Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

“Dinle” Ey CHP!

“Dinle” Ey CHP!

Aslında bu tartışmalar iyi oluyor. Bu vesile ile bazı gerçekler günyüzüne çıkıyor.
Sav'ın sözleri nasıl da ayağına dolaştı. Şu hale bakın. Bunlar Ana Muhalefet olacak! Sokakta öfkeli, saldırgan, şizofren adam dolaşıyor. Ama siyaset biraz daha dingin insanların işi olmalı.. Sokak ağzı ile, kahvehane üslûbu ile siyaset yapılmaz ki!
Sav'ın açık bıraktığı cep telefonu kaydından malûm media ve CHP, bir rejim krizi üretmeye kalktı. Sonuç da ortada. Hani, Allah bilir, Sav’ın cep telefonunun şarjı bitmeseydi, daha neler konuşmuşlardır neler. Hani kaptırmış gidiyorlar.. İşte yeni Ergenekon, yeni susurluk bu!
Şimdi Sav önce, şu eski gaflarından dolayı özür dilemedi, ardından da Baykal.
Dibek döğenin hık deyicisi, malûm media da.. Malûm Medianın kışkırtmasının peşinden savrulup hemen bildiri yayınlamaya koşan STK'lar da! Bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmak, daha da ötesi, zanlarının üzerine iktidara ve Vakit'e karşı ağır ithamlarda bulunmak..
Dinleyen kişiler, kurumlar bu tartışmaları izlerken neler hissediyorlar bilmiyorum.
önce yasal dinleme nasıl yapılıyor, onu bir anlatayım.
Savcılık bir soruşturma kapsamında belli bir konu, zaman, kişi ve telefon özelinde sürekli takip için mahkemeden talepte bulunabiliyor.. Bu dinleme sonuçları eğer konuyla ilgili değilse imha ediliyor. Konuyla ilgili ise delil olarak dosyaya konuyor.. Dinleme genel olarak ilgili telefon şirketinde yazarak paralel bir şekilde yapılıyor..
Kuşkusuz bunun dışında da dinleme yapılıyordur.. Ama bunların delil olma özelliği olmadığı gibi, aynı zamanda suçtur. İstihbaratçılar bu tür dinlemeler yaptıklarında amaçlarına uygun bilgilere dayalı yorum, bilgi ve kanaat sahibi oluyorlar.. Peki nasıl dinliyorlar. Eskiden parkta, otobüste biri yanınıza gelir otururdu. Yan masadan “kulak misafiri” olurdu, ama artık öyle değil..
Yine telefon dinlemek için hatta kaynak yapılırdı. Daha sonra telefon hattının üzerine kondansötör gibi tel sararak dinleme yapmaya başladılar. Ama artık teknoloji gelişti.. İnternet, ceb ve kablolu telefonları isteyen herkes basit bir düzenekle dinleyebilir.. Bunun cihazları yurtdışında birkaç bin dolara satılıyor.. İşadamları rakiplerini dinlemek için, meraklı zengin çocukları da hobi olsun diye dinliyor olabilirler birçok telefonu.
Daha da ilginci, artık evinizin penceresini gören kilometrelerce ötedeki biri, laser ışığı ile evinizin içini dinleyebilir..öyle cihazlar var ki; yerin metrelerce altındaki doğalgaz ya da su boru hattındaki sızmanın sesini yer yüzünden duyabiliyor. Ama mesela yanından geçen kamyonun sesini duymuyor.. Bilgisayar sadece su sesine odaklanmış. Diğer sesleri siliyor.
20 metre ötedeki bir böceğin, kulakla normal şartlarda duyulması mümkün olmayan sesi, artık birtakım düzeneklerle duyulabiliyor.. Aynı şekilde güneydoğuda kilometrelerce uzakta hareket eden canlılar, termal kameralarla görülüp, ayak sesleri duyulabiliyor..
Arkadan gelen bir araç belli bir mesafeden sizi dinleyebilir mesela.. Yan masada mp3'lü bir cep telefonu ile bütün konuşmalarınız kayda alınabilir.. Yanınızdaki cep telefonu, cep telefonu ile konuşmasanız da ortamdaki sesi dışarıya aktarabilir..
Tabiî gelip böcek yerleştirmişlerse zaten sorun yok.
Hatta şimdi tekno böceklerden söz ediliyor. Uçuyor, hareket ediyor. Dış görünümü de böcek gibi..
CHP, iktidarın kendilerini dinlettiğini sanıyor, ama bu ülkede herkes herkesi dinliyor bana kalırsa..
Polis mi dinliyor! Polisi de dinliyorlar.. Kimi gazeteciler polis telsizine girmiyorlar mı?
Yahu malûm medianın içindeki embedded gazetecilerin işi ne? Media tetikçiliği biraz da belki merkezlerin dinleme faaliyetlerinin mediaya servis yapılması değil mi?
Meclis Araştırması açılacakmış. Hadi, herkesin bildiği bu sırrı deşifre edemeyin!? Edemezsiniz; çünkü kimse masum değil! Hele CHP ve onun peşinden koşan ulusalcı kanat hiç değil..
Yabancı ülke istihbaratları da bu işin içinde.
Trojanlar bilgisayarlarımızın içini tarayıp kopyalamıyor mu? Bilgisayarda kaydetmeseniz bile, yazdığınız her şey kopyalanabilir.. 28 Şubat günlerini hatırlayın. Dinlemişler, izlemişler, fişlemişler. Yetmemiş andıçlamışlar.. CHP o günlerde ne yaptı! Peki şimdi niye bağırıyor..
Baykal işi gürültüye getirmek istiyor. Sorumlusu oldukları, hesap vermeleri gereken iddialardan sıyrılıp rejim krizi üretmeye çalışıyor..
Bu tartışmayı daha fazla sürdürecek olursa, başka şeyler de çıkabilir ortaya.. Bu cihazları resmen kimler ithal ediyor. Hangi kurumlar alıyor bu cihazları. Bakımını kim yapıyor? Başka isimler ya da kaçak olarak bu cihazlar ülkeye sokulmuş olamaz mı? Başka cihazların içine monte edilmiş olamaz mı? Hatta yerlisi bile yapılabilir, yapıldı da daha önce.. Hem de yeni değil.. Yakalandı adam. Baykal bu işi fazla kurcalayacak olursa sonunda kendi adamlarının başı belaya girebilir..
Bu dinleme işi çığırından çıkmış durumda. Herkes birbirini dinliyor. öyle pahalı, zor, karmaşık bir teknoloji değil bu. Ses kayıtları alındıktan sonra bunlar farklı seslere dönüştürülebiliyor.. Hatta kişinin ses rengi kaydedilip, kadının konuşmasından erkek sesi üretmek bile mümkün artık. Yakında Türkçe konuşacaksınız, İngilizce yazılı çıktı alacaksınız. Onu da sese dönüştürüp siz Türkçe konuştuğunuz halde sizin sesinizin renginde diyaloglar üretilebilecek..
Baykal, anladığım kadarı ile bu teknolojiden fazla anlamıyor..
Bir Türk bilim adamı, elektirik devresi üzerinden fabrikaların bir bakıma MR'ını çekiyor. Ne zaman nerede sorun oluşuyor, Amerika'daki fabrikanın verilerini Türkiye'den izleyebiliyorlar. Kimse bunu konuşmuyor.. Peki bu vesile ile size güzel, küçük bir haber ileteyim: Pardüs 2008 PİSİ 28 Haziran'da servise konuyor.. Birbirimizi dinlemeden önce, şu işlerle ilgilensek ne iyi olur? Pardüs biliyorsunuz, Tübitak tarafından geliştirilen ücretsiz bir işletim sistemi! Ne yazık ki kamuda da, özel sektörde de 3. sektörde de yeteri kadar kullanılmıyor.. CHP biraz da böyle işlerle ilgilense hani!
Belki biliyorsunuzdur, artık telefon hattı üzerinden dinleme yapılabiliyor. Yani kablosuz değil, başka kablo da değil, elektrik hattının nötr kanalından data alışverişi yapmak mümkün.. Bir sitede sadece elektrik fişine özel bir telefon takıyor, sonra site içinde sınırsız ve ücretsiz konuşabiliyorsunuz..
Dinlemeden kaçmak, kurtulmak mümkün değil. “Dinleme serbest olsun” demiyorum ama, başkasının bilmesini istemediğin şeyi söylemeyeceksin. Yerin kulağı var. Hatta bu işte telepatlar da kullanılıyor. Ne yapacaksınız peki? Hiçbir cihaz kullanılmıyor.. Aracınızın bir yerine yerleştirilecek bir 15-20 dolarlık bir GPS ile nerede olduğunuzu adım adım izleyebilirler.. GPS sinyallerine duyarlı sensörlerle her haltı yapmak mümkün.. Bazı konularda yeni bir teknoloji almak, yurda girdirmeye gerek yok.. Basit sunucuları global networke entegre ederek dünyanın herhangi bir yerinde çok daha sofistike sistemlerle bu sinyalleri çözmek mümkün..
özal zamanındaki teknikler artık kullanılmıyor. Sinyal önleyici sistemler de, aslında artık bir şekilde bloke edilebiliyor artık..
Bilgisayar ortamında sorunu tanımlayabiliyorsanız, çözümü vardır..
Serdar Arseven, gazetecilik hayatının en trajikomik dönemini yaşıyordur herhalde. Gülme krizine girmesin de. CHP'lilerin bu olay karşısında nasıl komik duruma düştüklerini görüp gülmeden edebilir mi insan..
Aslında “Güler misin, ağlar mısın..”, o da belli değil. Söz konusu olan parti, Ana Muhalefet Partisi! Neyse, bugünlük bu kadar yeter. Selam ve dua ile.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi