Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Depremden önce kurtarmak!

Depremden önce kurtarmak!

Gölcükdepreminde arama kurtarma işini madenciler, askerler ve henüz 2 yaşındaki AKUT'tan başka bilen yoktu.
Yıkım çok büyüktü; aklın hayalin alamayacağı kadar büyüktü.
Askerler yerle bir olan garnizonlarının şokunu atlatıp şehirlerin yardımına koşmakta zorlanmışlardı.
Tüpraş benzeri kurumların "kaza yardım" ekipleri ve sivil savunmacıları hemen deprem bölgesine gelmişti ama kimsenin doğru düzgün teçhizatı ve ciddi bir deprem tecrübesi yoktu.
İsrail ekibinin çalışmalarını şaşkınlıkla izlemiştik. Biraz garipti doğrusu!
Sayıları 300'den fazlaydı ve Çınarcık'ta 80 saat sonra 10 yaşında bir çocuğu enkaz altından sağ çıkartmayı başarmışlardı.
Gölcük depreminin esas kahramanları gönüllülerdi.
Depremin bir gün sonrasında, yani 18 Ağustos'ta bir araya gelen her meslekten insan kısa süre içinde işini bilir bir yardım ve kurtarma ekibine dönüşüvermişti.

***
Van depreminde anlıyoruz ki, geçen 12 yıl içinde arama kurtarma ve deprem ilkyardımı konusunda epey yol kaydedilmiş.
23 Ekim akşamı birçok özel kurtarma ekibi hava yoluyla Van'a indi. Aynı saatlerde çevre illerden gelen sivil savunmacılar ise enkaz üzerinde çalışmalara başlamıştı.
Nerdeyse bütün ekiplerin teçhizat kalitesi yüksek. Bazı ekiplerin Haiti, hatta Japonya depreminden tecrübeleri var.
Ertesi sabah Van ve Erciş'te çalışmalara katılan ekiplerin sayısı 150'yi geçti. O kadar ki, bu yoğunluk yüzünden koordinasyonda bazı sıkıntılar doğduğunu iddia edenler oldu.
***
Ama...
Asıl iş arama kurtarma değil ki!
Asıl iş depremden sonra değil, depremden önce insanları "kurtarmak" becerisinde!
Van'da yıkılan altı katlı, yedi katlı binaların görüntüleri gerçeği apaçık ortaya koyuyor: Yıllar geçmiş ama bu alanda hiçbir şey değişmemiş.
Yine deprem değil, binalar öldürüyor.
Sadece çürük binalar da değil sorun. Asla bina yapılmaması gereken gevşek zeminlerde inşaat yapmayı sürdürüyoruz.
Peki ne yapılması gerekiyor?
Yine yıllar geçecek ve aynı şeyleri mi konuşacağız?
Van depreminin yaraları biraz olsun sarılmaya başlandıktan hemen sonra hem hükümetin hem de yerel yönetimlerin kamuoyuna ciddi açıklamalar yapma borcu var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi