Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

CHP medyasının Babacan’la derdi ne?

CHP medyasının Babacan’la derdi ne?

Darbelere meşruiyet aramak dışında hiçbir ‘zihinsel faaliyet’ içinde olmayan CHP medyasını ve kıymetli Ertuğrul özkök’ümüzü, bu defa, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın söyledikleri germiş.

Türkiye’de her an böyle gerilmeye hazır bir kitle vardır.

Azınlığı oluşturlar ama, özkök’ümüzün ifadesiyle, ‘yaygaracı ve despot’ oldukları için sesleri çok çıkar.

Demiş ki Ali Babacan, ‘Türkiye’de sadece gayrimüslim azınlıklar değil, Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor. Türkiye’de son dönemde laiklik eksenli bir tartışma yaşanıyor...’

Bunu söylediği için topa tutuluyor.

Bu sözler bir iftiraymış.

Bir hakaretmiş.

İslam aleminin en güzel camilerini yapan ve ‘çok güzel ezanların okunduğu’ bu ülkeye haksızlıkmış.

Babacan derhal istifa etmeliymiş.

çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı koltuğu artık münhalmiş. Yani boşmuş, boşaltılmışmış...

Bu söylenenleri tek tek cevaplamak gerekli mi, bilmiyorum.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan az bile söylemiş.

Hatta, insaflı bile davranmış.

Türkiye’de laiklikle ilgili bir tartışma yaşandığını, ‘Müslüman çoğunluğun dini özgürlüklerle ilgili sorunları’ bulunduğunu, CHP medyası ve kıymetli özkök’ümüz duymamış olabilir ama, yabancılar bunları herkesten, hepimizden daha iyi biliyor, çok daha yakından izliyor.

Malumu ilam etmek, ne zamandan beri ‘Türkiye’yi dışarıya jurnal etmek’ oldu?

Ne yani, zırt pırt darbe yapacaksınız, canınız sıkıldıkça ‘muhtıra’ vereceksiniz, gönlünüze göre darağaçları kurup adam asacaksınız, ‘gözünün üstünde kaşın var’ diyenlere ‘terörist’ muamelesi yapacaksınız, ülkeyi ‘sıkı yönetim’ cenderesinde yıllarca inim inim inleteceksiniz, insanlara kılık-kıyafet ve ‘yaşam biçimi’ dayatacaksınız, ‘ikna odaları’ kuracaksınız, ‘başörtülü öğrenciye hak ettiği notu vermemekle’ övüneceksiniz, gazete kupürlerinden derleştirdiğiniz iddianamelerle parti kapatacaksınız, her türlü fikir beyanını ‘bölücülük’ yaygarasıyla bastıracaksınız, basit bir imar izni için göz göre göre ülkeyi ateşe atacaksınız, ‘Her şey hukuktan ibaret değildir... İyi ki 12 Eylül oldu... Bir lokantada yemek yerken gördüm, Kenan Evren ne şeker, ne tonton bir adammış...’ türünden yazılar yazacaksınız, çetelerle ilgili tek laf etmeyeceksiniz, birileri bunları gündeme getirince de suret-i haktan görünüp memleket severliğe soyunacaksınız.

Ne biçim adamlarsınız siz!

Bir de kalkmış, aslında Türkiye’nin ‘dini özgürlükler bakımından ne kadar da ileri bir noktada’ bulunduğunu sayıp döküyorlar.

Utanmıyorlar da...

Bir ‘CHP medyası’ taktiğidir bu.

Herkes özgürce namazını kılıp orucunu tutabiliyormuş, şu kadar cami varmış, bu kadar imam istihdam ediliyormuş...

Babacan’ı insafsızlıkla, vicdansızlıkla, Türkiye’yi kötü duruma düşürmekle suçlayan Ertuğrul özkök’e sormak istiyorum:

Dini özgürlüklerin ‘bolca yaşandığı’ bir ülkenin ana gazetesi olarak Hürriyet’te kaç tane başörtülü eleman çalıştırıyorsun?

Bu özgürlükler gazetende de bolca yaşanabiliyor mu?

Madem bu kadar vatanseversiniz ve Türkiye’nin kötü duruma düşmesini istemiyorsunuz, biraz da ‘oligarşi’ye ve Babacan’ın ‘şikayet’ sadedinde ortaya koyduğu olgulara karşı çıkın...

Bunların dile getirilmesine değil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi