Harika! “Bağımlı bir vekil, bağımsız bir milletin temsilcisi olamaz”..

Yeşilay Başkanı Muharrem Balcı, birkaç gün önce yazdığım konuyla ilgili bir yazım sebebi ile bir mektup gönderdi..

Mektubun geniş bir özetini aşağıya alacağım, almasına da, sonda yazmam gerekeni hemen başta söyleyeyim, bütün camilerde, okullarda, derneklerde Yeşilay kolları ve komisyonları, komiteleri kurulabilir.. Bağımlılığın tedavisi zor, pahalı ve uzun bir süreç. Bunun yüzde biri kadar bir maliyetle insanların bu belaya bulaşmalarını önleyebiliriz. Onun için çocuklarınız bağımlı olmadan şimdi bir şeyler yapmanız gerekiyor.. Bütün bakkallar, lokantalar, sigara ve alkol satmadıklarını, kapılarına Yeşilay logosu asarak gösterebilirler. Belediye Otobüsleri, taksiler, minibüsler de Yeşilay stickerleri yapıştırabilirler camlarına.. Bir afetle karşı karşıyayız ve bunun için topyekun, milli bir seferberliğe ihtiyacımız var..

WHO Avrupa ofisi, tüm Avrupa’da alkol tüketimini %25 azaltmak üzere düğmeye bastı.. Türkiye’de sigara tüketiminde bir düşüş olsa da uyuşturucu ve alkol tüketimindeki artış devam ediyor.. Bir de bu işin kumar ayağı var.. Fuhuş, Alkol / Uyuşturucu / Sigara, Kumar 3 kardeş.. Dinimiz, bizim bu işleri yapmamamızı değil, bu kötülüklere yaklaşmamamızı emreder.. Çünki bu işler şeytana kapıları açar ve sizin aklınızı dumura uğratır.. Anne-baba ve kardeşler bu konuya hassasiyet göstermek zorundadırlar.. Ya dernekleriniz, vakıf ve sendika bünyesi içinde Yeşilay kolu kurun ya da doğrudan Yeşilay derneklerine üye olun yoksa kurun..

Ben sözü uzatmadan, Balcı’nın mektubunu özetleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum: “Türkiye Yeşilay Cemiyeti sigara ve alkolden uyuşturucu bağımlılığına, kumar ve fuhuştan ekran bağımlılığına kadar uzanan geniş bir alanda faaliyetlerini sürdürmektedir. Her ay hazırladığımız raporlarla ve yaptığımız basın açıklamaları ile toplumu bilgilendirme ve bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. 7 Ocak 2011 tarihli ve 27808 sayılı Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile birlikte tartışılan pek çok konuyu hazırladığımız raporla açıkladık ve bunu basın ile de paylaştık. Düzenleme incelendiğinde, hayat tarzına bir müdahale teşkil etmediği gibi gençlik ve toplum sağlığının korunması konusunda yeterli olmadığı bile görülecektir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa Ofisi’nin bölgesel eylem planında hedefi alkol tüketimini tüm Avrupa Birliği ülkelerinde %25 oranında azaltmaktır. Bu hedefini gerçekleştirebilmek için ise hususen belirlediği yöntemlerden biri “Çocukları, gençleri ve alkol içmemeyi seçenleri, içenlerin baskılarından korumayı sağlamak”tır. Avrupa ülkelerinde olduğu kadar bizim ülkemizde de bu sorumluluğun hissedilmesi gerektiği açıktır. Alkolle mücadele kapsamında sporla alkolün bir arada anılamayacağını her fırsatta belirtiyoruz. Öyle ki, spor takımlarının alkol markasını isim olarak kullanamayacağına dair ihtarda bulunduk. Spor okullarının isimlerinden silinmesi için Sözleşmenin İptali davası açtık. İçinde daha önce alkol markalarında kullanılan sözcüklerin -ki bu sözcükler tarihi mekan isimleri olsa dahi- okul ve spor takımlarının isimleri olarak kullanılmaması gerektiğini duyurduk.

Amerikan Halk Sağlığı Dergisi’nde yer alan, Dr. Michael Rabinoff ve Dr. Nicholas Caskey’in yaptıkları “Pharmacological and Chemical Effects of Cigarette Additives” isimli araştırmada ise sigaranın içerisinde alkolden öksürük ilacına, amonyaktan siyanüre kadar 599 adet katkı maddesi bulunduğu belirtildi. Sigaranın sebep olduğu ölümler diğer uyuşturucuların sebep olduklarından 13 kat daha fazla ve sigara toplum sağlığımızı birinci derecede tehdit etmekte. Tehlikenin ciddi boyutlarda olduğunun bilincinde olarak üniversitelerde başlatılan “dumansız kampus projesi”ni var gücümüzle destekliyor, konferans ve etkinliklere Genel Başkan düzeyinde katılım ve materyal desteği sağlıyoruz. Bunun yanında sigaranın yaygın olarak kullanıldığını bildiğimiz cezaevlerinde ve fabrikalarda eğitim seminerleri düzenliyoruz. Çocuklarımızı kendilerine emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin de bağımlılıklarla mücadele kapsamında bilinçlendirilmesi için “Rehber Öğretmen Seminerleri”, ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki öğrenciler için eğitici seminerler ve tiyatrolar düzenlemeye devam ediyoruz.

Mart ayında gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında ise Kumar Raporumuzu açıkladık. Devletin İddia, Spor Toto, Milli Piyango, süper loto, at yarışları gibi şans oyunlarından yüksek gelir elde etmesi hasebiyle herhangi bir kısıtlamaya gitmiyor oluşunu sert bir dille eleştirdik. Bu kapsamda yurt genelinde 45 adet Milli Piyango Okulu olduğunu tespit ettik ve bu isimlerin değiştirilmesi için ilgili valiliklerden ve Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk. Reddedilen taleplerimiz için Sözleşmelerin iptali için dava yoluna gittik.” Evet durum bu. Şimdi görev sizde.. Bu iş gönüllülük esasına göre sivil bir sorumluluk.

Selam ve dua ile..