Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Şerefi reddetmek caiz mi sizce

Şerefi reddetmek caiz mi sizce

Siz kimsiniz?
Selahaddin Eyyubi torunları olamazsınız.
Zerdüşt kalıntısı olduğunuzu zaten ikrar ediyorsunuz.
Göğsünüzde PEKAKA damgası var...
Şemsiyenizde KCK yazıyor...
Sırtınızda Fransa’nın, Almanya’nın, İsrail’in ve daha pek çok Türk-İslam düşmanının, Kürt aldatma hareketinde payı olan ülkelerin markalı pabuç izleri var...
Hadi zararı yok diyelim... Ya şu iğrenç taktiklerinize ne demeli?
Şekerle, oyuncakla aldatılıp istenilen yöne sevk edilen çocukları öne sürmenize, askere, polise, Türk erkeklerine, kadınlarına, çocuklarına taşlı, molotoflu saldırı emri vermeniz sizce adamlığa, erkekliğe, Kürtlüğe sığar mı?
Evet, ne yazık ki sığdırdınız...
Şimdi de kadınları cepheye sürmeniz nasıl yorumlanmalı?
Taktik mi?
Taktiğiniz batsın, size bu aklı verenlerin kimliğinden haberiniz var mı?
Dostunuz diyelim...
Nerede, nasıl bir dostluk kazandınız? Türk’e, Türkiye’ye düşmanlık yapmanızın altında çakma dostlukların dahli ne kadar?
Güneydoğu’nun Kürt kökenli cesaretli cahillerini, yani kadınları kızları mı kuracak Kürdistan’ı?
Şu günlerde istediğiniz noktalara bol miktarda kadın sevk ediyorsunuz...
Sebebi nedir bu kadın kullanmanın?
Polise tokat atan kadın diğerlerinin kahramanlık iştihasını mı artırdı?
Gün gelecek hepsinin hesabı sorulacak elbet...
Şirretliğinize bahane bulmak için Abdullah Öcalan’ın kaç gündür avukatları ve ziyaretçileri ile görüştürülmediğini ileri sürmektesiniz.
Az bile yapılıyor...
Biri çıkar da sizin “Apo’ya özgürlük” çığlıklarınıza karşılık, her gün Apo’yu şehir meydanında ibreti alem için sopalarsa nasıl mani olacaksınız?
Türkiye’ye ilan-ı harp mi yapacaksınız?
Aklınızdan geçen bu ahmaklıkların başarı şansı yüzde kaçtır?
Sarkozy’ye inanırsanız herzeyi yersiniz...
Almanya’nın Merkel mi, merkep mi o kadın başbakanını kılavuz tutarsanız, burnunuz b..tan kalkmaz...
Hele de İsrail atlarına binecekseniz erken düşersiniz toprağa...
Aptallığı, ahmaklığı, enayiliği bırakmanızı tavsiye ederim...
Zaten, gerçek Kürtler, Müslüman Kürtler sizden köy ve kasaba olmayacağını biliyorlar...
Cahiliye devrinde Arap kadınlarının savaşlarda kullanıldıklarını, zılgıtla, yelteme yaparak askerleri galeyana getirdikleri malum...
Aynı metodu denemeniz sizin cehaletinizdendir... Türk’e düşmanlık gözünüzü kör eylemiş...
Kadın vekillerinizden birisi /savaşarak hakkımızı alacağız/ diyor.
Savaşsın bakalım, kaç gün, kaç saat dayanacak Tunceli Amazon’u?
Diğer birisi çıkmış kanunsuz yürüyüşte başı çekiyor... Emniyet güçlerinin müdahaleleri üzerine “Ben kimim, biliyor musunuz?” sorusunu soruyor...
Evet herkes senin ve yoldaşlarının kim olduğunu biliyor.
Bilmekte fayda var bence...
Namuslu-dindar Kürt halkı da biliyor sizlerin kim olduğunu...
Hepiniz bir dereceye kadar mazur görülebilirsiniz... Amma yaşını ve başını almış, az/çok tecrübeye sahip Ahmet Türk kafayı mı yedi yoksa? Boş teneke gibi langur-lungur ötüyor durmadan...
Medya takımından bazı sivri akıllılar da sizleri bataklığa doğru sürmektedirler... Çamura çöktüğünüz an çil yavrusu gibi dağılırlar hep...
Bu gibi meselelerde dost/düşman seçilmez maalesef...
Akıl ister, iman ister, olgun tecrübe ister.
Son söz:
Ne taş atan çocuklar, ne de baş çeken kadınlar sizi şimdiki durumunuzdan daha güzel mekânlara kavuşturamaz... Harici düşmanların kuyrukları altında sinek olmayın...



Bidayette sahteyse ahiri rezil olur
İnsanlıktan, İslam’dan, ahlaktan azil olur
Dereleri alan sel, süpürür ruhları da
Anlamayı bilene çok şeyler nazil olur...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi