Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Afişi indirmişler

Afişi indirmişler

Seçim kampanyası boyunca liderler her ne kadar birbirlerine aşırı yüklenmiş olsalar da... Bazen ölçü kaçmış ve kantarın topuzu yerinde duramamışsa da 'partililer' diye tanımlayabileceğimiz taraftarlar, genel itibariyle daha saygılı davrandılar.

Aynı küçük meydanda farklı partilerin yan yana çadır açtıklarını gördük.

AK Parti çadırı yanında CHP çadırı...

Onun az ötesinde bağımsız adayların sazlı sözlü ekibi...

Hemen yanı başında MHP'liler...

Yoldan Saadet'in minibüsü ile Büyük Birlik'in konvoyu peş peşe geçerken kimse kimseye yan gözle bakmıyor.

Ya da en fazla yan gözle bakıyor.

* * *

Eski seçimlerden birinde, kampanya yine bu şekilde birbirine saygılı devam ederken, arada bir tatsız olayların yaşandığına da şahit olmuştuk.

Bir partiye mensup gençler, İstanbul'da bir akşam vakti, iktidar partisinin afişlerini yırtmışlar.

Görenler olmuş.

Tartışma başlamış.

Ardından itiş kakış.

Şikâyet mikâyet derken iş karakola aksetmiş.

* * *

Hulusi Kentmen gibi pala bıyıklı ve göbekli olmasa da en az onun kadar babacan bir Emniyet Müdürü, olaya el koymuş.

Tarafları anlaştırmış.

Boş yere işi mahkemeye kadar götürmeden tatlılıkla halledilmiş.

* * *

Aradan birkaç saat geçmişken, aynı hadise tekrar edilmesin mi?

Bu defa Emniyet Müdürü sinirlenmiş.

Aramış hemen o partinin İl Başkanı'nı.

"Sizinkiler yine iktidar partisinin afişini indirmişler" deyip çağırmış.

Afişi indirenler yakalanmış.

Emniyet binasına götürülmüş.

İl Başkanı gelmiş.

Afişin indirildiğini görenler gelmiş.

Tam komşu köyden imam da gelmek üzereyken, bütün o telaşlı koşuşturmanın, sanıldığı gibi olmadığı ortaya çıkmış.

* * *

Afişi indirenler, meğer iktidar partisine oy veren kişilermiş.

Uzak bir semtte oturmaktaymışlar.

Son otobüsü kaçırdıkları için evlerine gidememişler.

Ağaca tırmanıp indirdikleri afişleri, battaniye gibi kullanıp bir köşede uyumaya niyet etmişler ki tam o sırada polisler gelmiş, yaka paça götürmüşler.

Başka bir partinin afişine el sürmemişler ki yanlış anlaşılma olmasın.

"Bu ne de olsa bizim" diye düşünmüşler.

* * *

Biz hadiseyi o gece geç vakit bizzat Emniyet Müdürü'nden dinledik.

Gülerek anlatmıştı, aynı şekilde dinlemiştik.

Son otobüsü kaçıran adamların akıbeti ne oldu diye sormuştuk.

Ya taksi parası ödenerek ya da Emniyet aracı ile evlerine yolcu edilmiş olsalar gerektir.

Emniyet binasından elini kolunu sallaya sallaya çıktıklarına sevinmekle yetinmemiş olmaları güzel.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi