Engin Ardıç

Engin Ardıç

On üçten korkan salaklar

On üçten korkan salaklar

Bu memlekette Tanzimat'tan beri birçok Efruz Bey, birçok Karanfilzade Tarçın Efendi yaşar. Eskiden alay konusu olurlardı, şimdi zevzek medya tarafından "rol modeli" yapıldılar.
Bunlar Müslüman'dırlar ama Hıristiyan yortusu kutlarlar.
Hayır, "yılbaşı kutlamasını" kastetmiyorum, o bir bayram değildir. Profesör Einstein'ın hatırlattığı üzere "sonu olmayan insan ahmaklığının" ürünü, bir takvim cilvesiyle sevindirik olma fırsatıdır.
Bunlar Noel kutlamazlar ama Noel Baba severler. Üzeri süslü çam ağacı muhabbetini de "alt tarafı bir haftacık kaydırarak" yılbaşına almışlardır. Belki Noel Baba da bir haftalık gecikmeyle şömineden gelecektir. (Cem Yılmaz'ın deyimiyle, hepimiz mis kokulu çam ormanları içinde, "müstakil" ve şömineli evlerde yaşadığımız için!)
Bu saçmalık onlara tuhaf gelmez.
"Sevgililer gününü" çok severler örneğin, Ermiş Valentinus umurlarında olmasa bile.
Bu çemiş burjuvaların çocukları son yıllarda "cadılar bayramı" da kutluyorlar... Eskaza "kandil" kutlamaya kalksalar ana baba paniğe kapılacaktır, "eyvah, yavrumuz şeriatçıların etkisi altında kaldı" diye, hemen cumhuriyet mitingine koşacaklardır.
Bunlar salı günleri rahatsız olurlar. "Salı sallanır" derler.
Türkler İstanbul'u bir salı günü ele geçirdikleri için!
Müslüman Türk, bir Yunanlı'nın üzülmesi gereken günü uğursuz sayıyor.
Rum komşularıyla "empati" mi yapıyor?
Hayır, yalnızca kafası çalışmıyor.
Bunlar 13 rakamından da Allah gibi korkarlar.
Niçin? Hazret-i İsa'nın "on üçüncü" havarisi Yuda onu Romalılar'a ihbar ettiği için. (Oysa bunun böyle olacağını, olması gerektiğini İsa bizzat kendisi Yuda'ya söylemişti de adam inanmamış, dehşete kapılmıştı...)
Müslüman Türk'ün ne bilmemneresinedir yahu Yuda'nın kaçıncı havari olduğu?
Yahudi inancına göre de, yeni öğrendim, on üçüncü harf "mem", yani "m", ölüm anlamına gelen "maved" kelimesinin ilk harfi olduğu için uğursuzmuş.
One minute!
Bize ne bundan? Bizim alfabemizde "ö" harfi on dokuzuncu harf, biz de onu mu uğursuz sayacağız?
(Bildiğiniz gibi, "Kemalist hurufiler" de Atatürk'ün hayatında bu sayının önemine ısrarla dikkat çekerler... Hem Kemalist hem hurufi nasıl olunuyor? Bu memlekette hem Kemalist hem sosyalist bile olunabiliyor da, bu niçin olmasın? Ahmaklığın sonu var mı? Albert Einstein'a sorarsanız, yok.)
Batı uygarlığı bu 13 meselesini çok ciddiye almıştır. Otellerde 13. kat yoktur (13. kata 14. diyerek Tanrı'yı kandırıyorlar.) Uçaklarda 13. sıra yoktur (13'te oturan enayi 14'te oturduğunu sanır.)
Eh, biz Batı'dan takvimi, saati, şapkayı, alfabeyi, hukuku alacaktık da bu zırvayı mı almayacaktık?
Türk Hava Yolları şimdi saçmaladığını anlamış, uçaklara 13. sırayı artık "koymaya" karar vermiş.
Fakat "turistik" açıdan iyi etmemiş. Madem ki bu Batılılaşma yoluna girdik, "teamüle" uyması gerekirdi.
Çünkü çok kişi korkacak, o sırada oturmak istemeyecek.
Uçak düşerse herkes kurtuluyor da bir tek o sırada oturan ölüyor herhalde!
Ne demişti Einstein? Adam koskoca profesör, elbet bir bildiği vardı...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi