Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Yemoş’un oğlu çıldırdı mı?

Yemoş’un oğlu çıldırdı mı?

Herkes bir başkalarının yalanlarını dinlemeye ve inanmaya mecbur değildir..
Geçmiş çağlarda da yalan söylenirdi, az da olsa inanan çıkardı.
Devri Cumhuriyet elitleri yalanı resmileştirdi.. Tabii ki inanmayanın vay haline..
En büyük yalanları Atatürk üzerinden söylediler..
Neler uydurmadılar ki?
Tâ Çanakkale’de savaş sırasında güya Mustafa Kemal (Yarbay) demiş ki askerlere:
“Ben size savaşmanızı değil, ölmenizi emrediyorum..”
Niye acaba?
Mustafa Kemal, Türk askerinin düşmanı mıydı? Uydurmacı yalakalar hiç Mustafa Kemal’in kurmay subay olduğunu bilmezler mi? Hangi kurmay askerine /savaşmıyacaksınız, öleceksiniz/ diye emir verir..
Ölen askerin ülkesine, komutanına faydası olabilir mi?
Bu saçmalığa arkadan gelenleri inandırmışlar ne yazık ki..
Bir başka misal daha:
Güya Mustafa Kemal paşa, bu sefer paşadır, diyor ki:
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri..”
Akdeniz’de ne var? Düğüne mi gidilecek, harman savurmaya mı?
Mustafa Kemal paşa, işgale uğramış vatanımızın kurtarılması için emrindeki orduları harekete geçirecek emri veriyor.. Amma düşman yanlış bir cihette.. Yani Akdeniz cihetinde değil, Ege denizi cihetindedir.
Mustafa Kemal o sakat emri vermez.
Çünkü savaş Akdeniz sahillerinde veya Kıbrıs adası civarında yapılmıyor..
Savaşların çeyreğini kahramanlar kaydediyorsa, dörtte üçünü savaş yüzü görmemiş korkaklar, kaçaklar, ağzı kalabalık dalkavuklar, tarihi başka mecralara sokan menfaat düşkünleri kaydediyor..
Geçmiş günlerin kaymağını yiyenler ülkemize Yunanlılardan ziyade zarar vermiştir..
Ben böyle iddia ediyorum..
Arzu edenler buldukları yalan/dolan kırıntılarını torbalarına doldurmak da serbesttir.
Şimdi de “İnsanlık Anıtı” diye bir beton yığınını kakalama derdindeler..
Yahu, sizin anıt dediğiniz kaba beton yığını ancak Ermenileri sevindirir.. Yıkılışını dramatik hale getirmek için “Allah’ü Ekber diyerek işe başladılar” ifadesi, kuyruklu bir yalandır.. Medya böyle diyecek ki hem İslâm’a vuracak, hem siyasi muhaliflere..
Maksatları bir daha boş kabaktan kahraman çıkarmaktır.
Ani bir çalımla.. Daha doğrusu eski CHP genel başkanının uçkurundan Kılıçdaroğlu çıkartan irade, akla muhal ne bulsa boncuk takar ucuna..
Sayın Kılıçdaroğlu, ZİNA rivayetinin ilk meyvesidir..
Şimdiyse boynuz kulağı karış karış geçti.
Çocukların çamurdan oyuncak yaptıkları gibi Kılıçdaroğlu boy boy kahramanlar icad ediyor..
Devletin mahpushanesinden topraktan havuç çıkarırcasına tutuklu çıkartıyor..
Bir de medhü sena ediyor..
Bu medya dedikleri kartel yazarları emrine müheyya oldukça, önüne taş koymak nafiledir..
Daha dün bir Mehmet Haberal methiyesi yaptı ki, balıklar sudan başlarını çıkartarak dinlediler.
- O bizim onurumuzdur!.
- O, yani Haberal Türkiye’nin onurudur..
- Daha söyleyim, dünyanın onurudur!.
Atma Kemal din kardeşiyiz, diyeceğim amma şüphem var..
1.5.2009 tarihinde yayınlanan bir makalemden dolayı beni mahkemeye vermişti sayın Haberal..
Güç-bela beraat ettim.. Amma Haberal 7 kişilik bir avukat ordusuyla duruşmalara katıldı.
Türk yargısı “suç yok” dese de aldırış etmiyor Haberal.. Şimdi de kararı temyiz etmiş.. Sanki beni mali yönden, hapislik yönünden mahkûm etmezse rahat yüzü görmeyecek..
Söyle be Kılıçdaroğlu, acaba senin gibi ülkenin Başbakan’ına küfür etmiş olsaydım ben de bir yerlerin onuru olur muydum?

Tüm yılanlar çayanlar bugün yine uyandı
Dün ülkeyi soyanlar bugün yine uyandı
Kıpır kıpır ediyor işte kafa, kol, bacak
Uykudaki bayanlar bugün yine uyandı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi