Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Kendimi tanıyamaz oldum

Kendimi tanıyamaz oldum

Kafam çok dağınık, ben kimim sorusuna dahi bir cevap bulamıyorum. On yedi yaşındayım ve kendimi arıyorum. Eski ben olmayı çok özledim. İki yıl önce annemi kaybettim. O gün hayat bitti benim için, artık hiçbir şeyden zevk alamıyorum...

Küçükken etrafına neşe saçan o küçük çocuk yok artık. Ben başka biriyim. Annemin ölümünden sonra kendimi hiçbir şekilde tanıyamıyorum. İçimden bir şey yapmak gelmiyor, yorulduğumu hissediyorum. Annemle olan hatıralarımı düşünüyor ve eskiye dönmeye çalışıyorum ama olmuyor. Hayata yeniden dönmek ve anacığımın hatıralarıyla yaşamak istiyorum... S.G.

Hayatta ölüm de var

Anne kavramı hepimizin dünyasında önemli bir yere sahiptir. Hayat boyu içimizdeki anneden güç alır ve onun verdiği sevgiyle yaşarız. Ancak ne yapalım ki, hayatın içinde ölüm de var, bunu da kabul etmek gerekiyor.

Anladığıma göre annenin ölümünden sonra, hayata ve çevrene olan güvenini yitirmişsin. Sanki tutunduğun her şey yok olacak, elinden kayıp gidecek sanıyorsun. Annenin ölümünü kabullenemediğinden yasını tutamıyor ve normal hayatına dönemiyorsun. Bütün bunların sonucunda bir depresyon durumu da gelişmiş olabilir diye düşünüyorum. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden bir psikiyatriste gidebilir ve yardım alabilirsin.
Çok utanıyorum

Ben lise son sınıfta okuyan bir genç kızım. Sıra arkadaşım Milli Gazete okuyor, ben de onun sayesinde fırsat buldukça sizin köşeyi okuyorum. Annemler ben bebekken köyden İstanbul'a göç etmişler. Burada bir okulda temizlik elamanı olarak çalışmaya başlamışlar. Halen de aynı işi yapıyorlar. Annem evlere temizliğe de gidiyor. Ama ben annemden utanıyorum. Belki bu konuda beni eleştireceksiniz ama küçüklüğümden beri arkadaşlarım tarafından aşağılandım. O yüzden annemin yaptığı işi arkadaşlarımdan gizlemeye çalışıyorum. Annem bunu anlıyor ve üzülüyor. Ona belli etmesem de ben de vicdan azabı çekiyorum. Ama arkadaşlarımdan da çekiniyorum. Acaba ben çok kötü bir evlat mıyım? Sizce hata mı ediyorum? F.K.

İzzet imandan gelir

Her birimiz izzetli bir hayat yaşamaya ve geride iyi bir iz bırakmaya gayret ederiz. Bu bir insan olarak en doğal hakkımız. Ancak izzet ve şeref imandan çağıldadığında bizi böyle bir hayata taşır. Günümüz insanı, üstünlüğü statü ya da maddiyata indirgediğinden bahsettiğinizden türden sorunlar ortaya çıkabiliyor. Sadece gençler değil, erişkinler dahi durumlarını farklı yansıtmaya ve ortama uyum sağlayabilmek için yalana teşebbüs etmeye kalkışabiliyorlar.

İfadenden anladığıma göre arkadaşlarından etkilendiğin için annenden utanıyorsun. Oysa annen seni helal kazançla büyütebilmek için ağır iş ortamlarında çalışıyor ve bu konuda büyük mücadele veriyor. Çalışmak ve ailenin geçimine katkı sağlamak helal yollardan olduğunda örnek bir davranıştır. Ayrıca her mesleğin her işin kendi içinde önemi ve değeri vardır. Önemli olan helal ve haram ölçülerine riayet etmektir. Nice insanlar vardır ki, sahip oldukları maddiyatla üstünlük elde etmeye çalışırlar oysa kazandıkları mallarında binlerce insanın hakkı vardır.

Sana arkadaşlarının annenle ilgili yorumlarından etkilenmek yerine, onlara "annenin helal kazanç elde ederek aileye katkı sağladığını, bunun izzet ve şerefinden bir şey eksiltmeyeceğini, hatta annenle gurur duyduğunu..." ifade etmeni ve onlara bu davranışlarının yanlış olduğunu belirtmeni tavsiye ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi