Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Anketlere ne kadar güvenilebilir?

Anketlere ne kadar güvenilebilir?

Seçim dönemlerinde birdenbire anketler ön plana çıkar. Hemen her siyasi parti maddi imkanları ölçüsünde anket yaptırır. Bununla durumunu tespit etmek ve yeni stratejiler belirlemek ister. Bu işin bir boyutudur. Bir de kendi etrafında kamuoyu oluşturmakta kullanır anketleri. Birinci tür anketler genellikle kamuoyuna açıklanmazken iki amaca yönelik anketler açıklanır. Çünkü, bunlar durumun ne olduğuna yönelik değildir. Daha işin başında elde edilmek istenen sonuca ayarlanmış anketlerdir. Hemen belirtelim ki anketler sadece siyasi amaçlarla, daha doğrusu seçmenleri etkilemek için yapılmaz. Bir ürünün tanıtımı ve pazarlanmasına yönelik anket çalışmaları da yapılır. Tüketici istekleri de anketler yoluyla belirlenebilir. Şu günlerde özellikle anayasa değişikliği konusunda sıkça anketler yapılıyor. Önümüzdeki aylarda ise bu tür anketlerin sayısı çok daha artacaktır. Bir zamanlar özellikle Avrupa Birliği etrafında bir kamuoyu oluşturmak ve AB sempatizanlarının sayısını artırmaya yönelik anketlerde yapılıyordu. Çoktandır bu alanda anket yapılmıyor, yapılsa da çok seyrek aralıklarla yapılmaya başlandı.

Diyebiliriz ki anketler gerçek durumu tespit etmek için kullanılabileceği gibi kamuoyunu istenen yöne kanalize etmek içinde kullanılır. Sanıyorum bu ikinci boyut için anketler daha sık kullanılıyor. Hemen belirteyim ki maksadım anketleri ve bu alanda çalışanları karalamak değildir. Bu tür çalışmalara kesinlikle yarar olduğunu düşünüyorum. Her alanda olduğu gibi anketin vereceği sonuç kullanılış amacına bağlıdır. İsterseniz anketler yoluyla toplumu yalana inandırabilirsiniz ya da anketleri bu amaca dönük kullanabilirsiniz. Kendi durumunuzu doğru olarak tespit edip ona göre yeni tedbirler dalamak yada yeni stratejiler belirlemek isteyebilirsiniz.

Bu konuda 20-25 ilde birkaç bin kişi ile de anket yapabilirsiniz Memur Sen Konfederasyonu'nun anayasa hazırlık çalışmaları için düşündüğü gibi Türkiye'yi kapsayacak 50 bin kişiye ulaşabilirsiniz. Bu arada 81 ilde anket yaparsınız ama anket yaptığınız kişi sayısı bin civarında kalabilir. Yani her ilde 10-15 kişi ile konuşarak anket yapabilirsiniz. İyi de bir ilde 10-15 kişi arasında yapacağınız bir anketin sonucu ne kadar güvenilir olabilir? Özellikle Türkiye'de Avrupa Birliği'ne toplumun bakışını tespit etmek için yapılacak bir anket için bir ilde 10 ya da 20 kişiye giderek alacağınız sonucu Türk halkının yüzde 69'u AB'ye destek veriyor diye ilan edebilir misiniz? Ederseniz ne kadar güvenilir olur? Elbette isteyen istediği sonucu ilan edebilir. Ancak, bu ülkede yaşayan, olayların içindeki herkes görür ve bilir ki Türkiye'de 5 yıl öncesine göre AB yandaşlarının daha doğrusu AB'ye sempati besleyenlerin oranı hızla düşmüştür. Bu bakımdan Türkiye AB'ne girip girmeme konusunda son sözü halkına sormak durumundadır. En sağlıklı ve doğru anket sonucu referandumda ortaya çıkar. Anketlerle Türk halkının yüzde 69'u AB'ye destek veriyor deyip işin içinden çıkmak mümkün değildir. Kaldı ki 81 ildeki yaklaşık bin kişi Türk halkının genel durumunu belirlemek için kesinlikle yeterli olmaz. Bu arada üzerinde durmak istediğim bir başka husus ise anketlerden yararlanabilmek için çıkan sonuç uygulanabilir olmalıdır. Söz gelimi yapılan bir anketin sonucunu, "Halk temsilcileri vasıtasıyle değil, doğrudan kedisi anayasa yapmak istiyor" diye ilan etmenin geçerliliği yoktur. Olsa olsa entel tatmin olabilir. Çünkü 70 milyonluk bir ülkede halkın kendi anayasasını kendisi yapması mümkün değildir. Dünya üzerinde ne geçmişte ne de bugün halk anayasasını kendisi yapmamıştır. Uygulanan rejimin adı ne olursa olsun anayasayı bir takım temsilciler yapmıştır. Ya darbecilerin belirlediği kişiler ya da halkın vekalet verdiği kişiler sivil toplum örgütlerinin katılımını sağlayarak yapmışlardır. Seçimlerden sonraki dönemde de yeni sivil bir anayasa yapılacaksa -yapılacaksa diyorum çünkü hayal kırıklığı yaşama ihtimali de bulunuyor- bunun yolu sivil toplum örgütlerinin geniş katılımı ile halkın temsilcileri tarafından olacaktır. Eğer halkın temsilcilerinden bu yetkiyi esirgeyecek olursanız halkın sandık başına giderek temsilcilerini seçmesinin anlamı kalmaz. Halkın kendi temsilcilerini seçerken iradesinin ne ölçüde etkili olduğu elbette tartışılabilir. Parti liderlerinin belirlediği listeye seçmenin oy vermesi ile halk iradesinin Meclis'e ne ölçüde yansıdığı da ayrı bir tartışma konusudur. Ancak kesin olan husus şu ki anayasayı temsilcilerinin değil halkının kendisinin yapması bir fanteziden öte gidemez. Bu isteği fanteziden çıkarıp hayata mümkün olduğunca yansıtmanın yolu elbette vardır. Bunun yolu tüm sivil toplum örgütlerinin tekliflerini tespit etmek, öyle üç beş bin kişiye sorarak değil Memur Sen Konfederasyonu'nun planladığı en az 50 bin kişiyi kapsayacak bir teklif toplama şeklinde yapılması gerekir. Kaldı ki kaç kişi ile bir anket yaparsanız yapın halkın tam katılımını sağlamış olmazsınız. Ancak, katılımın artması halkın iradesinin doğruya yakın bir yansıması anlamına gelir. Bu bakımdan bir takım gerçekleşme imkanı olmayacak isteklerin anket sonuçları olarak millete sunmanın da anlamı yoktur.

Kısacası demek istediğim o ki, anketler halkı kandırmak ya da oyalamak amacına yönelik yapılmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi