Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Can çıkmadan huy çıkmazmış

Can çıkmadan huy çıkmazmış

Seçim savaşları bitti diye sevinemiyorum...


Bir türkü geliyor hatırıma:
Ben bilirim dağ üstüne dağ olmaz
Bu yarayı yiyen yiğit sağ olmaz.
Hangi yara mı?
Sona eren seçimin yenilgi yarası... Ne galibin taraftar şamatası biter, ne mağlubun hicran yarası...
Ben demiştim ki...
Demezler olasın bre... Yorulmadın mı? Bırakınız da kavgasız/gürültüsüz bir vakit geçirelim...
Ne mümkün...
Sanki yeryüzünün bütün akıllıları, geleceği gören basiret sahipleri kartel medyadan çıkar...
Darbecilerin yargılanmalarına göz boyama karası çalan domuz yavrusu öldürallah iflah olmaz...
Yargıtay başkanını seçer, adamlar zil/zurna öfke...
Ne olmuş?
Yargıtay’a yeni seçilen üyeler blok halde oy kullanmışlar...
Danıştay ha keza...
Yeni üyelerin blok halde hareket etmeleri nerdeyse vatan hainliği olarak değerlendirilecek...
Peki, siz, büyük patronun ücretli yazarları, sayınız kaçtır bilmiyorum, hiçbir hususta birbirinize ters düştünüz mü?
Ne eksik, ne fazla...
Herkes, yani yazması gereken kim varsa imparatorun emri ve görüşleri doğrultusunda seyreder...
Yani, blok halde...
Hem hangi darbe blok halde yapılmaz ki?
Savcılar bazı konularda neden 2011 Haziran ayını beklemişler...
Sana ne ulan yobaz?
Sen ve senin paralelinde hareket eden yazarlar hangi yazıyı, hangi ayın hangi gününde servise sokacağınızı kime danışırsınız?
Bu yargıçlara nasıl güveneceklermiş...
Bak şu eşkıya tavrına...
Bu yargıçlar, öteki yargıçlar, beriki yargıçlar tasnifi hukuk tanımamaktır, serkeşliktir.
Her yargıç bizimdir.
Anlıyorum siz, M. Esat Bozkurt hukuku istiyorsunuz...
Ya da:
Sanığın idamına, şahitlerin bilahare dinlenmesine şeklinde karar veren hakimler olsun istiyorsunuz...
Bir tazminat davasında talep sahibi normal mahkeme tarafından reddedildiğinde, yüksek yargıya gidilir... İşte orasının verdiği karar:
Evet, yazıda şikâyetçinin adı geçmiyor, hakaret unsuru da gözükmüyor, amma şikâyet sahibinin onore olması için tazminata hükmedilmesine...
İşte bunu beğenirler...
Blok halinde olsa da, briket halinde olsa da hoşlarına gider...
Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakam komedisi sessizce kabul görmüştü şimdiki istemezüz esnafı tarafından...
Ve açığa çıkmaya başladı...
Meğer 367 askeri kanattan gelen emir üzerine gündemde yer bulmuş...
Tabii hiçbir mahzuru yoktur, gazete allameleri indinde...
Yeni seçilen Danıştay başkanına adam resmen Yahudileşmiş...
Yargıtay başkanına nedense fazla vuramıyor... Yargıtay Başkanı benim hemşehrim olduğundan dolayı mı himaye gördü acaba(?)..
Biraz adaba mugayir bir halk deyimi var:
Tezekten terazinin b... olur dirhemi...
Tabii zaman ilerledi, tabirler yenilendi...
İyi/kötü bir seçim daha geride kalıyor bugün... Ben seçimler hakkında hiç yazmadım... Seçim sonunda meydana serilen partizan leşlerini nereye koyacağız, onu düşünmekteyim...
Seçim süresi 4 ay civarında, fakat seçim sonrasının ukalalık kokan değerlendirmeleri maalesef 4 sene sürer...
Particiler yorulsa çekilse bile kartel medya patronu ve mensupları her gün, her saat gözlerimize, kulaklarımıza çaka çaka unutturmayacaklar...
Çünkü sermayeleri tükenir...





Seyrettim uzaklardan ve ülkemde gördüm ki
Yüz yıldır değişmeyen arsızlar sultası var.
Yalancı müfteriler sarmış çevreyi ta ki
Ay’a tepeden bakan nursuzlar sultası var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi