Kemal Belgin

Kemal Belgin

Futbolumuzun savunma dramı

Futbolumuzun savunma dramı

F.Bahçe-Trabzonspor ciddi rekabet oyununun ilk yarısına sıkışan 5 gol, tam anlamıyla Türk futbol savunmasının bir komedisi hatta trajikomedisiydi. Roberto Carlos dışında tamamen yerlilerden oluşmuş iki dörtlü savunma öyle goller yedirdiler ki; atanları alkışlamak yerine onları yazarsak, Türk futbolu adına hem iyi bir hizmette bulunmuş, hem de Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in nasıl bir kaos ve problemle baş başa kaldığını görürüz. Trabzonspor, ilk yarının büyük bölümünde üçüncü bölge dediğimiz yani rakip orta alanla rakip savunma arasındaki bölgeyi istediği gibi kullandı. Bol bol pas yaptı, fazla hareketlilik göstererek F.Bahçe’nin mendirekleri Selçuk’la Aurelio’yu da ciddi şekilde arızaya uğrattı.
Buna karşılık Alex’in kanunsal hareketsizliği, Uğur’un bu maçın adamı olmayışı, Deivid’in de sade şut atmakla görevli olduğunu sanışı yüzünden sadece Semih’le sık sık arıza veren Trabzon savunmasının önü, ciddi yara verdirecek bir duruma sokulamadı. Peki Hüseyin’in fukara futbolu Trabzonspor’u nasıl olumsuz etkiledi derseniz? İki tane, biri ferdi diğeri pozisyon hatası iki gol birden yedirdi. Peki bu beş tane golde atanların hiç mi hakkı yoktu? Sadece Deivid’in temiz vuruşunu hafiften de olsa alkışlayabiliriz.
Zico’nun Yattara faktörünü hiç düşünmeden Carlos’un önünde Uğur’u görevlendirmiş olması ise stajını hâlâ tamamlayamadığının bir senedi idi. F.Bahçe devre biterken Alex’i sakatlığından dolayı kaybederken, çok kişi “Ah vah” çekti ama, aslında F.Bahçe’nin ilk yarıdaki orta alanla ileri uç arasındaki sahayı dolduramayışı dolayısıyla Ali Bilgin’le hayat gelmişti. Zaten bu zorunlu değişiklik ilk yarıdaki Yattara, Gökdeniz ve Ceyhun’dan oluşan Trabzon etkisini azaltmanın yanı sıra, Hüseyin’i daha zor duruma sokarken, doğal olarak Ayman’ı da hücumdan çok arka tarafı düşünmeye yöneltti. Ama yazımın başında değindiğim Türk futbol savunma faciası, bana göre her şeyin üzerinde ciddi ciddi değerlendirilmesi gereken en hayati konu olarak karşımıza çıkıverdi.
Trabzon’un sadece topla gitmeyi seven, savunma yönü en zayıf oyuncusu Ceyhun’un, kale ağzından iki gol atışı, maçı görmeyenlerin nasıl bir maçı kaçırdıklarını da size anlatıveriyor.
Dün akşam Saracoğlu’ndaki savunma dramının trajikomedisinin yanına teknik direktörlük faciaları da peş peşe eklendi. Zico, Uğur’un bırakın faydayı, Roberto Carlos’u sık sık kötü duruma düşüren oyuncu olduğunu 75. dakikada fark ederken, Ersun Yanal da büyük bir maharetle (!) Keçeli’yi kenara çekip, Adnan’ı oyuna sürdü. Ama Hüseyin’i tandeme çekerken, çağdaş’ı da sol çizgiye gönderdi. Vah anam vah...
Maçın 60. dakikasından sonra Trabzonspor’un Umut’un arkasındaki pas yapmayı ilk yarıda biraz yeğlemiş ve bu yüzden de iş yapar duruma gelmiş bloğu, yavaş yavaş oksijen sıkıntısı çekmeye başladığından, Umut’a kolay darbe yesin diye uzun toplar atılmaya başlandı. Trabzonspor’da maçın sonunu getirebilen bir tane oyuncu vadı, o da Serkan idi. F.Bahçe’de ise geç Vederson değişikliği sıkıntının başlıca nedeni olurken, Deivid’in de neden sahada kaldığını Zico’nun hâlâ anlayamayışı hayret vereciydi. Semih tek başına boğuşurken, arkadaki arızalar sebebiyle Ali Bilgin de gedik kapatmak için çırpınıp durunca oyundan düştü.
Sonuçta maçı bedava gollerle favorisi kazanırken, konuk takım da attığı bedava golleri puanla yan yana getiremedi.

BENİM YILDIZIM
Bu maçta oyunun geneline baktığımda F.Bahçeli Semih’le, Trabzonspor’un F.Bahçe’den gelen oyuncusu Serkan’ı yıldızlar olarak yazıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi