Şefik Dursun

Şefik Dursun

Van depremi hepimizin imtihanı oldu

Van depremi hepimizin imtihanı oldu

7.2 şiddetindeki Van depremi sonucu dün itibariyle 596 insanımız hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlere Allah(cc)’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Çukurca’da 24 Mehmetçiğin bu topraklara al kanlar içinde düştüğünde nasıl üzüntülere gark olduysak, Van’daki vatandaşlarımızın can kayıpları nedeniyle de aynı acıları milletçe yaşadık. Depremzedeler yıkıntılar arasından kurtarıldıkça hep beraber sevindik. Bir Azra bebek kurtarılınca, bir Yunus kurtarılınca, bir İmdat, bir Ferhat kurtarılınca milletçe mutlu olduk.

Çocuklarıyla birbirine sarılarak ölüme giden annenin, namaz kılarken secdede Allah(cc)’a teslim olanların, kucağında Kur’an ile ölen öğrencilerin halleri hepimizi üzdü. Bir bebeğin yıkıntılar arasındaki dolabın çekmecesi içinde bulunup kurtarılmasının da iyi düşünülmesi gerekir... Rabbim istedikten sonra ölümün önüne geçilemeyeceğini, O istemedikten sonra da ölmenin mümkün olamayacağına Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla ve Çerkez’iyle inanan bir milletiz...

Türkiye’nin depremlerle ilgili bu güne kadar tüm kazanımları Van’da kullanıldı. Depremin duyulmasıyla ülkenin her yerinden bu insanlarımıza yardım konvoyları yola çıktı. Yardım götüren vasıtaların Van’da uzun kuyruklar oluşturduğu ifade edilmekte. Kurtarma ekipleri mükemmel şekilde çalıştılar; teknolojiyi de gereği kadar kullanıp enkaz altındaki canlı yurttaşlarımızı çıkarmak için büyük gayret sarf ettiler. Bu millet onlara minnettardır. Enkaz altından birini canlı çıkardıklarında nasıl sevinç içinde olduklarını gördük.

Hele Azra bebeğin enkazdan çıkarılışındaki görüntü çok anlamlıydı. Onların sevinçlerine bizler de eşlik ettik; Rabbimin mucizelerini gördükçe gözlerimiz dolu dolu oldu... Sivil toplum örgütlerimiz, insani yardım kuruluşlarımız hem kendi ülkelerinde hem de yurtdışındaki tecrübelerini ortaya koydular. Devletin reaksiyonu da önceki depremlerdekinden farklıydı. Millet-devlet el ele, en iyi birliktelikle Van’daki depremzedelere hizmetlerini sundular. Başlangıçta görülen koordinasyon bozukluğunun zaman içinde düzeltildiği ifade edilmekte.

Bundan önce yaşadığımız 99 depreminde bazı sivil toplum kuruluşlarının deprem bölgesinde yaptıkları hizmetlerin karşısına, devlete hakim olan “28 Şubat zihniyeti” ile çıkıldı. Van’daki deprem felaketinin yaşanmamış olmasını isterdik... Ama yaşadık ve şunu gördük ki artık devlet, milletiyle bütünleştikçe sorunların çözümü kolaylaşmaktadır.

7.4 şiddetindeki 99 depremini “ilahi ikaz” diye değerlendiren gazeteci hapis cezasına çarptırılmıştı. O gün 28 Şubat post-modern darbesinin toplum üzerinde yaptığı baskıdan bunalan insanlar bunu Allah(cc)’ın uyarısı olarak değerlendirmişlerdi. Zulme uğrayan bu toplum 28 Şubat ile çok şeyler öğrendi. Şimdi de ilahi ikazı “herkes” için bir imtihan olarak düşünmeliyiz. Milletimiz bu sınavı kazandı. BDP-PKK ve yandaşları ise kaybetti. Esnafı, sanatçısı,oyuncusu ve tüm aydın kesimin yaptıkları, takdir edilecek çalışmalar oldu.

Deprem, kardeşliğimiz için bir fırsat olarak değerlendirilmeli

BDP eş başkanı Demirtaş yardımlar geldikçe bu yardımlarda “kardeş kokusu” var diyerek duygularını dile getirdi. Bunu samimiyetle söylediğine inanmak istiyorum. Gerçekten BDP’li bir Kürt vatandaşımızın Türk’leri kardeş gördüğünü ifade etmesi bu günün şartlarında çok önemli. Ancak samimi olsa bile onun bu duyguları yaşamasına müsaade edilmeyeceğini de biliyorum. BDP mecliste İçişleri Bakanı için verdiği gensoru önergesini geri çekti. Hatta terörle ilgili kapalı oturumun da ertelenmesini önerdi.

Herkes elinden geleni yaptı. Deprem nedeniyle “Acaba PKK da saldırılarına ara verir mi?” diye düşündüm. Yanılmışım, çünkü saldırılar devam ediyor. Oysa polisimiz-askerimiz Van’da can kurtarma gayreti içinde. Madem olayları ırkçılık üzerinden değerlendiriyorsunuz, Kürt depremzedelere yardım elini uzatan insanlara neden saldırıyorsunuz?.. Saldırıyorsunuz çünkü sizin Kürt’lerin sorunlarıyla ilgili endişeniz yok. Daha az Kürt ölsün diye de düşünmüyorsunuz; hatta kendiniz öldürüyor sonra da polisin üzerine atıyorsunuz.

Az sayıda da olsa bazılarının bu depremde hayatını kaybedenlerin çoğunlukla Kürtler olmasının “ilahi ikaz” olduğunu söylemesi insafsız bir değerlendirmedir. Buna en güzel cevap şehit aileleri derneklerinin yaptıkları yardımlar olmuştur. Ülkenin bölünmesini ve topraklarımızın bir parçası üzerinde PKK yönetiminde Marksist bir devlet kurulmasını isteyenler bizim kardeşlerimiz değildir. Birlikte yaşamanın sıkıntılarını gidermenin demokrasi içinde çaresini arayan Kürtler ise kardeşlerimizdir.

Kardeşlik ırk benzerliğiyle olmaz. Kardeşlik inanç ve ideal birlikteliğiyle olur... İnsani yardım ise kim olursa olsun yapılmalıdır. BDP’li belediye de yardımlarını sürdürüyor. Ancak onlar ülkemin yaptığı yardımları önemsiyor görünmüyor ve diğer çalışmalara entegre olmuyorlar. İşte ayrımcılık yaparak imtihanı kaybeden bu zihniyettir. Bu deprem hepimizin yakınlaşmasına vesile olabilir ve böylece ilahi imtihanı birlikte başarmış olabilirdik. Allah(cc) bir daha bu acıları o insanlarımıza yaşatmasın; içimizdeki akılsızlar yüzünden bizi helak etmesin...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şefik Dursun Arşivi