Batılılardan aktarılan bir takım kavramlar ülkemizde kullanılınca bu kavramların kendimize çevrilmiş silah görevi yapmaya başladığını örnek durumundayız. Dinci tabiri de bunlardan birisi. Dinci sözcüğü kesinlikle bizimle ilgili değil, İslam kültüründe de dinci yada bunun karşılığı bir kavram bulunmuyor. Batılılar bizi içeriden vurmak, birbirimize düşürmek için bir takım kavramlar icat ediyor, ya da kendilerine uygun düşen bu kavramları ülkemizle birlikte tüm İslam dünyasının gündemine taşıyor, bir takım beyinlerini Batı'ya teslim etmiş komplekslilerde bu kavramlara mal bulmuş gibi sarılıyorlar. Adeta ilerici olmanın bir gereği gibi Hristiyan dünyadan gelen kavramlar kabul görüyor.

Bu arada dincilik ile ırkçılık birbirine karıştırılıyor. Çünkü, ırkçılıkta İslam kültürüne yabancı, tamamen Hristiyan dünyanın İslam Dünyasını bölüp parçalamak için icat edip sanki bir sistemmiş gibi sunduğu kavramlardan birisi. Kısacası kavramların içi bugün için hakim kültürler tarafından doldurulunca diğer kültürler için kendi kendini imha eden silaha dönüşüyor. Bu bakımdan öncelikli olarak kavramların kendi kültürümüzdeki karşılığını bilmek ve onları kullanmak durumundayız.

Bu tespitin arkasından Norveç'teki saldırıya ve bu saldırının değerlendirilmesine geçebiliriz. Çünkü, toplumun içine yuvarlandığı kavram kargaşası sebebiyle sapla saman istemeyerek de olsa birbirine karıştırılıyor. Söz gelimi medyanın bir bölümü Oslo'daki saldırıyı ırkçı bir saldırı olarak nitelendirirken, bir kısmı aynı nitelendirmeye bir de Tapınak Şövalyeleri'ni ekliyor, saldırganının kendinse Haçlı seferlerine katılan komutanları ve bu saldırıların arkasından oluşturulan Tapınak Şövalyeleri açık/gizli örgütünü örnek aldığını ileri sürüyorlar. Bu noktada öncelikli olarak Haçlı Seferleri'nin mahiyetini doğru değerlendirmek lazımdır. Çünkü Haçlı Seferleri ırkçı bir saldırı değil, dini daha doğrusu dinci bir saldırıdır. Saldırıyı organize eden maddi ve manevi destek sağlayan ise Papalık yani Vatikan'dır. Avrupa'dan Müslümanlara karşı cihat çağrısında bulunulmuş, insanlar Müslümanları Kudüs'ten atmak üzere harekete geçmişlerdir. Bu ordunun içinde hepsi Hristiyan olmakla birlikte farklı ırklardan insanlar vardır. Haçlı Seferleri nasıl dinci bir saldırı ise Kudüs'ün Haçlılar tarafından işgalinin arkasından kurulan Tapınak Şövalyeleri örgütü de ırkçı değil dinci bir örgüttür. Tapınak Şövalyeleri örgütü uzun yıllar önce yer altına inmiş, arkasından Mason locaları içinde yer alarak varlığını bu ad altında bugüne kadar sürdürmüştür. Norveçli saldırganında Mason ve Müslüman düşmanı olması Tapınak Şövalyeleri'nin günümüzde de varlığını sürdürmesi ile örtüşmektedir. Bu sebeple Norveçli Müslüman düşmanı ve mason saldıranı ırkçı olarak nitelendirmek hedefin saptırılması anlamına gelir. Bunu söylerken Avrupa'da ırkçılığın olmadığını, hatta giderek yaygınlaşmakta olmadığını söylüyor değilim. Dikkat çekmek istediğim husus Avrupa'da Türklere ve diğer Müslümanlara karşı gelişen saldırılar ırkçı bir sadırı olmaktan ziyade dinci bir saldırıdır. "Müslümanları dincilikle suçlayan Avrupalılar ve Amerikalılar bu yolla kendi dinciliklerini mi gizliyorlar?" sorusunun cevabını iyi düşünmek gerekiyor. Eğer bir takım kavramları kendi kültür değerlerimiz içinde yorumlamaz ve anlamdıramaz isek Batılıların bir diğer ifade ile Haçlıların İslam dünyası üzerinde hesap ve planlarına farkında olmadan da olsa destek vermiş oluruz.

Bunun için gerek Almanya ve Avrupa'nın diğer ülkelerinde, gerek son olarak Norveç'te yaşanan katliamı doğru değerlendirmek durumundayız. Artık Avrupa'nın tüm ülkelerinde İslam'a karşı savaş çığlıkları atılmaktadır. Bunu tespit etmek durumundayız. Bu çığlıklar ise yeni değildir. Haçlı Seferleri de bu çağrı ve çığlıklara cevap verenlerin oluşturduğu bir katiller sürüsünün eseriydi. Kudüs'e kadar geçtikleri her yeri yakıp yıktılar, soykırım uyguladılar... Sicili böylesine bozuk Hristiyan dünyasının Müslümanları dincilikle ya da Hristiyan düşmanlığı ile suçlama hakları olmaz. Müslümanlar Avrupa'nın içlerine kadar yaptıkları seferlerin hiçbirisinde Haçlı ordularının yaptığını yapmamış sivile, din adına zarar vermemiş, aman dileyenle savaşmamıştır.

Bana göre Norveç saldırısı İslam dünyasının Haçlı ruhunun gerçek yüzünü görmesini sağlamıştır. Bu bakımdan bir takım sırt sıvazlamalara kanmamak, Hristiyan kulübüne üye olmak için çırpınıp durmaktan vazgeçmek gerekiyor. Çünkü, Haçlı ruhu ve Tapınak Şövalyeleri'nin yüzyıllar önce tespit edilmiş olan hedefe ulaşma niyetleri Hristiyan dünyası için bugün de devam etmektedir.