Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Utanç...

Utanç...

Daha on beş gün önceydi. "7.4'lük deprem öldürmez, öldürmemeli" demiştik.
Meğer 5.6'lık deprem de öldürürmüş...
"Deprem öldürmez, binalar öldürür" demiştik.
Kaybettiklerimizin sorumluluğunu geçmişteki ihmallere, yanlışlara, suiistimallere bağlamıştık.
Ama unutmuşuz...
İhmalin, beceriksizliğin, suiistimalin "bugün"ünü unutmuşuz!
***
TV'lere çıkıp durmadan fay hatları hakkında konuşan bilim adamlarına bakmayın...
Meğer depremin büyük mü, küçük mü, yana atımlı mı, ileri atımlı mı olduğunun hiç önemi yokmuş! Öldüren deprem değil, beceriksiz ve vurdumduymaz bürokrasiymiş...
Öldüren deprem değil, eline fırsat geçen herkesi esir alan doymak bilmez rant iştahıymış...
Yani...
Öldüren ve öldürten deprem değilmiş gerçekten de... İnsanmış!

***
Utancımız şimdi yas duygumuzu bile bastırıyor!
Utanmalıyız!
Japon yardım ekibini Bayram Otel'e yerleştirmenin, kurtarmak için Van'a gelip enkaz altında kalan ve hayatını kaybeden doktor Miyazaka'nın anısından...
"Benim biraz daha param vardı; harcırahı yetmeyen meslektaşlarım ise Bayram Otel'de kalıyorlardı" diyen gazetecinin sözlerindeki gizli gerçeklerden...
"Zaten çöken binada fazla insan yokmuş" diyebilen bir bakandan...
Dekorasyon bozulur diye otelinin hasar tespitini yaptırmayan mal sahibinden ve bunu anlayışla karşılayan kontrol ekibinden...
Utanmayacaksak...
Daha neden utanacağız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi