Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Yanlışlığın kaynağı tespit edilerek millete açıklanması gerekiyor

Yanlışlığın kaynağı tespit edilerek millete açıklanması gerekiyor

Geçen senenin son günü yazdığım ve 2011'in ilk günü çıkan yazımı dün gibi hatırlıyorum. İslam dünyasının acılar içinde bir yıl geçirdiğini ve bu acıları yeni yıla devrettiğini belirtmiştim. Elbette acılarımızın kaynağını İslam dünyası üzerinde hesapları olan sömürgeci güçler oluşturuyor. Ancak sorumluluğu tek başına onların üzerine yıkıp kendimizi aklamanın sağlıklı bir yaklaşım olmadığını da hatırlamak durumundayız. Akrep yapısı gereği sokacaktır. Akrebin bulunabileceği yerlerde daha dikkatli hareket de bize düşüyor.

Bugünden geriye dönüp baktığımızda geçen bir yılda yaşadıklarımızdan gelen yıla devrettiklerimizi düşündüğümüzde İslam dünyası açısından estirilen Arap Baharı rüzgarına rağmen acılarda bir azalma olmadığını hatta artarak devam ettiğini görüyoruz. Buna birde 2011'in son günlerinde yaşadığımız 35 insanımızın hayatını kaybettiği istihbarat faciasının eklenmesi acılarımızı bir kat daha artırdı. Bu konudaki düşüncelerimi Cuma günü Sevgili Numan Balcı kardeşimin sunduğu 'Günden Yansıyanlar' Programına telefonla katılarak dile getirdim. Ancak, konuyu köşeme taşıyamadan yıl bitti. Bu bakımdan 2012'in ilk günü kısaca TV5'te aktardığım düşüncelerimi bir kez de köşemde okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Toplumun birinci gündem maddesini bu olay teşkil ediyor ve bazı soruların cevapları toplum ile paylaşılana kadar bu niteliğini koruyacaktır. Herkes kendi siyasi ve ideolojik mensubiyetine göre bir yorum yapıyor. Bu bakımdan olay üzerinde söylenmedik söz kalmadı. Ancak, şahsen bu acı olayın gazetemizin ilk günden dikkat çektiği gibi yanlış istihbarattan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu yanlış istihbaratın kaynağı nedir, emniyet güçlerimiz kimler tarafından ve niçin aldatılmıştır, bunun biran evvel toplum ile paylaşılması gerekiyor.

Biliyoruz ki bölgeye dönük istihbaratta insansız hava araçları önemli bir rol oynuyor. Ne var ki bu araçların bize ait olanları aylar önce bakım için İsrail'e gönderildiği halde geri gelmedi. Başbakan da bir konuşmasında bu hususu toplum ile paylaşmıştı. Aradan geçen süre içinde Heronların iade edilip edilmediği netlik kazanmadı. Bu arada geçtiğimiz günlerde Irak'tan çekilen ABD elindeki İnsansız Hava Araçlarından dördünü Türkiye'ye verdiği açıklandı. Bu insansız hava araçları İncirlik Askeri Üssü'nde konuşlanmış durumda. Söz konusu araçların Türkiye'ye verildiği açıklandığında bu araçların çalışması, elde edilen istihbarat bilgilerinin doğrudan Türkiye'ye mi geleceği, yoksa ABD'ye ait merkezlerde ayıklandıktan sonramı bize geleceği kısacası, topladıkları istihbaratların bir süzgeçten geçip geçmeyeceği netlik kazanmadı. Sanıyorum yaşanan faciayı aydınlatacak esas nokta burasıdır. Bu arada geçtiğimiz günlerde Türkiye olarak insansız hava aracı yapmaya başladığımız açıklandı. Geç kalmış bir gelişme olsa da memnuniyet vericiydi. Çünkü, istihbarat konusunda bir başka ülkeye güvenerek hareket etmenin sağlıklı bir yol olmadığı çeşitli kereler görüldü. ABD ve İsrail'in bölge üzerinde hesapları ve planları düşünüldüğünde bu ülkelerin verecekleri istihbaratın çoğu zaman yanlış çıkması hiç sürpriz olmazdı.

Başbakan Erdoğan elde 4 saatlik görüntüler bulunduğunu bu görüntülerin incelendiğini belirtti. Eğer görüntüler doğrudan bize gelmiş araya bir başka el girmemiş ise gelen görüntülerin yanmış değerlendirilmesi söz konusu olabilir. Bunda kasıt aramanın anlamı yoktur. Ancak, görüntüler doğrudan bize değil de ABD'lilerin süzgecinden geçtikten sonra ulaşmış ise terör konusunda ABD ile işbirliğine en kısa zamanda son vermek gerekir. Böyle bir durumun tespiti halinde artık ABD'yi stratejik müttefik gibi nitelendirmelerin terk edilmesi gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi