Cemal Nar

Cemal Nar

“Flört de Zinaymış”

“Flört de Zinaymış”

Böyle başlık atmış Radikal Gazetesi.

Alt başlıkta da şunları yazmış: “Diyanet’e göre flört gayr-i meşru ilişkiye girip zina sayılıyor, yabancı bir kadınla erkeğin yalnız kalması yasak, kadının dışarıda parfüm sürmesi edepsizlik.”

Ya şu cümleye ne dersiniz: “İnternette dini bilgi almak için Diyanet İşleri Başkanlığının sitesine girenler, cinsel hayat ve yasaklarla ilgili yazılar karşısında şaşkına döndü.”

“Tarık Işık’ın haberi 4. sayfada.”

Bakıyoruz ilgili sayfaya, başlık bir âlem: “Yapma Diyanet, etme Diyanet!”
Ne yapmış diyanet diyoruz hayretle. İşte verilen bilgiler:
“Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuran’da zina ve fuhuşun büyük günahlar arasında sayıldığını hatırlatarak flörtün de ‘zina’ olduğunu savundu. Bir kadının yabancı bir erkekle baş başa kalmasının ‘tahrik edici’ olduğu ve zinaya yol açabileceği uyarısında bulunan Diyanet, Hz. Peygamber’in kadınların kendi evleri dışında, başkalarına hissettirecek derecede koku sürmelerini hoş karşılamadığını ve bunu ‘edep dışı bir davranış’ olarak değerlendirdiğini belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesindeki cinsel hayat ve yasaklarla ilgili yazıda özetle şöyle deniyor:” (1)
Ve bundan sonra herkesin bildiği dini bilgiler veriliyor. Hemen her sitede ve bizim sitede de var olan bilgiler bunlar. Yani şaşılacak değil, sıradan bilgiler.
Peki, kim girmiş de şaşkına dönmüş?
O yok işte.
Zannederim böyle bir şey de yok. Olamaz da. çünkü bu bilgileri bilmeyen Müslüman olamaz ki. “Bu kadar cehalet ancak Radikal’e yakışır” desek, çok mu olur dersiniz?
Şu kullandığı dile bakınız: “Flört de Zinaymış”

“Yapma Diyanet, etme Diyanet!”

Yıpratma sırası Diyanet’e mi geldi?

“Topyekûn taarruzun” bir parçası mı bunlar?

Hani şu “bin yıl sürecek savaşın” saldır borusu size mi düştü bu sefer?

“Flört de zinaymış”

Değil mi yani?

Hiç lafı uzatmayalım, sizce zina ayıp mı?
Zinaya ayıp demeyen adama, ben de kabul ederim ki, “Bir kadının yabancı bir erkekle baş başa kalmasının ‘tahrik edici’ oluşu ve zinaya yol açabileceği uyarısı, Hz. Peygamber’in kadınların kendi evleri dışında, başkalarına hissettirecek derecede koku sürmelerini hoş karşılamaması ve bunu ‘edep dışı bir davranış’ olarak değerlendirmesi” garip ve şaşırtıcı gelebilir.
Peki ama böyle bir adam, niye “Kuran’da zina ve fuhuşun büyük günahlar arasında sayıldığını” dert edinir?
İşte bunu anlayamadım.
Zina, Kur’anla sabit bir suç olduğundan, buna inanmayan kâfir olur. Yani Müslümansa bile dinden çıkar. Bilindiği gibi Kur’an-ı Kerim’in bir ayetini bile inkâr eden, onun tamamını inkâr etmiş gibi kâfir olur. Alay etmek, aşağılamak da aynen inkâr gibidir.
Kaldı ki zina, aynen Müslümanlıkta olduğu gibi, Yahudilikte de, Hıristiyanlıkta da suçtur ve ayıptır.
Acaba Tarık Işık diye biri varsa, hangi dindendir? Müslüman’sa, bu durumun vahametini bilmekte midir? O siteye kaç kişiyle beraber baktı da şahit oldu şaşkınlıklarına?
Masa başı haber bunlar, ama vahim işlerdir tabi. Yakışıksız işlerdir.
Eğer yanılmışsam, yani öyle biri varsa ve gerçekse bu haber, daha kötü; vakit geçirmeden tövbeye ve dini öğrenmeye davet ederim kendisini. Bu benim ona yapabileceğim en büyük iyiliktir.
Bir insan dinini bilmeyebilir. Ama en azından bilmediğini bilir ve öğretene saygı duyar.
Allah Teâlâ’dan korkmak lazım, artık Diyanet de alaya alınır ve verdiği bilgiler küçümsenerek inkâr edilirse, Müslümanlık nerde kalır?
Bu yazıları okuyan cahil kesimde bir anlayış gelişiyor, aklına yatmayan bir şeyi Diyanet de dese, kabul etmiyor. Hatta saygısızca “saçmalık” deyip geçiyor.
Geçenlerde bir televizyon muhabiri sokakta röportaj yapıyordu. Bir bayana sordu:
- Diyanet İşleri Başkanlığı “dövme” yaptırmaya “günah” demiş. Sen ne dersin?
Cevaba bakınız siz:
- Saçmalık. Bu bir kişisel güzellik anlayışı. Din ne karışır?
İnsan bilmiyorsa bile en azından, “Diyanet dini benden iyi bilir herhalde. O dediyse öyledir.” Der yahu!..
Ukalalık ne zamandır marifet oldu böyle?
İşte yeni neslin hal-i pür melali… Din kültürü derslerine karşı çıkanlar bir kere daha düşünmeliler.
çünkü unutulmaması gereken bir gerçek var: “Sebep olanlar, yapan gibidirler.” Hayırda da böyledir, şerde de böyle.
Bu milletin çocuklarının dinsiz olmasına sebep olanlar, onların günahlarını da ayrıca yükleneceklerdir.
Dini bir meselede bir şeyler öğrenmek isteyen birisinin Diyanete veya dini bilen birisine gitmesi gerekmez mi?
Elbette gerekir.
Değilse, hiç kuşkusuz hasta olduğunda doktor yerine baytara gidene benzer.
(www.cemalnar.com)
(1)http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=879903&Date=27.05.2008&CategoryID=77


Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi