Aziz Üstel

Aziz Üstel

AK Parti 370 vekil, MHP ana CHP yavru muhalefet

AK Parti 370 vekil, MHP ana CHP yavru muhalefet

Eğer TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP’lilerin sırtını sıvazlar, “Siz hele paşa paşa yemin edin. Ondan sonra ne sıkıntınız varsa bir çaresine bakmaya çalışırız” derse CHP, oyun bozanlık etmeyi bırakacak, kürsüye çıkıp and içecekmiş.

Aslında Cemil Çiçek, bu can simidini CHP’ye atacağını belirtmese, Başbakan ayın 15’iyle ilgili AK Parti Grup Başkanvekilinin sözlerini, “Arkadaşımız sürç-ü lisan etmiş” diyerek geçiştirmese, CHP, bu anlamsız, ipe sapa gelmez inadını sürdürse ne olacaktı biliyor musunuz? Bakınız şimdi: Anayasanın 84. maddesinde “Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekil
lerinin milletvekilliği düşebileceği” öngörülüyor.

Ondan sonra yasal süre işlemeye başlıyor. Karma Komisyon kuruluyor, Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan. Onlar bir rapor hazırlıyor, Genel Kurul’a sunuyor. Oylama sonucunda
da milletvekillikleri düşüyor birbiri ardına.

Sonra üç ay içinde, sadece söz konusu illerde ara seçim yapılıyor. Yani CHP’den 134 milletvekili, BDP’den 29, BDP destekli 6 milletvekilinin seçim bölgelerinde halk sandığa gidecek. Ve tabii 12 Haziran seçimine giren bütün partiler de seçime katılacak!

Yapılan hesaplara göre CHP var olan sandalye sayısının sadece üçte birini meclise sokabilecek. Bu illerin çoğunda AK Parti seçimi önde bitirdiğinden ara seçimlerde 35-40 milletvekili daha çıkaracak ve toplam sayısı 370’lere ulaşacak!

Geriye kalan sayıdan MHP’nin de 20 milletvekili çıkaracağını varsayarsanız, MHP Ana Muhalefet Partisi konumuna gelecek, CHP de yavru muhalefet!

Ondan sonra da Kemal Bey, Süheyl Batum’a dönecek “Vay benim köse sakalım!

Nedir bu başımıza gelenler Süheyl cav cav” diyecek herhalde!

Yaşamı kara mizaha dönüştüren adam
Halil Bezmen’den söz ediyorum tabi. Estergon Kalesi adlı kitabını yeni bitirdim. Kitabında gerçek kişilerden söz ediyor. Çoğunun da kim olduğunu kestirebiliyorum. Bezmen diyor ki, “Ben bu isimleri kendimi güvenceye almak için değil, suçluları korumak için açıklamıyorum!” İşte kara mizah bu. “Roman”, ABD’de Hartford Hapishanesi’nde başlıyor. Kahramanımız, “Pars”la orada tanışıyor. Ve sonra dolandırıcılar, sahtekarlar, satılmışlar, mafya babaları, siyasiler, mühendisler, ruhen fahişe olanlar, salaklar zıplıyor birbiri ardına ortaya. Gerçekle gerçeküstünün kesiştiği, sislerle kaplı, kimi zaman ağlatı, kimi zamansa güldürü dolu bir alemde gezintiye çıkarıyor okurunu Halil Bezmen. Zaman zaman kitabı bir yana bırakıp, yakın geçmişimizi şöyle bir hatırlamaya çalışırsanız, “hadi canım bunlar da olur mu?” değil “yahu çok iyi hatırlıyorum. Bu anlattığı olmuştu! Bu adam falanca!” diyeceksiniz.

Halil Bezmen müthiş bir adam. Doğrusuyla, eğrisiyle... Yaşamı roman olanlardan değil, romanı yaşam olan ender kişilerden biri. Kalemine sağlık, ömrüne bereket.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi