Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Fırat Kıyısında Hadis Dersleri

Fırat Kıyısında Hadis Dersleri

Geçen C.tesi Mısır’da aynı evi paylaştığım İbrahim kardeşimin düğünü için memleketim Malatya’daydım. Benim ve kendisinin hocası olan Şemseddin hocanın ‘ilim ve âlimin toplumun ıslahındaki rolü’ konulu enfes bir sohbetinin ardından kardeşlerle ayaküstü sohbet edip oracıktan ayrılarak akşama Şemseddin hocamıza misafir olduk…

 

Suriye konusunda oldukça dertli olan Şemseddin hoca dua dışında bir şeyler yapamamanın sıkıntısını yaşıyordu birçok Müslüman gibi…  Evet, burnumuzun dibinde katlediliyorlar ve bizler kardeşlik naraları atıyoruz…

 

Ertesi gün Fırat nehrine doğru yola koyulurken Alişan isimli sesi güzel olan kardeş (İbrahimin düğününde Kur’an okumuştu) Şemseddin hocaya; Hocam! Öksüren bir kişi ‘Elhamdulillah’ demediğinde biz ‘yerhamukullah’ demeli miyiz? Diye sordu. Hocamız; Hayır! Dedi… Daha sonra niçin yerhamukullah dediğimizi şu ifadelerle anlattı; Öksüren kişi Elhamdulillah diyerek Allah’u tealayı zikredip övgüde bulunmuş olur. Allah’u Teâlâ’yı zikrettiğini işiten kişi de Allah’u tealayı zikrettiğinden dolayı ona yerhamukullah (Allah sana merhamet etsin) diyerek dua eder…

 

Dua eden kişiye de öksüren kişi şöyle dua eder: Yehdikumullahu ve yuslihu balekum. Yani; (Allah size hidayet etsin ve zihin açıklığı versin). Subhanallah! Bir aksırmanın vesile olduğu duaya bakın!!! 

Bu açıklamada daha çok dikkatimi çeken nokta aksıranın hamdinden sonra yapılan dua… Aksıran kişi Allah’u tealaya kendi adına hamdetmiştir… Kendisi ile Allah’u Teâlâ arasında yaşan bir zikir hali, hepsi bu… Neden, bu hamd’i işiten kişi ona dua eder? Aldığım cevap çok hoştu:

 

Çünkü Hamd’i işiten kişi Allah’u Teâlâ’yı sevdiğini ispat etmiş oluyor. Sanki şöyle diyor; “ Ya Rabbi! Hiç tanımadığım biri seni zikretti… Seni zikretmesi beni okadar çok sevindirdi ki ona dua ederek sevincimi paylaştım…”

 

Şemseddin hocamızın bu açıklaması hadislere hikmetle de bakılabilinirmiş dersini verdi bizlere…

 

Fırat nehri uzaktan gözükmeye ramak kalmıştı ki bu kez başka bir kardeş Müslim’de okumuş olduğu bir hadisi sordu. Hadis şuydu;

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir adam boş bir arazide giderken bulut içinden gelen bir ses işitti: "Falancanın bahçesini sula!" diyordu O bulut uzaklaşarak suyunu bir ketire (kayalığa) boşalttı Derken oradaki sel yollarından biri bu suların tamamını akıtmaya başladı Adam da suyun istikametini takiben yürüdü Bir müddet sonra, suyu bahçesine çevirmek üzere elinde bir kürek, çalışan bir adam gördü Ona:
"Ey Allah'ın kulu ismin ne?" diye sordu
"Falan!" dedi Bu isim, adamın buluttan işittiği isimdi Bu sefer o sordu:
"Ey Allah'ın kulu, peki sen benim adımı niye sordun?"
"Ben sana şu suyu getiren buluttan bir ses işitmiştim, senin ismini söyleyerek "Falanın bahçesini sula!" diyordu Sen bahçede ne yapıyorsun?"
"Mademki sordun söyleyeyim Ben bu bahçeden çıkan mahsule nezaret ederim Ondan çıkan mahsulün üçte birini tasadduk ederim Üçte birini ben ve ailem yeriz, üçte birini de bahçeye iade ederim" dedi " Müslim, Zühd 45, (2984)



Güneşli bir havada bu hadisi soran kardeşimiz nereden bilecekti ki Fırat nehrinden dönme hazırlığı yaparken gök gürleyip karşı dağlara yağmurun yağacağını… Subhanallah! 2. Bir keramet yaşandı sanki…

 

Bu hadis için şöyle dersler çıkardı hocamız (aklımda kalanları yazıyorum);

 

1-     Sadaka vermenin önemi

2-     Kişi ibadet halinde olursa melekler bile hizmet etmek isterler

3-     Rızık endişesi yaşamadan Allah’a tevekkül etmenin önemi

4-     Sermayeyi koruyarak sürekli tasadduk etme niyetinin ispat edilmesi

5-     Aile geçimini sağlamanın önemi

6-     Allah dilerse dilediği kuluna kerametler gösterir.

7-     Kerametler haktır.

 

Fırat nehri kıyısında akide ve ibadetler hakkında güzel bilgiler alıp bedenimizi fıratın serin sularına emanet ettik…

Böylesine güzel bir anı yaşatan Allah’u tealaya hamd edip;

Başta Şemseddin hocama, bu pikniğin düzenlenmesi için program hazırlayan Erhan kardeşime, bizlere çay servisi yapan Abdurrahman kardeşime (Şemseddin hocamızın oğlu), muhabbetleriyle renk katan Muhsin ve Kutlu kardeşime de en içten teşekkürlerimi sunuyorum…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi