Aziz Üstel

Aziz Üstel

İzmir’de AK Parti kazanacak

İzmir’de AK Parti kazanacak

Neredeyse bir aydır hafta sonlarını Ege’de geçiriyorum. Hemen her kesimden insanla sohbet ediyoruz. Laf, her seferinde dönüp dolaşıp seçimlere geliyor.

İzmir ve çevresinde yerel yönetimlerin “çok kötü” olduğu konusunda, herkes fikir birliği yapmış. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın İzmir ikinci bölgeden aday olması kentin limandan yollara, körfezi yeniden sarmaya başlayan kokudan, Türkiye ortalamasının üstüne tırmanan işsizliğe değin uzanan birçok soruna çare olacağı umudunu uyandırmış İzmirli’de. Şehir planlamacısı Aydın Şengül’ün de Yıldırım’ın ardından ikinci sırayı tutması, seçim sonrası hükümetin bu kentin yeniden yapılanmasına el atacağının bir göstergesi olarak algılanıyor. Turizm olanaklarının yeterince geliştirilmediği de ciddi bir şikayet konusu. AK Parti’nin 1. Bölge adayı Ertuğrul Günay’ın da bu konuya eğileceğini, özellikle kaderine terk edilmiş fuar alanını düzenleyeceğini, İzmir’in kongreler kentine dönüşmesi yolunda çaba harcayacağını düşünüyor birçok kişi.

“İzmir emekliler kenti oldu!” inancı halkta, hele de gençlerde, ciddi bir yılgınlık yaratmış. Üniversitelerden mezun olanlar, diplomalarını kaptıkları gibi İzmir’i terk ediyorlar. Bu “kara talihlerini”, günümüz koşullarında ancak AK Parti’nin değiştirebileceği, İzmir’e canlılık getireceği kanısında halk.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu da sevenler var aralarında; ancak, “sevimli ama elinden pek iş gelmez bir akrabaları gibi” algılayanlar çoğunlukta. “Çarkçıbaşı” diye dalgasını geçenler de de yok değil ha!

Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, yetmişli yıllardan kalma, milleti güldüren sloganları plastik yaftalara bastırıp kentin elektrik direklerine astırıyor! Yaftalar rüzgarda sallanırken de ana caddelerde açılan dev çukurlara arabalar düşüyor! Şimdi, böyle bir ortamda AK Parti’nin İzmir’de bir oy patlaması yapacağını söylemek falcılık sayılmaz herhalde.
İlik sömüren kan içen kadınlar

Yaşam boyu hiçbir işe yaramayan, toplumdan falan vazgeçtim, kendinden başka kimseye zerre kadar yararı olmamış, işlevleri salt erkeklerin sırtına yapışıp sülük gibi kanını emmek olan kadınlar vardır. Kültür aramayacaksın ama oturmayı kalkmayı, ne zaman gülüp ne zaman susmayı iyi bilirler. Pahalı markalar ve mücevher konusunda uzmandırlar. Sık sık evlenip, adamın parasını har vurup harman savurur, mangırlar suyunu çekmeye başladı mı da yeni av peşine koşarlar. İşve onlarda, cilve onlarda, gerdan kırıp göz süzmek gene onlardadır. Ben bunları ilk gençliğimde tanımıştım ve bir yaşam boyu hep uzak durmaya çalıştım. Ama ağlarına düşenleri bilirim ki, kurtulunca kurban kesip şıkır şıkır oynamışlardır. Siz siz olun bu ‘ sosyetik sülükler’den uzak durun.



Boşanma mı, cinayet mi?
Kadının biri eczaneye girmiş, eczacıdan siyanür istemiş. Eczacı ne yapacağını sormuş bu zehiri?

“Hiiiç. Kocamı zehirleyeceğim.”

“Delirdin mi sen be kadın? Sana zehir veremem, kocanı öldürmen için! Valla ikimizi de ömür boyu hapse atarlar!”

Kadın çantasını açmış. İçinden kocasıyla eczacının karısını, yatakta, sarmaş dolaş gösteren bir resmi çıkarıp uzatmış adama. Eczacı resme bakmış bakmış:

“Haaa... Reçeten olduğunu niye söylemedin. Hemen getiriyorum siyanürü!”

(Sema, Ceyda ve Melda hanımlara teşekkürler. Üçüz olduğunuzu yazmışınız; iki fıkra daha bekliyorum.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi