Fehmi Koru

Fehmi Koru

Taziye dönemini uzun tutalım

Taziye dönemini uzun tutalım

Dün Türkiye’nin en çok okuduğu gazete haberi hangisiydi dersiniz? Sizi hiç yormadan ben söyleyeyim: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun annesinin vefatı vesilesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’a yaptığı taziye ziyareti...

Gazetelerin internet sitelerindeki ‘en çok okunanlar’ sütunlarına göz attığınızda bu gerçeği görüp sizler de şaşıracaksınız...

Şaşırmayınız. İnsanlarımız, siyasilerin sandığının aksine, partilerin ve liderlerin birbiriyle takışmasını, kavga etmesini değil, yek diğerini anlamaya çalışarak eksiklerini tamamlamasını bekliyor. Özellikle de Ak Parti ve CHP ile liderlerinden... O yolda gördükleri en ufak emareye heyecanla sarılmaları bundan...

Elbette siyasetin doğasında çekişme, tartışma, farklılıkları vurgulama var. Bütün dünyada seçim kampanyaları partiler arası sert mücadelelere sahne oluyor. Küçük görmeler, tepeden bakmalar, kırıcı sözler, ithamlar, isim takmalar gırla gidiyor başka ülkelerde de...

O ülkelerle bizim ülkemiz arasında bu alandaki en önemli fark, onlarda sadece kampanya dönemlerinde yaşanan partiler ve liderler arasındaki gerginlikle bizde hemen her zaman karşılaşılmasıdır. Sandığın hakemliği bitip iktidar belirlendiğinde, başka ülkelerde iktidar ve muhalefet ülkeye hizmet yarışı derdine düşerken, bizde iki taraflı çekişmeler hababam debabam süregidiyor.

Toz ve dumandan göz gözü görmüyor...

Menderes ile İnönü arasında, Demirel ile Ecevit arasında, Özal ile Demirel arasında, Çiller ile Yılmaz arasında gidip gelen kırıcı sözler ve yıkıcı muhalefet yerine birbirini tamamlama gayretiyle oluşmuş farklı bir dil söz konusu olsaydı, ülkemizin son 60 yıllık siyasi tarihi nasıl yazılırdı acaba? Türkiye nasıl bir ülke olurdu?

Hiç kuşkusuz bugün yakın geçmişten hayli farklı; ancak yine de ‘iktidar’ ile ‘muhalefet’ kavramlarının iki tarafça da doğru anlaşıldığından emin değilim. ‘İktidar’ ülke yönetiminde lâ-yü’sel olmak, başına buyrukluk anlamına gelmediği gibi ‘muhalefet’ de iktidarın her yaptığını kötülemek, attığı her adıma çelme takmak demek değildir.

Liderlerin birbirleriyle kanlı bıçaklı olması, karşısındakini küçümsemesi ise hiç gerekmiyor.

Anamuhalefet partisi liderinin annesini kaybeden başbakanı evinde ziyaret edip 20 dakika süren taziye ziyareti günün en çok okunan haberi oluyorsa, sebebi, halkın ülke sorunlarının altından onların birlikte kalkmaları arzusudur.

Türkiye önemli bir dönemeçte. Yanlış bir-iki adımla duvara da çarpabilir, adımlarımızı doğru atarsak köşeyi herkesi mutlu edecek biçimde dönebiliriz de... Hiçbir siyasi parti “İktidar yanlış adımla ülkeyi zora soksun da yerine ben geleyim” çıkarcılığıyla ülkenin başına dert açılmasını istemez. İstememelidir. Hele doğru adımları önlemeye kalkışmak, bilerek-isteyerek yanlışa sürüklemek, asla düşünülmemelidir.

Doğruyu yanlış göstermek veya yanlışta ısrarcılık herkese kaybettirir; ülkeye de partilere de...
Anayasa bu yolda ilk ve en önemli fırsat... Umarım, muhalefet partileri iktidarın burnunu sürtmek, iktidar da muhalefetin işe yaramadığını göstermek üzerine stratejiler benimsemez; benimsenen stratejiler ülkeye önünü açacak, refah ve itibar getirecek yeni bir anayasa yapmaya yarar.

Umarım öyle olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fehmi Koru Arşivi