Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İnsan on sekiz yaşında aldığı kararla yetinebilir mi?

İnsan on sekiz yaşında aldığı kararla yetinebilir mi?

Selamun aleyküm Fatma hanım. Size danışmak istediğim husus şu ki, ben 33 yaşında kamuda şehir plancısı olarak çalışan biriyim. Şöyle bir söz okumuştum insan 18 yaşında aldığı kararlarla bir ömrü sürdürmeli mi? Ben de 18 yaşında çok da bilinçli olmayarak bu mesleği seçtim ve çalışıyorum ama mesleki anlamda kendimi geliştirmek gibi bir gayretim yok. Çünkü beni ruhen tatmin etmiyor. Hep bir şeyler yapmalıyımın sancısı var. Pek çok sanatsal kursu denedim hobi olsun diye hiçbiri kişiliğimin tarzı değil. İnsan hayatta kendini ruhen de tatmin edici yönde ve mutlulukla yapabileceği şeyi nasıl bulur? Dindar bir insanın bunu söylemesi bile abes belki ama ömür geçerken çalıştığım iş dışında gayretimin olmayışı içimde yanlış yaptığım bir şeyler olduğu hissini uyandırıyor. Beni besleyen o şey ne ise aktivite mi, ilim öğrenmek mi bu nasıl keşfedilir? E.K.

Hayatımız iki pencereye açılır

l Hayatımızın iki penceresi vardır. Biri dünyaya biri ahirete bakar. Bizler dünyaya bakan tarafında, ihtiyaçlarımızı gidermek, kendimize ve çevremizdeki insanlara bir şeyler verebilmek için çaba sarf ederiz. Aynı şekilde dini vecibelerimizi yerine getirir ve Allah'ın razı olacağı bir insan olmaya gayret ederek ahiretimizi kurtarmaya çalışırız. Ancak, yaptığımız işler ister ibadetlerimizle ilgili olsun ister dünya ile ilgili olsun bütün eylemlerimizin bir anlamı vardır. Çünkü Allah'ın rızasına uygun hareket ettiğimizde evimizin temizlik işleri de, komşu ziyaretleri de, ailenin rızkını kazanmak için yaptığımız iş de, verdiğimiz selam da, ikram ettiğimiz çay da ahiretimiz için bir yatırımdır. Dolayısıyla yaptığımız hiçbir iş Allah'tan bağımsız değildir ve kendi içinde önemlidir. Siz çalışıyorsunuz, para kazanıyorsunuz buradan elde ettiğiniz parayla geçiminizi sağlıyor ve kimseye yük olmuyorsunuz. Dolayısıyla değerli bir iş yapıyorsunuz. Hobileriniz var, bunlar sizi dinlendiriyor çünkü kendinize vakit ayırma ihtiyacı içindesiniz. Dolayısıyla bu da değerli bir iş. İbadetlerinizi yerine getiriyorsunuz ve kul olduğunuzu idrak ediyorsunuz değerli ve önemli bir sorumluluğu yerine getiriyorsunuz. İfadenizden anladığıma göre güzel şeyler yapıyorsunuz ancak yaptığınız işlere pozitif anlamlar yüklemediğinizden kendinizi boşlukta hissediyorsunuz. Eğer yaptığınız iş Allah'ın rızasına uygun bir iş ise bunun özel bir anlamı vardır bu anlamı yakalamaya çalışın.
Kendimi seviyorum

l Antidepresan iç ooh! yarasın ama yaramıyor işte. Bir kere bilinç altım odaklanmış hastalığa. Yine bir gün yatakta sıkıntıdan dönüp duruyorum bir an Mevlama yaRabbim ne olur bari sen duy sesimi, biliyorum duyuyorsun! Yardım et bana! korkularımdan endişelerimden vesveselerimden sana sığınıyorum! O kadar içten bir yakarıştı ki bu, bütün benliğimle teslim olmuş sadece ondan yardım bekliyordum. İnanın o an ılık bir rüzgar esti geçti içimden. Dayan bu günler geçecek hissiyatını bıraktı sanki. Sonra aman iş olacağına varır korksamda öleceğim zaten dedim. Ertesi gün kendimi apar topar işe attım. Bir kaç gün sendeledim sonrada düzeldim. O gün bugündür vesvese, korku, olumsuz düşünceler gelse de umursamıyorum, boşa korkular diyorum. Ama yinede bir danışmana danışsam iyi olur diye düşünüyorum. Çünkü kendimi çok seviyorum... Ve kendimi kazanmak istiyorum. İnancın zaferini Allah'ın izni ile kazanacağım, buna inanıyorum. E. E.
Acılara sabırla karşılık vermek

l Kendi gayretlerinizle sorunlarınızın üstesinden gelmeniz gerçekten takdire şayan bir durum. Sizin de ifade ettiğiniz gibi eğer izin vermezsek, acılar bizi yıpratmaya, vaktimizi ve sağlığımızı çalmaya güç yetiremezler. Ancak acılar karşısında kendimizi bırakır, aklımızı, irademizi ve mücadelemizi esirgersek karanlık bir dehlize doğru sürüklenebiliriz. Hayatın içinde acı da var, kötü de var, ölüm de var, ayrılık da var, hastalık da var. Ancak insanda bütün bunların üstesinden gelebilecek sabır ve dayanma gücü de var. Aslolan bu gücün farkına varıp sabırla karşılık verebilmek olmalıdır. Bu konuda sizi tebrik eder ve bu tecrübenizin herkese örnek olmasını dileriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi