Erdoğan Arnavut-Türk ayrımına karşı

Erdoğan Arnavut-Türk ayrımına karşı

Başbakan Erdoğan Üsküp'te Mustafa Paşa Camii'ni ziyareti esnasında kendisine sevgi gösterisinde bulunan Makedonyalı Müslümanlara çok önemli bir nasihatte bulundu:

"İslam, silm kökünden, yani barış anlamına gelen bir dindir. İslam barışın, kardeşliğin, muhabbettin dinidir. Ezanlar namaza olduğu kadar felaha, barışa çağrı yaparlar. Bizim ortak çağrımız evrensel olarak ezandır. Ama camideki hutbeyi Arnavut hoca okurken 'Türkler çıkıp gitsin', Türk okurken 'Arnavut çıkıp gitsin', böyle bir yaklaşım olamaz. Bu İslam'ın kendi anlamına terstir. Çünkü İslam asla ayrımcılık kabul etmez. Çünkü bizde birlik vardır, beraberlik vardır, dayanışma vardır. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Birileri zaten bölmeye çalışıyor. Buna siz nasıl fırsat verirsiniz? Onun için burada barışa, birliğe, beraberliğe koşacağız, o ilahi sese koşacağız."

Bu günleri de gördük ya, Allah'a ne kadar şükretsek az.

Türkiye Cumhuriyeti, Makedonya ve Kosova'da "soydaş"tan başka adam tanımazdı ve "soydaş" derken sadece etnik Türkleri kast ederdi.

Din kardeşliğine ve dahî ilm-i siyasete aykırı olan bu tavır aslında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na da aykırıydı.

Anayasaya göre Türkiye'ye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes "Türk"tür; ilgili anayasa maddesinde geçen "Türk" bir ırkın veya etnik topluluğun adı değildir; prensipte Türkmen kökenli "Türk"le başka bir etnik kökenden gelen "Türk" eşittir; dolayısıyla Türkiye'nin Arnavut, Boşnak, Pomak yahut Roman kökenli vatandaşlarının Türkiye dışındaki akrabaları da Türkmenlerin akrabaları gibi "soydaş"tır.

Bunu devlete anlatamazdık.

"Yaptığınız düpedüz ırkçılık, düpedüz bölücülük" derdik, "Balkanlarda Müslümanları birbirine düşürmeye çalışan şer güçlerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz" diye uyarıda bulunurduk, "Böyle Balkan siyaseti olmaz, Türkiye Balkanlarda kendi ayağına kurşun sıkıyor" diye isyan ederdik, dinletemezdik.

Nihayet AK Parti hükümeti olaya el koydu ve bu akıl tutulmasına bir son verdi, elhamdülillah.

ŞU İSİMLERİN GÜZELLİĞİNE BAKAR MISINIZ?

16 Temmuz Gençlik Hareketi, susuzluktan mustarip olan Somali'de kuyular açıyor. Bu amaçla yürütülen yardım kampanyasının başında 10 kuyu hedefleniyordu, fakat kampanya o kadar bereketli oldu ki 30 kuyuya yetecek kadar yardım toplandı.

IHH İnsani Yardım Vakfı vasıtasıyla açılacak olan kuyular için öngörülen isimler, 16 Temmuz Gençliği'nin hizipler üstü ve coğrafi sınır tanımayan vizyonunu mükemmel bir şekilde ortaya koyuyor:

Hz. Bilal-i Habeşi
Hz. Sümeyye
Şehit Furkan Doğan
Şeyh Ahmet Yasin
Şehid Ömer Muhtar
Necmeddin Erbakan
Adnan Demirtürk
Şehid İskilipli Atıf Hoca
Şehid Hasan el-Benna
Şehit İmam Abdullah Harun
Şehit Bahattin Yıldız
Aliya İzzetbegoviç
El- Hacc Malik Şahbaz (Malcolm X )
II. Abdülhamid Han
Zeynep Gazali
Şehit Metin Yüksel
Şehit Mücahid Şener
Şehit Seyyid Kutup
Özlem Özyurt
Şeyh Şamil
Şehit Bülent Tuna
Şehid Bilal Yaldızcı
Necip Fazıl Kısakürek
Muhsin Yazıcıoğlu
Bediüzzaman Said-i Nursi
Abdulkadir Geylani
Şehit Faruk Aktaş
Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Efendi
İsa Yusuf Alptekin
Tahir Büyükkörükçü
Bu kuyulardan çıkan suların Somali'ye şifa olmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi