Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

AK Parti’nin 325’i yeterli mi?

AK Parti’nin 325’i yeterli mi?

İnsanız biz. Gönlümüz hep daha fazlasını ister..

“Ah işte SP’liler de HAS Partililer kadar gelseydi AK Parti’ye de Anayasa değişikliği için referandum sayısını aşsaydık” diye geçiriyordur içinden birçok AK Partili.. Ya da “cemaat MHP yerine AK Parti’yi destekleseydi” gibi. Hayırlısı olsun. Rabbim böyle diledi. “Seçmen iradesi” dedikleri şey, Rabbimin iradesinin tecelli vesilesidir sadece.. Bu süreçte herkes yaptıkları ve yapması gerekirken yapmadıkları ile imtihan olundu.. Ve sonuçta herkesin yaptığının bir sonucu olacaktır.. Kim nefret ve öfke tohumları ektiyse, kardeşinin kalbini kırdıysa, kim daha merhametli, müşfik, dürüst davrandı ise herkes yaptığının karşılığını görecek..
Allah’ın kendi iradesini gerçekleştirmek için bize ihtiyacı yoktur.. Bizim O’nun rızasını kazanmaya ihtiyacımız var. Yoksa O’nun yetmeyen gücüne güç yetirmek değildir görevimiz haşa!
Sahi Halid b. Velid niye azledilmişti.. Zaferi Allah’tan değil de Halid’den bekliyor olacaklardı..
Ben biliyorum ki, Allah cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez..
Belki de en iyisi buydu. Konuşa konuşa, tadına vara vara, kim kimdir göre göre..
331’i bulmuş olmanın umursamazlığı ile değil, konuşa konuşa, anlata anlata.. Çabalayarak.. Aslında yapı değişirken biz de değişiyoruz farkında mısınız? Allah bizi farklı bir geleceğe hazırlıyor.. Her şey, ama her şey değişiyor. Din algısı, Tarih algısı, Cemaat yapıları, kavramlar, kurumlar her şey.. Yeni bir ihya ve inşa hareketinin eşiğindeyiz sanki.. Hayata dair ne varsa yeniden biçimleniyor.
331’i bulmak sadece bir “tekasür” ihtiyacının tatmininden ibaretse, elek üstü kalanlarda Ergenekoncuların ajanlarını ne yapacağız? Suikast planlarını ne yapacağız?..
Kader, Rızık ve Ecel kimsenin tekelinde değil.. Hayır! Allah dilerse her şey olur. Öbür tarafta da akıl ve insaf sahipleri vardır. Allah (cc) kalpleri çevirendir.. Erdoğan’ı iktidara taşıyan Allah, kimin elleri ile açtı bu kapıları ki, şimdi eğer bu anayasa değişikliği gerçekleşecekse onun sebebini halketmesin. Kuyudan Yusuf’u çıkarıp Mısır’a sultan yapan, Firavun sarayında Musa ve Harun (as)’a, Azer’in Puthanesinde Hz. İbrahim’e hayat veren Allah’a hamdolsun..
Allah kimseye muhtaç değil. Hep söylüyorum, ilmin kapısı, Allah’ın arslanı, ehli beyt’in kaynağı Hz. Ali’ye iktidar vermeyen Hz. Allah, onun binde biri olmayan Osman Gazi’ye, 600 yıl süren bir iktidar nasib etti.. O sultanın hikmetinden sual olunmaz.. “Şöyle olmasaydı böyle olurdu”, “biz olmasaydık, şunlar olmazdı” gibi laflardan Allah ümmeti muhafaza buyursun. Allah kimseye muhtaç değildir. Biz O’na muhtacız. Bizler sadece bir vesileyiz.. Biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Öfkemizi yutmayı öğrenmemiz gerekiyor. Kendisi gibi düşünmeyenleri dışlayanlar, suçlayanlar, tevbe etmeliler.. İttifak ettiğimizde birlikte hareket etmek, ihtilaf ettiğimizde birbirimizi mazur görmek konusunda kendimizi kontrol altında tutmalıyız.. Merhameti gazabından, sevgisi nefretinden büyük olmayanlar, para, makam ve güç konusunda ihtirası olanlar bu meslekten uzak dursunlar. Ham hayaller uğruna yalan dolan ifadelerle insanları kandırmaya çalışanlar, kendi zanlarının gerçeklerden ne kadar uzaklarda olduğunu da görmeleri gerek. Bana kalırsa din adına başkaları üzerinde hüküm kurmaya çalışanların din algıları da kitaba ve sünnete bir o kadar uzaklardadır.. “Şu şöyle yaptı da, bu böyle oldu!” Geç efendim bunları. Bunların çoğu züğürt tesellisidir.. Kendi yanlışının bahanesi olan sözlerden başka bir şey değil bunlar.. Sonuçta tencere yuvarlandı, kapağını buldu. Ortaya çıkan sonuç son derece önemli. Siyaset önemli bir eşikte. Partilerin birçoğunda çok radikal değişiklikler olacak. İnan Kıraç’ların evlerinde kurdukları hesap çarşıya uymadı. Tuzak boşa çıktı.
Bana kalırsa Ergenekoncuların 2 partinin sırtında meclise girmeleri, o partilere hayır getirmeyecek. Kendi içlerinde de ciddi sorunlar yaşayacaklar. Kendi içlerinde bir iktidar mücadelesi yaşanacak.. Göreceksiniz, tahminim o ki, bu partilerde, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
CHP milletvekili sayısını artırmakla övünüyor ama, bu bölünmenin ilk işareti de olabilir..
Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin yarısı kadar hormonlu, Ergenekon destekli oy alarak, kendini başarılı imiş gibi göstermeye çalışıyor ama bunu kendi tabanına anlatması çok zor.. Zaten 2 yıl sonra yapılacak seçimlerin sonucu şimdiden belli gibi. Bir yandan yeni CHP diye demokrasi sözü verecek, öte yandan sırtınıza bir kambur gibi Ergenekon ve Balyoz sanıklarını yükleneceksiniz, adama “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye sorarlar..
Bakalım daha neler olacak! İster misiniz MHP ve CHP’den ayrılan Demirelciler bir Ergenekon partisi kursunlar. Bakalım MHP ve CHP’de neler yaşanacak bundan sonra.. Bu arada cemaat madem MHP’ye destek verdi, o kapıyı boş bırakmamalı. Oradaki gençlere de sahip çıkmalı.
İnce ve uzun bir yolda meşakkatli bir yolculuktayız. Ve yol daha hayli uzun.
Kılıçdaroğlu aldı başına belayı. MHP de öyle.. Haçını sırtında taşıyan İsevi gibi her ikisi de. Kılıçdaroğlu, kendi celladının kılıcını bileğliyor şimdi.. Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi