorusunun cevabını nihayet öğreneceğiz."


CHP'yi yıllardır elinde tutan kadrolar evet, tam bir şok yaşıyorlar. Baykal ve Sav ekipleri tırpan yiyerek tasfiye oldular. CHP medyası da şokta. CHP tabanı etkilenmesin diye hemen devreye girdiler. Attıkları manşetler, görülmemiş "yandaşlık" numuneleri olarak kayda geçti: "CHP'de yeni soluk", "Liste devrimi", "CHP'de kadınlar ve gençler önde", "CHP devrim yaptı", "CHP'de radikal değişim rüzgârı..."

Neymiş CHP'de yeni soluk? Rahmetli Ecevit'i, başbakanlıktan "iş göremez raporu" ile indirme operasyonunda ismi en çok geçen Mehmet Haberal'ı, siyasette en eski soluk Demirel'in ricasıyla, Ecevit'in kalesi Zonguldak'tan 1. sıra adayı yapmak mı? Yoksa yeni soluk; Ergenekon sanıkları Mustafa Balbay ve hayatında CHP'ye hiç oy vermediği söylenen Sinan Aygün'ü baş tacı yapmak mı? Demirel'in aklı, Ağar'ın DYP'sini bitirdi. CHP de kendini kollasın derim...

CHP'de "değişim" hakikaten, Ergenekon sanıkları, Haberal'lar, Süheyl Batum'lar, Sinan Aygün'lerle mi olacak? Yani CHP'de sosyal demokrasi, demokratlık bu isimlerle mi tahkim edilecek? YARSAV'cıların gönlünü alma, CHP'ye yeni açılımlar mı getirecek?

Ben listelere bakıp geçen haftaki sorumu cevaplayayım. Aslında CHP'de ne oldu? Aday listelerinden anlıyoruz ki, kaset operasyonu ile Baykal'ın genel başkanlığını bitiren irade, CHP'yi dizayn etmeye devam ediyor. "Yeni CHP" denilen şey, meşhur deyimiyle balans ayarı yapılmış CHP'dir...

Bu bir deneme. Baykalcı eski kadrolar, AK Parti karşısında bir varlık gösterememişti. CHP patinaj yapıyordu. Son belediye seçimlerinde İstanbul'da yıldızı parlayan Kılıçdaroğlu ile bir operasyon düşünüldü.

Bu operasyon, vesayetin siyaset ayağında, can havliyle yaptığı son hamledir. Bu hamle bile tek başına 12 Haziran seçimlerinin hayati önemini anlatıyor. Eğer 12 Haziran akşamı, 11 Eylül 2010'daki referandumda ortaya konulan demokratikleşme iradesi tekrarlanırsa, "Yeni CHP" ilk deneme uçuşunda yere çakılacak demektir. Çünkü önümüzdeki seçimin tercihi tektir: Ya vesayet, ya demokratikleşme...

CHP'nin başarılı olması zor görünüyor. Bunu, öyle istediğim için yazmıyorum. Vesayetçilerin siyasetten anlamadıklarına inandığım için yazıyorum. Vesayetin odakları, siyaseti ne zaman dizayn etmeye kalksalar, hep geri tepti. Seçimlerin öncesinde başarılı gibi gözüküyorlar fakat sandıkta, her defasında hüsrana uğruyorlar. İşte 27 Mayıs sonrası, işte 12 Mart sonrası, işte 12 Eylül sonrası, işte 28 Şubat sonrası. Hangi birini örnek vereyim?

Sayın Kılıçdaroğlu, bir televizyon programında önümüzdeki seçimlerde hedeflerinin yüzde 40 olduğunu açıklamıştı. Büyük laf bu. CHP, yüzde 30'lara, hele 25'lere düşerse, 13 Haziran'da CHP'de kurultay kavgası başlar. "Bugün seçim, yarın kurultay" durumu doğar...

Seçime gidilirken, AK Parti karargâhında, lider kadrosunda bir değişiklik yok. Ama CHP karargâhında tam bir belirsizlik var. Listeler yapıldı, fakat "iyi saatte olsunlar"ın devreye girdiği intibaı çok kuvvetli. "Vesayet, CHP'de at değiştirdi" görüntüsü gerçek mi, yoksa Kılıçdaroğlu bir "lider" olarak, sahiden bir "değişim" rüzgârı estirebilecek mi? Bu sorunun cevabı 12 Haziran akşamı alınacak.

Sayın Baykal'la ilgili bir tespiti ben de paylaşıyorum. Ekibi tasfiye edilmiş, kolu kanadı kırılmış bir Baykal, bu durumu içine nasıl sindiriyor? Neden bizde siyasiler, vakti geldiğinde çekilmeyi bir türlü başaramıyor? Kenarda durup aranan adam olmak çok mu zor? Mesut Yılmaz ısrar etti, inat etti de ne oldu?

Sayın Baykal, adaylıktan çekilse hoş bir seda bırakmaz mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Gülerce Arşivi