M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Herkes Beyin Ameliyatı Yapabilir mi?

Herkes Beyin Ameliyatı Yapabilir mi?

Hukuk fakültesinden diploma, barodan ruhsat almadan avukat olunur mu? Olunmaz.

Tıp fakültesinden tıp doktoru diploması almadan tabip olunur mu? Olunmaz.

Beyin veya kalp ameliyatını kimler yapabilir? Ruhsatlı beyin cerrahisi uzmanları ve kalp cerrahisi uzmanları.

Pratisyen doktorlar beyin veya kalp ameliyatı yapabilir mi? Doktordur ama yapamaz.

Herkes uçak kullanabilir mi? Kullanamaz.

Herkes sünnet yapabilir mi? Yapamaz.

Yahu bu dünyada arıcılık yapmak bile uzmanlık işidir. Koy bir bahçeye 100 kovan, arılar vızır vızır vızıl vızıl çalışıp bol bol bal üretsinler... Hiç de öyle değil. İşin başında arıcılıktan anlayan birinin bulunması lazımdır.

İlkokul öğretmeni olmak için bile pedagoji tahsili yapmış olmak gerekir.

Dünyada en ulvi, en birinci, en önemli konu nedir?.. Dindir.

Din bilgilerinin uzmanları kimlerdir?

Din ilimlerini tahsil etmiş, diploma almış ulema ve fukahadır.

Gerçek din alimlerinin diplomasına ne denir? İcazet denir.

İcazet ne demektir?

Ucu Peygamber Efendimize (Salat ve selam olsun ona) kadar uzanan bir silsile diplomasıdır.

Bugünkü ilahiyat fakülteleri böyle icazetler/islamî diplomalar veriyor mu? Vermiyor.

Ülkemizde icazet veren İslamî medreseler var mıdır? Vardır. Kemalist rejim bunları tanımıyor ama yine de vardır.

Dış dünyada var mıdır? Vardır. Birkaçını sayar mısınız?

Hindistan'da, Pakistan'da, Mısır'da, Suriye'de, Ürdün'de, Sudan'da, Endonezya'da ve daha nice İslam ülkesinde.

İcazetli din alimleri ve fakihler dinde reform isterler ve yaparlar mı? İstemezler ve yapmazlar.

Dinde değişim, dinde yenilik, Fazlurrahmancılık, BOP'çuluk, Kemalizme uygun İslam, ılımlı İslam gibi şeyler de istemezler.

İstisnalar olabilir mi?

Hemen hemen olmaz.

Kur'anın ve Sünnetin yorumunu en iyi kimler yapar?... İcazetli ulema ve fukaha yapar... Niçin?.. Çünkü onlar ilim sahibidir. Kur'an "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" diyor.

Halk İslam'ı nasıl öğrenmelidir?

İcazetli din alimlerinin kitaplarından öğrenmelidir.

Doğrudan doğruya bir Kur'an tercümesi, bir de hadîs kitabı alarak dinini kendi kendine öğrense olmaz mı? Olmaz.

Niçin?.. Gerekli âlet ilimlerini ve 'âli ilimleri bilmediği için yanılabilir, bid'at ehlinin tuzaklarına düşebilir.

Peygamber zamanında böyle miydi? Elbette böyleydi. Ashab dini Peygamberden öğreniyordu.

Ashab Tâbiîne öğretti... Tâbiîn Tebe-i Tâbiîne hocalık yaptı... İlk asırdan bugüne kadar İslam dini, alimlerin ve fakihlerin, yani bilenlerin bilmeyenlere öğretmesi ile bu güne geldi.

Ulema ve fukaha aradan çıksın, herkes dinini kendisi öğrensin diyenler kimlerdir?

Ehl-i Sünneti yıkmak isteyenlerdir.

Kemalist ilahiyatçılardır. Onlar İslam ile Kemalist ideolojiyi birbirine uydurmak istiyorlar. İcazetli gerçek ulema ve fukaha böyle bir şeye asla razı olmaz.

BOP'çu İslamcılar da ulemaya ve fukahaya karşıdır.

Dinde değişim, dinde yenilik, dinde reform yapılmasını isteyenler de.

Fazlurrahmancılar Sünnî ulema ve fukahadan nefret ederler.

