Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Laiklik kimin emridir?

Laiklik kimin emridir?

Hiç kimse Türkiye’den bir zat-ı muhteremin ismini söylemeye kalkışmasın.. Laikliğin, hele de laikçiliğin menbaı Fransa’dır..
Niçin yazıyorum bunları?
Diyanet İşleri Başkanı muhterem Ali Bardakoğlu tekrar tekrar açıklamak mecburiyetinde kalıyor..
Diyor ki:
“Başörtüsü Allah’ın emridir!..”
Eğer başörtüsünü Recep Tayyip Erdoğan’ın emri zannediyorsanız, vah size.. İddianız baştan sırıtır efendiler..
Laik sistemi korumanıza kimsenin bir itirazı olamaz.. Amma siz laikliği korurken milletin inançlarını dinamitlemeye yeltenmeyin..
Türkiye tehlikeli bir açmazın içinde kıvranıyor..
Laikçilerin emrettiğine mi inansın, Allah’ın emrettiğine mi?
Lütfen siyasetçiler bu sahadan ellerini çeksinler.. Boylarına kadar siyasete bulaşmış resmi kurumlar da müdahil olmasınlar..
çok olmaya başladığınızın farkında değilsiniz..
çok kişinin kafasında oluşan laiklik kavramı, dinî inançlara alternatif bir sistemin olmazsa olmazı değildir..
Din, insan zihninden uzaklaştırılamaz.. Baksanıza, dünya nüfusunun tamamına yakını mutlaka dine inanıyor.. Din ile, dindarlar ile laikliği çatıştırmak isteyenlerin hepsi siyaset cambazlarıdır..
Şurası unutulmamalı bence:
Vura vura, korkuta korkuta, ceza kese kese insanları inançlarından koparırız diyen varsa, aldanıyor..
Sovyetler’i hatırlayın..
Laik değillerdi.. Allahsızlık temeli üzerine kurulmuştu o sistem.. Halk her türlü zorbalığa rağmen teslim olmuş gibi göründü; fakat sistem alaşağı olunca, dinî filizler boy vermeye başladı..
Başörtüsü fetvacılığı yapan laik siyasetçiler, dinhî inanç sahibi olmayabilirler.. Amma dindarların inançlarını yok etmeye de çalışmamalarını tavsiye ederim.. çünkü güçleri yetmez..
Güvendikleri güç odakları da bu hassas konuda taraf olmamak zorundadırlar.. Aksi halde er veya geç rezil olurlar..
Ekmek yiyen hiçbir insan Allah emrini siyasetçi veya güç odaklı resmi, sivil kimselerin insafına göre şekillendirmek istemez..
Namaz, oruç, zekat ne kadar Allah emri ise, örtünmek, yasaklara riayet etmek, emirlere uymak yine Allah’ın emridir..
Halkı iki şıktan birisini seçme tercihine mecbur bırakmayınız..
Yani, Allah ile Avrupalı filozofların emrini tercih etmelerini diyorum. çünkü sözünüz yerde kalır..
Yağmur yağmasın, aman laiklik ıslanır..
Güneş doğmasın, aman laiklik kurur..
Vatandaş sizin kafanızda şekillendirdiğiniz laiklikten korkuyor, hatta nefret ediyor..
Daha güzel, insan haysiyetine değer veren bir laiklik tanıyorsanız, onu anlatın.. Belki ikna olanlar çıkacaktır..
Silahımızla geliriz mantığı yanlıştır..
Yetkilerimizi bu yönde kullanırız ve sizi bağlarız mantığı da boş bir hayaldir..
Laikçilik silahıyla siyaset yapanların, böyle bir yolda yürüyenlerin inançla, ibadetle, yasakla alakaları olmayabilir.. Zaten öyledir. Fakat başkalarını icbar etmeye hakları yoktur.. Olamaz..
Bilhassa İslâm dininde “Sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” hükmü düstur haline gelmiştir..
Hiçbir Müslüman, yeryüzünde ne Allah tahsildarlığı yapmaya, ne de zaptiyeliğe memurdur..
Herkes istediği gibi inansın.. Amma bir başkasının inancına hakaret etmeden, alaya almadan..
Yanlış mı?
çok mu zor?
Biliyorum, laikliği amentü etmiş siyaset cambazı, cambazları halkına ters düşmekten, halkın inançlarını değiştirme projesinden asla vazgeçmezler.. Yine de tekrarlayacağım..
Sabrın dayanma derecesini test etmeye kalkışmayın..
Statünüz ne olursa olsun, yetkiniz ilanihaye olsa bile, sabır sınama saçmalığından vazgeçin.. Size tavsiyemdir..

Yorulmayın, zorbayı sevmez bu millet,
Ve her türlü darbeyi sevmez bu millet,
Hey bre menşei bilinen çorbacı;
Domuz etli çorbayı sevmez bu millet.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi