Merve Kavakçı İslam

Merve Kavakçı İslam

Hayret bir şey!

Hayret bir şey!

Bu ülkenin insanı halistir, munistir, çoğunlukla sessizdir. Seyretmeyi, beklemeyi, sabretmeyi sever ama ahmak değildir. Aptal hiç değildir. Kör de değildir. Sağır hiç değildir.

Durur durur da fiskeyi vuruverir. Siner siner de beklenmedik bir anda aslan gibi kükreyiverir. Sandıkta atar tokadını. Hep böyle olmadı mı?.. Partileri bir varmış bir yokmuşa mahkum ediverir. Gördük, yaşadık, biliyoruz.

Şimdi CHP’ye bakıyorum da hayret ediyorum. Kulak veriyorum da şaşırıyorum. Seçim reklamını gördüm geçenlerde. Kılıçdaroğlu uzaklara bakıyor. Evet mührünün hemen yanında bir not: Herkes için evet! Düşünüyorum... Benim için evet?.. Yo... Başörtülü kadın için ne yaptı ki CHP benim için evet olsun... Kürt vatandaşlarımız için evet?.. Yo... CHP bu ülkenin rejimini temsil etmiyor mu, yıllarca kimin elinde katledildi Kürtler?.. Sorguya alındı, sandalyeden düştü, öldü, yolda yürüyordu ayağı kaydı düştü, öldü, hapiste kendi pisliği yedirildi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitti, Türkiye’ye karşı kazandı... Hepsi CHP’nin altı okuyla yönetilen Türkiye’de değil mi! Şimdi de kalkmış herkes için evet diyorlar... Hangi yüzle?..

Gelin diyor CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, gelin şu seçim barajını kaldıralım. Bir dakka bir dakka! Şu seçim barajı dediğiniz kim tarafından, kime karşı devreye sokulmuştu sayın başkan!.. Müslümanlar, dindarlar, muhafazakarlar siyasete yeltenmesin de hep CHP zihniyeti iktidar kalsın diye değil mi sayın başkan! Şimdi birileri açtıkları çukura kendileri yuvarlanıyor da denemez mi...

CHP’liler hayal dünyasındalar. Onun için de Türkiye’yi doğru okuyamadılar onyıllardır. Cebren baskı ile dilediğimiz şekilde yoğururuz bu vatanı zannettiler. Çok zaman kaybettirdiler bu ülkeye hiç şüphesiz ama zulümle abad olunmayacağını ergeç öğrenecekler... Öğreniyorlar da. Hepimiz öğreniyor, şahid oluyoruz. Bugün... sonunda... şimdi... Bu ülkede darbe yapanları, yaptıranları, başbakan asanları, darbeye teşebbüs edenleri önce vicdanlarımızda, sonra dünyevi mahkemede sorguluyoruz...

Ama CHP sürreel, gerçeklikten uzak olmaya devam ediyor. O kadar ki komik duruma düşüyor. Kemalizm üzerinden siyaset üretmeye hâlâ tutunurken kendi bindiği dalı kesiyor. Keskin sirkeyi oynuyor. Adeta nörolojik bir sorundan muzdarip. Beyinle kas hareketi arasındaki tutarsızlık benzeri bir rahatsızlık sanki... Bir şey söylüyor, başka şey yapıyor... Dediğiyle yaptığı arasında uçurumlar var. CHP Ankara milletvekili adayı Sencer Ayata bir kanalda konuşuyor. Projelerini anlatıyor, hükümete vuruyor. Ayata, CHP’nin din-başörtüsü üzerine rapor hazırlattığı akademisyen. Turan Güneş’in damadı. Şu meşhur Ayşe tatile çıktı’nın eşi yani. Şimdi CHP adayı. Özgürlükçü demokrasiden dem vuruyor Sayın Ayata ve hükümeti çoğunluk baskısı yapmakla suçluyor. Siyasi irade bir kişinin de olsa bütün vatandaşlarının haklarına saygılı olmalı kabilinde sözler sarf ediyor. Allah Allah demekten insan kendini alamıyor... Bakın kim konuşuyor denir ya, öyle bir iç geçiriş benimkisi. CHP şimdiye kadar ne zaman, hangi şartlarda, nerede, nasıl ve kimin ‘tek’ başına evet ‘tek’ olmasına rağmen haklarına sahip çıkmış ki bundan sonra sahip çıkacak!!! Bana yaptıklarını söyle, ben sana ne yapacağını söyleyeyim demez mi seçmen... Tabii şu da var, Sencer Ayata kişisel olarak böyle düşünüyor olabilir. O zaman partisi ile çelişiyor, Gürsel Tekinleşiyor demektir... Eee bunu da biz bilemeyiz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Kavakçı İslam Arşivi