Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazıcıoğlu suikasti, şehit tabutunda eroin ve derin hesaplaşma

Yazıcıoğlu suikasti, şehit tabutunda eroin ve derin hesaplaşma

Aşağıda size bir haberi biraz özetleyerek ve bazı küçük açıklamalarla aktaracağıım..

BBP’li bir arkadaşla görüşüyoruz da, hep TSK diyoruz, ama işin ucu aslında Jandarmaya dayanıyor dedi ve ekledi, “Jandarmanın içinde birbiri ile çatışan en az 3 ayrı güçlü fraksiyon var”.. Jandarma üzerinden İçişleri Bakanlığı ile bütün Türkiye’ye yayılan, siyaseti ve bürokrasiyi etkileyen, şehit cenazesi tabutları ile eroin kaçıran bir yapı! Bunlar sahil muhafaza gemileri ile de yapmadılar mı bu işi. NATO tatbikatı da giden gemiyle de!. Kimbilir, belki de Yazıcıoğlu bütün bunları biliyordu ve harekete geçmek istedi, birileri bundan rahatsızlık duydu, onun için öldürüldü..

Uzun yıllar Güneydoğu’da görev yapan, Meclis Susurluk Komisyonu’nda verdiği ifadelerle Yüksekova Çetesi’ni ortaya çıkaran emekli Jandarma İstihbarat Astsubayı Hüseyin Oğuz, önemli açıklamalarda bulundu. 10 gün önce 1992 yılında kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan MİT muhbiri Tarık Ümit’in amcası Cemalettin Ümit, A Haber’de “Bi Sormak Lazım” programına konuk olduğu sırada yayına telefonla bağlanan ve “Tarık Ümit’in cenazesinin yerini biliyorum” diyen Hüseyin Oğuz iddialarını detaylandırdı. Tarık Ümit’in Hüseyin Özen adında Muğla’da gömülü olduğunu söyledi. Oğuz, Uğur Mumcu suikastının aydınlanması için de “Aydın Öztürk’ün konuşması gerekiyor” dedi. En çarpıcı açıklamalardan biri de şehit tabutlarında uyuşturucu taşındığına yönelik sözleri oldu.

YEŞİL’LE BİRLİKTE BİR KİŞİ İNFAZ ETTİ

Cemalettin Ümit, “Tarık Ümit’in dosyası Muğla Jandarma İl Komutanlığı’ndan bana gelmişti. (Ankara’ya gelen 2 kamyon el bombası da buradan gelmişti değil mi?) Eyüp Tuncay, bizzat bu soruşturmayı yürüten arkadaşım. Emekli olduğu zaman, kendisi bana çok önemli bilgiler olduğunu söyledi, bense Susurluk Komisyonu, ifadeler, savcılık... Artık yorulduğumu söylemiştim. Bana bulunduğu yere, kendi adıma değil, bir başka eşimin akrabasının adına dosyayı getirdi. Dosyada gerçekten yaptığı soruşturma vardı Tarık Ümit ile ilgili. Tarık Ümit, Muğla’da Hüseyin Özer adında birinin adına gömüldü, bunları da savcılıkta anlattım. Tarık Ümit’i, Yeşil ile birlikte bir kişi daha infaz etti. Onun adını da savcılığa verdim, aranıyor.”

“YEŞİL YAŞIYOR!”

Meclis Susurluk Komisyonu’nda Yeşil’in kimliğini ilk kez açıklayan Hüseyin Oğuz, “Ben Yeşil’in yaşadığını biliyorum 2011 Ağustos öncesi onunla bizzat görüşen bir ağabeyim var. Belarus Misk kentinde bir otelde görüştüler. Bu kişinin ismini veremeyeceğim. Yeşil’in yakalanma riski artık çok yüksek. Etrafı boşaldı. Şimdi şansı yok. Yaşıyor, onu ekonomik şartları yakalatmıyor. Tarık Ümit mihenk noktasıdır. Bu olay aydınlanırsa Ergenekon da Susurluk da çöker. Ben Ayhan Çarkın’ın ifadelerine itibar etmiyorum. Benim belgem var, bana dosya geldi diyorum, Tarık Ümit’in dosyası geldi, diyorum, altındaki imzaları gördüm, cenazesinin fotoğrafını gördüm diyorum, bu dosyayı bir gazeteciye verdim” şeklinde konuştu.

UĞUR MUMCU CİNAYETİ,O KONUŞURSA ÇÖZÜLÜR

Eşref Bitlis, Bahtiyar Aydın ve Uğur Mumcu cinayetleri ile ilgili de iddialarda bulunan Hüseyin Oğuz “Eşref Bitlis’in tüm ekibi tasfiye edildi. Bu ekip Güneydoğu’daki sorunun şiddetle çözümünden yana değildi. Eşref Bitlis ve Bahtiyar Aydın’ı öldürdüğünü Kahraman Bilgiç, bana sorguladığımda itiraf etti. Benim ifade vermediğim savcılık kalmadı. Ben bir tek Eşref Bitlis’in çocuklarıyla görüşmedim, diğer tüm mağdurların çocuklarıyla da görüştüm. Uğur Mumcu cinayetinin kararı Diyarbakır JİTEM’de alındı. Kararın alınmasında Aytekin Özen etkili oldu. Aydın Öztürk, Malatya Pötürgeli, o konuşursa Uğur Mumcu Cinayeti aydınlanır. Uğur Mumcu olayının çözülmesi için Diyarbakır’daki avukat Mustafa Özcan olayının çözülmesi lazım. Aydın Öztürk yaşıyor, ufak bir suçtan dolayı cezaevinde sanıyorum” dedi. (Eşret Bitlis cinayetini çözerseniz, Cem Ersever cinayeti de çözülür bu arada)

ŞEHİT TABUTUNDA UYUŞTURUCU

Hüseyin Oğuz, terörün bitmesinin sebebi olarak Yüksekova Çetesi’nin üzerine gidilememesi olduğunu öne sürerek, “Ben Yüksekova’da terör örgütünün gümrükçüleri ile karşılaştım. Türkiye’ye uyuşturucu geçişinden pay alanları tanıdım. Şehit tabutlarında eroin transferi yapılıyordu. Yüksekova çetesinde polis, korucu ve asker vardı. O çete tam aydınlatılmış olsaydı, bugün pek çok sorun çözülmüş olurdu. Bunun kapatılmasından devlet zarar görür görüşü hâkim oldu, oysa tam tersi oldu. Ankara’nın tüm bunları bilmemesi mümkün değil.

“JİTEM’DE GÖREVLİ TERÖRİST”

Oğuz devamla, “Şemdinli ve Eruh baskınına katılan militan bir bakıyorum JİTEM içinde görev yapıyor. JİTEM Jandarma Komutanlığı’nın parçası, orada benim çok değerli meslektaşlarım var. Nahit Menteşe, savcı çağırırsa ifade veririm, diyor geçen gün gazetelerde, Nahit Menteşe de savcılık çağırmadan gitsin versin ifadesini” diye konuştu.”

Şimdi hepimiz bu ifadeler üzerinde düşünelim.

Selam ve dua ile.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi