Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e, “Öncelikli sorunlarının cezaevinde tutuklu bulunan personelin serbest bırakılması için çalışma başlatmak olduğunu” söylemiş.

Bu konudaki haberleri, dün, gazetelerde okudunuz.

Necdet Özel ne cevap vermiş, bilmiyoruz.

Nihayet Kıvrıkoğlu’nun riyasetinde “çalışmalar” başlamış... Yani, Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında bir “Çalıştay” gerçekleştirilmiş.

Bunları da gazetelerde okudunuz.

Çalıştay’a, aralarında hukukçu subayların da bulunduğu birtakım komutanlar katılmış ve “Ne yapsak da, içerideki arkadaşlarımızı kurtarsak?” sorusuna cevap aramışlar.

Sonunda, CMK’da yapılacak değişiklikle bunun mümkün olabileceği sonucuna varmışlar.

Şu iki seçenek üzerinde durulmuş:

Bir: Tutukluluk sürelerinin uzunluğunu gündeme getirelim, bu konuda bir değişiklik yapılmasını sağlayalım... Ama bunun da bir riski var: Arkadaşlarımızı kurtaralım derken, PKK, KCK, DHKP-C, Ergenekon ve Hizbullah davası sanıkları da yararlanabilir bundan.

İki: Özel yetkili savcılıkların kaldırılması konusunda, hükümete ve parlamentoya baskı yapalım.

Hangi seçenek “ağırlık” kazanmış, bilmiyoruz.

Bildiğimiz şu:

Bu toplantılar daimi hale getirilecekmiş.

Hepsi güzel de, değerli komutan Hayri Kıvrıkoğlu’nun öncelikle şu sorulara cevap vermesi gerekiyor.

Sayın Komutan, arkadaşlarınız için “bir şeyler yapma” çabanızı sitayişle karşılıyoruz

Fakat, “içerideki arkadaşlarınızın” hangi suçlamadan dolayı içeride bulunduklarını biliyor musunuz?

Suçlama kalemleri konusundaki görüşlerinizi de ayrıca ve hassaten merak ediyoruz. Darbe planı yapmak, internet sitesi kurup meşru hükümete savaş açmak, “plan semineri” adı altında gerçek kişi ve kuruluşlar üzerinden “ülkeye çökme” (deyim, arkadaşlarınızdan birine aittir) hesapları yapmak askerin görevleri arasında mıdır?

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e, “öncelikli sorununuzun cezaevinde tutuklu bulunan personelin serbest bırakılması için çalışma başlatmak olduğunu” söylemişsiniz.

Terörle savaş sürecinde öncelikli sorununuz bu mu?

Öncelikli sorununuz (daha doğrusu, askerin öncelikli sorunu) yeni Hantepe’lere, yeni Aktütün’lere, yeni Dağlıca ve Silvan’lara meydan vermemek değil midir?

Hem, bu “Çalıştay” konusunda Genelkurmay Başkanı’nı bilgilendirdiniz mi?

Bunu “daimi bir çalışma” haline getirip, hükümete baskı yapacağınızı söylediniz mi?

Ne zamandan beri asker, sivil siyaset alanını ilgilendiren konularda Çalıştay düzenler oldu?

Bu “Çalıştay”, aynı zamanda, “yargıya baskı” anlamı taşımayacak mıdır?

Bu soruları soruyorum ama zannetmeyin ki bazı konularda mutabık değiliz.

Tutukluluk süresi, sadece sizin arkadaşlarınız için değil, diğer tutuklu sanıklar için de cari bir problem...

Bu konuda düzenleme yapılabilir...

Bununla birlikte, “özel yetkili mahkemeler” ve “özel yetkili savcılar” uygulaması gözden geçirilebilir.

Muhtemeldir ki, yeni anayasa süreci, yeni ve daha demokratik bir ceza kanununu icbar edecek...

Etmelidir...

Bunun yeri de, takdir edersiniz ki, parlamentodur.

Karargâhtan gelecek her görüş ve dikte, parlamentonun görev alanına girmek olacaktır ki, “içerideki arkadaşlarınız” da, zaten, parlamentonun görev alanına girmeyi “fiiliyata” döktükleri için içerideler.

Son dakika notu:

Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, mahut Çalıştay’ın, bilgi dahilinde gerçekleştirilen “kurumsal görüş bildirmeye hazırlık amaçlı teknik bir toplantı” olduğunu bildirildi... Sorularım geçerlidir.