Farmason Afganî'ye, farmason Abduh'a, farmason Reşid Rıza'ya hayran ve âşık olan ilahiyatçılar da Ehl-i Sünnet ulema ve fukahasına karşıdır.

İcazetli din hocaları aradan çıksın, herkes dinini doğrudan doğruya meallerden öğrensin diyenler nasıl bir çığır açtılar?

Müslümanlar arasında kaosa, anarşiye, fırkalaşmaya, çekişmeye yol açtılar.

Ortaya binlerce, on binlerce naylon müctehid çıktı. Her kafadan ayrı ses çıktı.

Müslümanlar arasında birlik kalmadı.

Fitne fesat, nifak şikak, tartışma çekişme ayyuka çıktı.

Hâtemü'l-Hulefa merhum Sultan Abdülhamid zamanında böyle fitnelere izin verilmezdi. Önüne gelen Kur'an tercümesi, meâli tefsiri yazıp yayınlayamazdı. Dinde reform gibi bid'atlere izin verilmezdi.

Meşrutiyet ilan edildikten sonra, bir Ermeni kitabevi Fransızca bir Kur'an tercümesini Türkçeye çevirtip yayınlamıştır.

Anlayana bu kadar yeter...

*(İkinci yazı)
Bakalım Ramazan'da Neler Yapacağız?

Rahmet ayı Ramazan geldi. Mübarek ayın bütün Müslümanlara hayırlar, bereketler, yümnler getirmesini niyaz ederim.

Ramazan'da biz Müslümanların hali belli olacaktır? Nasıl Müslümanlarız, iyi Müslümanlar mıyız, orta Müslümanlar mıyız, zayıf ve kötü Müslümanlar mı?

Şu anda ülkemizde Kur'anî, Nebevî, Şer'î ölçü ve kıstaslara göre çok büyük fısk, fücur, azgınlık, günah, isyan, tuğyan vardır.

Bakalım Ramazan'da toplum ve ümmet olarak kendimizi ne kadar ıslah edeceğiz, toparlanacağız?

İstanbul gibi büyük şehirlerde bu sıcaklarda ve uzun günlerde Müslüman halkın kaçta kaçı oruç tutacak?

Sıcaklar, uzun günler, çeşitli zahmetler... Bunlar hep birer imtihandır. İmtihanı yüz akıyla verebilecek miyiz?

Kavurucu Ağustos sıcakları mı daha yakıcı, yoksa Cehennemin ateşi mi?

Senenin on iki ayı Müslüman için zaten öyledir de özellikle Ramazan merhamet, yardımlaşma, paylaşma ayıdır.

Zengin, geçimi iyi, tuzu kuru Müslümanlar fakir ve miskin din kardeşlerini hatırlayacaklar ve onlara yardım edecekler mi?

Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da israflı, lüks, gösterişli, gurur ve kibir verici iftar ziyafetleri tertiplenecek mi?

Birtakım beyinsizler "Benim iftarım daha lüks, daha görkemli (ne çirkin kelime!) oldu" diye aptalca övünecekler mi?

Birtakım zengin ten-perestler şu açlıkla imtihan ayı Ramazan'da kilo alacaklar mı?

Eskiden atalarımız oruçlarını açarlar ve akşam namazını hemen kılarlarmış. Biz, akşamı yatsıya sarkıtacak mıyız?

Bakalım oruç tutmayanlar, tutanlara saygılarından, toplumsal barışı koruma titizliklerinden dolayı açıkta yiyip içmekten sakınacaklar mı?

Biliyorum, şu mübarek Ramazan'da suçlar nispeten azalacaktır. Bu azalma yeterli olacak mı?

Ramazan'da halkın kaçta kaçı beş vakit namaza başlayacak. Bayramdan sonra bu başlayanların kaçta kaçı devam edecektir?

Geçmiş Ramazanlarda olduğu gibi birtakım naylon müctehidler "Canı istemeyen oruç tutmaz, yerine fidye verir" yollu saçma sapan fetvalar verecek mi?

Bizim Müslümanlığımız bilhassa zekat konusunda bu Ramazan'da ortaya çıkacaktır.

Zekatlarımızı Kur'ana, Sünnete, icmâ-i ümmete, fıkha, Şeriata göre öncelikle fakir ve miskin Müslümanlara mı vereceğiz, yoksa Şeriata uymayan şekilde toplayıp sarf mı edeceğiz?

Şeriat zekat parasıyla cami bile yapılmaz derken, biz zekatları toplayıp derneklerin masraflarını mı karşılayacağız veya Kongolarda Mongolarda mı harcayacağız?

Bakalım bu Ramazan'da kaç fakir Müslüman aç kalacak?

Kaç bîçare Müslüman sürünmeye devam edecek.

Kaç zengin şahıs, dernek, vakıf yedi yıldızlı otellerde ihtişamlı iftarlar verecek?

Ramazan'da halka ve gençliğe ilmihalini öğretmek için ne gibi hazırlıklar yaptık?

Bu Ramazan'da otuz önemli konuda yüz milyon adet etkili broşür dağıtabilecek miyiz?

Ramazan'da birbiriyle dargın, birbiriyle çekişen Müslümanlar barışacak mı?

Gıybet ve diğer lisan afetleri Müslüman toplumda çok yaygın. Bu kötülüğü azaltabilecek miyiz?

Geçen sene Sultanahmet camiinde yetersiz bir cemaat yatsı ve teravih kılarken; kokoreç, döner, sucuk, lahmacun, macun, dondurma, börek Ramazan çarşısında seller gibi insan vardı.

Beyazıt'ta camide namaz kılınıyor, kitap fuarında harıl harıl ilmihal ve Kur'an meali satılıyor. Fesubhanallah!

Bundan yüz küsur sene önce İstanbul'da aç ve fakir bir Müslüman iftara yakın bir konağın ardına kadar açık kapısından sorgusuz sualsiz girer, altt kattaki sofranın kanarına ilişir ve afiyetle karnını doyururmuş. Şimdi böyle konaklar kalmadı. Ramazan çadırları var ama fakir Müslümanların oralarda iftar yemeği yiyebilmeleri için üç saat önceden kuyruğa girmeleri gerekiyor.

Bakalım büyük medya Ramazan'da ne yapacak?

On bir ay fısk fücur, müstehcenlik, şehvet, fuhuş, zararlı magazin, vur patlasın çal oynasın yayın yapan TV'ler nasıl Ramazan programları yapacaklar?

Kemalist, reformcu, Fazlurrahmancı, BOP'çu, dinde değişimci, dinde yenilikçi, Ekfer Şahçı, kerametleri kendilerinden menkul müctehid, ılımlı İslamcı birtakım zevat ne gibi uyduruk fetvalar, bozuk ictihadlar yumurtlayacaklar?

Ramazan cerru yecurru ayıdır. Birtakım cerciler önümüzdeki Ramazan'da yekun olarak kaç milyar dolar toplayacak?

Somali'de milyonlarca Müslüman açlık ve susuzluk çekiyor. Onları hatırlayacak mıyız, yoksa bu hatırlama iştihamızı kaçırabileceği için bilmezlikten mi geleceğiz?

Acaba önümüzdeki Ramazan'da İstanbul'un üç binden fazla caminin kaçında güzel İstanbul ezanları okunacak, dosdoğru namazlar kılınacak?

Yine hoparlörler sonuna kadar açılacak mı?

Klimalar ve vantilatörlerle bazı zayıf ve nahif bedenliler hasta edilecek mi?

(Sur içinde güzel ezan okunan, güzel namaz kılınan, hoparlörleri ayarlı, ışık sistemi düzgün bir cami bilen varsa lütfen bana haber versin de gideyim...)

Muhterem okuyucularımın ve bütün din kardeşlerimin Ramazanlarını tebrik eder, ilahî rızasına uygun oruç tutmak, dosdoğru namaz kılmak, zekatlarımızı yerli yerinde hakkıyla vermek, hayır hasenat yapmak, israf ve lüksten uzak durmak, halimizi ıslah ve nefislerimizi terbiye etmek hususunda Allahü Tealadan yardım dilerim.

Önemli not: Ramazan'dan bir gün önce tartılıp kilomuzu öğrenelim, oruç ayı bitince tekrar tartılalım. Kilo almışsak vah bize!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi