Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Nerde o günler...

Nerde o günler...

Her yerde her zaman, en az 3 grub vardır.. Ortalama % 30’u ılımlıdır, % 30’u şahin, % 30’u ise ortada, arada, yüzer gezer. Bazen güçlüden yana olurlar, bazen kişisel çıkar, kariyer, hemşehricilik ayağı falan filan.. % 10’unun ise nerede durduğu pek belli olmaz.. % 30’la iktidar olursanız, bu sayı, güçlüden yana olan ve sizden nemalanmak isteyenlerin katılımı ile bir şekilde % 50’yi aşar.. Merkez partilerinde bu hep böyledir.. AK Parti’ye oy verenler kolay kolay geri dönmeyecekler, üstelik bu dönemde çıtalar yükseldi.. Bugün seçim olsa AK Parti’nin % 60 oy alacağı hesabı yapılıyor..

Bana kalırsa orduda “Ulusalcı, Ergenekoncu Kemalistler”in sayısı % 20 bile değildir.. Rusya’da bugün komünistlerin yüzdesi ne kadarsa işte o kadardırlar.. Almanya’daki Neo Naziler kadar.. İran’daki Şah yanlıları kadar..

Düşenin dostu olmaz.. Sovyetler dağıldı, memlekette komünist kalmadı. Ama daha bir hafta önce Kızılordu dimdik ayaktaydı ve en ufak bir çözülme yoktu.

Bozgun böyle bir şeydir işte. Orada da Liman Von Sanders orduların başındaydı. Orada da Mustafa Kamal vardı.. Anadolu’nun işgali de Hatay’dan başladı. Filistin cephesinde 3 Osmanlı ordusuna geri dönüş emri verildiğinde de durum öyle oldu. Hilafet ordusunun subayları gelip Ankara’da bir Laik Cumhuriyet kurdular..

Orduda fazla Kamalist kalmamıştır.. Sakalı serbest bırakın askerlerin dörtte biri sakal bırakır en azından. Kışlaya başörtülü giriş izni verin bakın bakalım Etiler’e mi benziyor orası Fatih’e mi, Eyyüb’e mi?

Vatan’da Mustafa Mutlu “genç subaylara gönderme yaparak, “Ast’lar ne düşünüyor” diye soruyor.. Peki “Genç siviller ne düşünüyor?” aceba.. Genç subayların kardeşleri değil mi bu genç siviller..

Mutlu, pek de mutlu olmasa gerek gelişmelerden. “Siyasi iktidarın her dediğini sorgusuz sualsiz hayata geçirmenin, kendi görevi olduğunu düşünebilir. İyi de; TSK’nın tamamı değişmediğine göre... Ya bu yeni tavır, alt rütbelerde, TSK yönetimine karşı bir güvensizlik başlatırsa?” diye soruyor ve ekliyor: “Bu güvensizlik, bugüne kadar ‘tek yumruk’ görüntüsü veren ordumuzu parçalı bir yapıya dönüştürürse? Ya istifalar, beklendiği gibi alt rütbedeki subaylara da sıçrarsa... (Vatan)”

Yok canım, hadi bir deneseler de görseler. Hani TSK daha bir rahatlar birileri böyle bir şey yapsa.. Hem “kaç kişilermiş” görürüz, hem de yoklukları bir boşluk oluşturuyor mu, yoksa işler daha mı kolay yoluna giriyor..

Kardeşler kucaklaşıyor bayım. Aynı ülkenin çocukları, kardeşler arasına fitne sokmayın lütfen.. Geçti Bor’un pazarı.. Bir zamanlar sizin bahçenizi sulayan arklar, şimdi başka bahçeleri suluyor..

Tamam geçmişte hep öyle oldu. Aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine birileri kendilerine hep iktidar ve servet ürettiler.. Bir evladı dağda, ötekisi askerde olan anaların yüreğine ateş düştü. Soğuk savaş bizde hiç bitmedi, sağ-sol, oldu Alevi-Sünni, yetmedi, Kürt-Türk.. Oyun bitti bayım!

Andıç davasında her şey belli. Laiklik, irtica yaygarası kirli bir oyundu. Andıç deşifre oldu.. Ne yani, genç subaylar, bu kirli oyuna evet mi diyecek. Onlar internet kullanıyor bayım.. 3G cep telefonları var..

Kuvvet komutanları bu işi denediler. Sandılar ki memleket ayağa kalkar. Borsa düşer, döviz fırlar, panik havası oluşur. Kılıçdaroğlu kriz çıkacak diye apar topar tatilini kesip Ankara’ya geldi, ama kimseden itiraz yok. Toplumda genel bir rahatlama, basın da büyük ölçüde doğru bir yerde durdu..

Twitter de bir mesaj vardı, cep telefonu operatörleri ile anlaşma yapılsın, “TSK İstifa 0312 yaz gönder, emekli maaşın hesabına yatsın” diye bu işi otomatiğe bağlamak en iyisi..

Bundan sonra siz Ergenekon ve Balyoz davasındaki itiraflara, yeni tanıkların anlatacaklarına bakın.. Korku tünelinden çıkıyor Türkiye.. Yeni bir dönem başlıyor.. Bütün bunlar olurken Ergenekonun hukuk bürosu ve siyasi bürosu gibi çalışan CHP ve MHP ne yapıyor aceba?..

BDP bildik yolda emin adımlarla ilerliyor, ama artık bu arada Kemal Burkay da burada. Onun bir kedisi bile yok ama, yüreğinde taşıdığı bir güvercinle çıkıp geldi vatanına..

Bugün gelinen noktada “Vatan” yazarı, milletin başında “bugüne kadar ‘tek yumruk’ görüntüsü veren ordu”, içindeki çetelerden kurtulurken, millet “Tek vücud” oldu, adalet, barış, özgürlük, hukuk devleti, insan haklarına saygı” istiyor.. Millet, namlusunu halka, halkın inanç, kimlik, kültür, tarih ve değerlerine çevirmiş tanka selam durmayacağı mesajını veriyor.. Ve birileri bu durumdan üzülüyor, korkuyor. Sanırım korkuları biraz da kendilerinin bu ülkenin çocuklarına yaptıklarını, ya onlar da kendilerine yapmaya kalkarsa, ne olacak o zaman, kim kurtaracak bunları bu halkın elinden. Darbelerle ele geçirdikleri iktidarları, kamu kaynaklarını yağmalayarak ele geçirdikleri servetleri ve darbecilerin atıfeti olan makamları, o malum medianın yaldızladığı saygınlıkları ne olacak?

Oyun bitti bayım.. Sığınacak bir vicdan bulabilmek için en azından bugün henüz özür dilemiyorsan bile susmayı öğren. Acılarımız üzerinde tepinme! Tamam mı? Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi