Aziz Üstel

Aziz Üstel

‘Gandi’ olmak kolay mı sanıyorsun Kemal Abi?

‘Gandi’ olmak kolay mı sanıyorsun Kemal Abi?

Zayıf, tel çerçeve gözlük, bıyık, seyrelmiş saçlar, çökmüş yanaklar, çıkık elmacık kemikleri, çakma Mahatma Gandi yapar sizi Kemal Bey, eğer onun düşüncelerini, öğütlerini dikkate almazsanız!

Mahatma Gandi, geçen yüz yılın en önemli devlet adamlarından biridir. En büyük özelliğiyse barıştan, sevgiden, uzlaşmadan, adaletten ve parlementer düzenden yana olmasıdır.

“Ben, bütün sorunların parlemento çatısı altında çözüleceğine inandım. Karşılıklı saygı, sevgi ve en önemlisi uzlaşı bu çatının altında vardır.” (Nehru’ya, ölüm orucu sırasında öğütleri. Gandhi-Dönemi ve Yaşamı-Natal/Transvaal)

“Anayasa bir milletin omurgasıdır; dimdik durmasını sağlar. Anayasa bir ulusun yüreğidir. Sağlamsa, ulusun dört bir köşesine adaletli biçimde kan pompalıyorsa, o millet büyür, gelişir. (a.g.e)

“Bizi yok edeceklerin başında ilkesiz siyaset gelir. Ülkenizde görmek istediğiniz değişikliğin aynası olun” (a.g.e)

“Söylediklerinize çok dikkat edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize çok dikkat edin; duygularınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin; kişiliğinize dönüşür. Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse öz saygınızı elinizden alamaz!” (Gandhi—Jacques Attali)

Çok hoşunuza gidiyordur eminim size “Gandi” denmesi. Ama bu adı benimseyecek, Gandi’nin kim olduğunu bilmeyenler size “Gandi Kemaaaal!” diye bağırınca gülerek el sallayacaksanız, bari onun yaşamını öğrenin.

Davranışın ana kuralı, karşılıklı hoşgörüdür. Çünkü hiçbir zaman, hepimiz aynı biçimde düşünmeyiz. Gerçeğin ne kadar çoğunu görebilir, ne kadar değişik açılardan inceleyebilirsek o kadar başarılı oluruz.

Kemal Bey, kendi hatalarınızı büyüten, başkalarınınkini de küçülten aynaya bakın sık sık. Tabi bir de, haksızlığa ve ilkesizliğe sapıp size inananları peşinize takacağınıza, adaletten yana olup bir başınıza kalın çok daha iyi...



Konyalılar biraz zayıflayın artık

Türkiye’nin, nerdeyse büyün şişmanları Konya’da toplanmış nedense. Konya İl Sağlık Müdürü, Hasan Bey, her 10 kişiden yedisinin şişman olduğunu söyleyerek, iller ortalaması 86.66 kiloyken, Konya’da bunun 95.33 kilo olduğunu da belirtmiş.

Kusura bakmayın Hasan Bey ama bu şişmanlığın nedeni Konya’nın yemekleri. İnsan bunları yemeden Konya’da oturamaz ki! Yemezse de bir tarafı şişer valla! Konya mutfağının en ilgi çekici özelliği, kurallaşmış davet yemekleridir. Aşçı Takımı denilen düğün pilavı, davet yemeklerinin en güzeli kara yemek takımı, belli yemeklerden oluşur.

Komşu kaldırmaları, çetnevir, soğukluk sofraları, tandıra bütün kuzunun asılmasıyla hazırlanan, çebiç olarak adlandırılan şölen sofrası yemekleri, arabaşı ve peşmani çekilen gece konuk sofraları, aklınıza gelebilecek bütün yemeklerden oluşur.

Hepsinden en az bir kaç çatal atmazsanız ağzınıza, ev sahibi darılır! Kuyu kebabından, etli ekmekten, peynirli pideden falan söz etmedim daha ha!

Bugün Konya mutfağı turistlerin ilgi odağı. Konya yemekleriyle ilgili birçok yazı yazan gazeteci Holly Chase ve başka Amerikalı, Avrupalı yazar, Konya’ya yemek turları düzenlemekte her yıl. Bu gidişle, Mevlana Müzesi’nden sonra Konya mutfağı, ikinci en önemli ilgi odağı olacak kentin.

Eh bunca birbirinden nefis yemeğin pişirildiği bir kentte, izin verin de halk biraz tombul oluversin birader...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi