Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Kılıçdaroğlu, Çakmak'a sormalı

Kılıçdaroğlu, Çakmak'a sormalı

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Siirt'te söylediği, benim tekrarlamaktan korktuğum sözler.
"Statükocunun Allah'ı Ankara'da..." sözü...

Bakıyorum CHP cenahı hâlâ o sözlerin "kabul edilebilir" bulunması için çaba gösteriyor.

CHP lideri bilmiyor olabilir. CHP kültürü bunlara uzak olabilir. Ama söyleyeyim. İslam inanç esasları, bu tür sözleri "Elfaz-ı küfür" olarak niteler. Yani küfür lafızları... Yani böyle bir söz söyleyen kişi, inanç dünyasının dışına çıkar.

Gerçekten çok kötü bir söz bu.

Argo margo... Hiçbir şey, bu sözün kötülüğünü, çirkinliğini, kabul edilemezliğini ortadan kaldırmaz. Ancak sokak ağzının cehaletine sığınabilirsiniz. O da bir ülkede ana muhalefet lideri olmanın, yani muhtemel iktidar alternatifi olmanın asgari gerekleriyle bağdaşmaz.

Yani toplumunuzun inanç değerleriyle bu ölçüde çelişemezsiniz. Ya da toplumunuzla bu ölçüde çelişecekseniz, politika yapmayacaksınız.

Başbakan'ın bu sözlere tepkisi son derece normal. Hatta bana göre bir siyasetçi tepkisi değil o. Bu ülkenin sade bir insanının tepkisi...

"Allah" kelimesi, İslam dilinde, "lafza-i celal" olarak bilinir. Yani Yaratan'ın yüceliğini ifade eden bir isim.

O ismi hiçbir Müslüman, asla ve kat'a, gelişigüzel kullanamaz.

Bir hakaret çerçevesinde demek istemiyorum, bu asla akla gelmez, diyorum ki gelişigüzel, ulu orta bile kullanamaz.

Ana muhalefet liderinin ağzının ölçüsü yok. Zincirden boşanmış gibi savruluyor kelimeler. Oraya buraya hakaret olsun da nasıl olursa olsun. Bu kabul edilebilir mi?

Maalesef, bu, CHP'lilik adına bir kültür dünyası ve orada, İslam adına müthiş bir cehalet deveran ediyor.

Kısa süre önce, bir CHP genel başkan yardımcısı, üstelik adının önünde profesör unvanı olan birisi, cuma namazının kaza edilmezliğini bilmez gibi, insanlara, "Cumayı da kaza etsinler canım" çağrısında bulunmuştu.

Yine birkaç gün önce, yine isminin başında profesör unvanı olan bir CHP Genel Başkan Yardımcısı, mezarlıkların kapısında bulunan "Her canlı ölümü tadacaktır" şeklindeki ayet-i kerime mealini "Çok can sıkıcı" bulduğunu söylemişti.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun o vahim argosu, bütün bunların üstüne geldi.

"Yeni CHP", "Yeni CHP" denip duruyor.

Ben, CHP'nin yenilenme iradesinin, biraz da, "Din-Toplum-Devlet ilişkisi"ne bakış alanında ortaya çıkacağını bekliyordum. Çünkü, CHP'nin asıl ya da en stratejik problemi oradaydı. CHP asıl o alanda toplumla ters düşmekteydi.

Kılıçdaroğlu'ndan sonra, laiklik tartışmalarından uzak durulması bu yüzdendi.

Kılıçdaroğlu ayrıca, türbe ziyaret edip Fatiha okuyor, dini sembollerle birlikte görüntü vermeye, bunları yaparak, dindar toplum kesimleriyle barışma yolunda adımlar atmaya çalışıyordu.

Kılıçdaroğlu'nun bir yöntemi de özellikle Tayyip Erdoğan'ın dindarlığını sorgulamaktı.

Bütün bunlar, siyasi mücadele seyri içinde anlaşılabilir şeyler.

Ama işte gelip, o bilinçaltında sakladığınız alt kültürün tahakkümüne girmemek şartıyla...

Bir politikacı, Müslüman bir ülkede "Statükocunun Allah'ı Ankara'da" dememeli, diyemez.

Gaf değil bu.

Bu, siyaset değil.

Bunun adını koymak istemiyorum. Kılıçdaroğlu bunu, biraz din bilgisine sahip birini bulsun ve sorsun. Mesela Parti Meclisi üyesi ve CHP milletvekili adayı, ilahiyatçı sosyolog Muhammet Çakmak'a sorsun.

- Ne yaptık biz, diye...

Eminim ki o kendisine "Sayın genel başkan, asla söylenmemesi gereken bir şeyi söylediniz, Allah'tan af dileyin, milletten özür dileyin" diyecektir.


KUTLUYORUM: Bugün, büyük bir hamle yaptı. Gerçekten güzel oldu. Ebadı güzel. Kâğıdı güzel. Grafik dizaynı güzel. Muhtevadaki denge güzel. Başta Genel Yayın Yönetmenimiz Erhan Başyurt olmak üzere, emeği geçen herkesi kutluyorum. Böyle bir hamleye imkân sunan Akın İpek de kutlamayı hak ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi