Cemal Nar

Cemal Nar

İşkence iyi midir? 6

İşkence iyi midir? 6

Bazı yorumcular “her yanlışı cezalandırmalıyız, isterse CHP zihniyeti gelsin” diyorlar. Hatta “CHP gelsin daha iyi olur” diyen yorumcular da var.

Gerekçeleri de ilginç: “şu "kötünün iyisi" konusunda anlaşamıyoruz. yeni proje, bizi “sapı bizden olanlar" eliyle budamaktır. sözgelimi, sizin çok korktuğunuz chp iktidar olsaydı, zinayı, domuz etini... bu kadar kolay serbest edebilir miydi?”

“Müslümanlar zulmü görürlerse İslam’a gelirler” diyenler, ne insan tabiatını, ne halk gerçeğini bilmeyenlerdir. Kusura bakmasınlar ama ayakları yere basmayan, idealler dünyasında hayal kuran insanların düşünceleridir bunlar.

Acaba bunlar, 80 yıllık yakın tarihimizde yaşanan onca zulüm ve baskılarla, eziyet ve işkencelerle dini hayatın devlet dairelerinde yok edilmesini, şahsî ve cemiyet hayatında da gerilemesini bilemiyor olabilirler mi?

Böylesine somut bir gerçeği bilemeyecek kadar cahil olabilirler mi?

Hadi diyelim babalarını, dedelerini hiç dinlemediler, okullarda devrim tarihini hiç okumadılar, yapılan inkılapları hiç duymadılar, fakat hiç olmazsa yaşlarının yettiği günden beri içinde yaşadığımız sistemle bu günlere nasıl gelindiğini görmediler mi?

Beyinlerini uyuşturan, akıllarını dumura uğratan, hislerini iptal, gözlerini kör eden bu “afyonu” bunlara kim nasıl yutturdu?

Yaşadığım tecrübeler bana diyor ki, bütün bu basit fikirlerin arkasında çok da iyi anlaşılmamış iki nesne var; İslam’ı derinliğine anlamamış, genellikle de yazarları aramızda yaşamayan bir iki uçuk kitapçık ile gizli toplantılarda heyecanlı ve hamasi nutuklar atan çeneleri kuvvetli bir kaç abi…

İnsan okuduğunun üstünde biraz düşünmeli, duyduğunu azıcık nakil ve akıl ölçeğinde değerlendirmeli değil mi? Hayır, onların her okudukları sanki “nass”dır. Oysa “nass”ın bile “akıl ve nakil” ile tefsir ve tevili vardır, ama onlar bunu dini tağyir ve tahrif olarak değerlendirir ve kendileri gibi düşünmeyenleri acımasızca bu ülkede mahkum, çoğu yerde de infaz ederler.

Oysa o kadar açıktır ki, eğer o tez doğru olsa idi Mekke’de işkence gören Müslümanlar ne Habeşistan’a, ne de Yesrib’e hicret etmemeli idi. Eziyet ve işkence görülen Mekke’de İslamiyet daha fazla gelişmeli ve devletini kurmalı idi.

Hal bu ki yaşanan gerçekler öyle değil, bilakis tam tersi, dava orada kilitlendiği için Medine’ye hicret bir fetih, bir açılım olmuştu ve cemaat devletine ancak orada kavuşmuştu…

Yine bu tez doğru olsa idi Resulullah (sav) Hudeybiye’de görünüşte aleyhlerine olan o barış anlaşmasını yapmamalı idi. Öyle ya, barış olunca Müslümanlar eziyet ve işkence göremez olacaklardı.

Peki, Hudeybiye anlaşması faydalı mı oldu İslam tebliğine ve İslamlaşmaya, yoksa zararlı mı oldu? Hudeybiye, faydasından dolayı Kur’an’da “fetih-zafer” olarak nitelendi, işin doğrusu budur!

Kendine zulüm yapılmasını istemek, bir çeşit ruh hastalığı değil midir?

Bir bu kardeşlerime, bir de bu sistemde partileri iktidara geldiklerinde kendi menfaatlerini temin kadar Müslümanlara da az çok hizmet etmeyi amaçlayan, en azından din yüzünden insanlara yapılan baskıları kaldırmayı hedefleyenlere ve onlara oy verenlere “küfür” ve “şirk” isnat edenlere bir çift sözümüz vardır; Acaba Bediuzzaman Said Nursi CHP karşısında DP’yi desteklediğini göstere göstere oy verirken, şirke veya küfre destek mi vermişti?

Şunu da sorabiliriz: Acaba O Bedîuzzaman Said Nursî sizden daha mı az biliyordu İslam’ı?

Yoksa sizden daha mı az çile ve işkence çekmişti?

Neden dindarlara eziyet etmeyeceğine inandığı bir partiye açıktan oy verdi?

Bunu “herkes benden örnek alsın” diye yaptı herhalde. En azından “siz de böyle yapın” demek istedi. Sonuçta oy vermeyi şirk ve küfür saymadı. Neden acaba? Bunu hiç düşündünüz mü?

Merhum Şehit Seyyit Kutup Hazretlerini iyi okuyup doğru anlamak kadar, Merhum Mücahit Said Nursî Hazretlerini de iyi okuyup doğru anlamak durumunda değil miyiz?

Birileri “hakem demokrasi olduğu sürece bir seçim olsa: şeriat mi laiklik mi diye, biz yine gidip oy atmayız” diyebilir. Böyle düşünenler de olabilir. Ama unutulmasın, Osmanlı Mebusan Meclisi’nden beri Türkiye, epey bir zamandır Pakistan, şimdi ise Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, Libya bir tecrübe yaşıyor. Suriye, Irak, Suudi Arabistan vs. ülke halkları bu deneye gıpta ile bakıyorlar. Bu yüzden bir yorumcumuz haklı olarak ısrarla “Tahrir Meydanını” hatırlatıyor.

Ama bizde temel bir “fıkıh” ve “usul” bilgisi almadan, “re’y” ve “eser” mekteplerini bilmeden, bu ülkede yetişmiş ulema ve mütefekkirleri okumadan, sadece üç beş tercüme kitapçık veya onların basit kopyalarını okuyarak “İslamî Hareketi” tekeline aldıklarını sananlar, ne ortaya ciddi bir hareket koyabiliyor, ne de iş yapan kardeşlerini sevebiliyorlar. Durmadan konuşuyor, ihtilaf üretiyor ve yerlerinde sayıyorlar.

Olsun, niyetleri iyidir, müminleri “tekfir” etmemeleri kayıt ve şartıyla biz onları da seviyoruz ve müsamahalıyız.

Sözün özü, bütün kardeşlerimizi bilgi eşliğinde dengeli olmaya, adalet ve insafa, muhabbet ve müsamahaya davet ederiz.

Allah bütün Müslümanlardan razı olsun. İşlerini ıslah ederek sıkıntılarını gidersin. Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi