M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Oruç, mübarek geceden önce mi tutulmalı, sonra mı?

Oruç, mübarek geceden önce mi tutulmalı, sonra mı?

Hadislerde “Nısf-ı Şaban” diye geçen “Berat Gecesi” hakkında ayrıntılı bilgi vermek isterdim.
Ancak, sınırlı sütunum buna müsait değil.
Sadece, bu ve benzeri gün ve geceler için, bazı hadis kitaplarında geçen bir uygulamaya dikkat çekmek istiyorum.
***
Soru şu:
“Acaba tutacağımız orucu, mübarek gecelerden önce mi tutmalıyız, sonra mı?”
Bu soruyu, bugüne kadar pek çok “müstefti”nin bana sorduğuna şahit oldum.
Buna cevap vermek için, bazı hadis kitaplarında geçen ibarelere bakmak gerekiyor.
Bu ibarelerde; mübarek gece ve gündüzün ihyasından bahsedilirken, “o günün gecesini kıyam, gündüzünü sıyam’la geçirmek”ten söz edilir.
Bu şu demektir:
Önce, günün gecesini namaz, dua, kıraat, ilim, tesbihat ve tezkirat gibi ibadetlerle geçireceksin, böylece önce geceyi ihya edeceksin.
Sonra da, gecenin bitiminde imsakla birlikte gelen gündüzü oruçla geçireceksin.
***
Buna bir örnek verelim.
Bu senenin Berat gecesi; 15 Temmuz Cuma’yı 16 Temmuz Cumartesi’ye bağlayan gecedir.
Bu gece, Cuma akşamdan itibaren başlar ve Cumartesi imsak vaktine yani fecrin doğuşuna kadar devam eder.
İşte bu süre, ibadetle ihya edilecek olan gecenin süresidir.
Takip eden vakit ise, Cumartesinin gündüz vaktidir.
Bu vakitte de, oruç tutulacaktır.
Konuyla ilgili hadislerden anlaşılması gereken budur.
Nitekim, Ramazan ayına da böyle başlamıyor muyuz?
Oruç tutmadan evvel Ramazanın başlangıcını geceden başlatıyoruz.
Önce, teravih namazı kılıyoruz.
Ardından da, Ramazan orucuna başlıyoruz.
Yani, önce “kıyam”, sonra “sıyam” yapıyoruz.
Mübarek gün ve gecelerde de sıra aynıdır.
***
Ama, gelin görün ki, bugün pek çok mümin kardeşimizin uygulaması bunun tam tersidir.
Mübarek gece gelmeden önce oruç tutuluyor, ardından gece ihya ediliyor.
O gece bitti mi, sanki mübarek gün de bitiyor.
Oruç, yanlış günde tutuluyor.
Oruç tutulması gereken asıl gün, geceden sonra gelen gündür.
Gece öncesinde tek gün oruç tutanlar, hadis-i şerife aykırı uygulama yapmış oluyorlar.
Gecenin evvelinde ve sonrasında oruç tutanlar ise, bu yanlıştan kendilerini korumuş oluyorlar.
Çünkü, mübarek günü ortaya aldıkları zaman, toplam 3 gün oruç tutacaklarından, gecenin devamında gelen gündüzü de oruçlu geçirmiş oluyorlar.
Böylece, mübarek gecelerin hem gecesini hem de gündüzünü eksiksiz ihya etme fırsatını yakalıyorlar.
En güzeli, “kıyam” ve “sıyam”ı böyle iki veya üç güne yayarak tam isabet sağlamaktır.
***
Bir noktaya daha işaret ederek konuyu bitirelim.
Bu tür mübarek geceleri ihya etmemek veya gündüzleri oruç tutmamak, günaha sebep olur mu?
Elbette hayır.
Ancak, Allah’ın (c.c) büyük ikram ve iltifatlarından mahrum, af ve mağfiretinden uzakta kalınmış olur, o kadar!
Bu da, az kayıp değildir.
Gece ve gündüzümüz, hepimizin bağışlanmasına vesile olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi