Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Bankaların bu sene karnı çok ağrıyacak

Bankaların bu sene karnı çok ağrıyacak

2010’da tüm bankaların vergi sonrası net karları 22 milyar TL iken 2011 sonunda bu rakam 20 milyarın altına düştü, 100 lira olan kar 90’a indi yani. Bu senenin geçtiğimiz yıldan daha karlı bir yıl olacağını öngörüyor bankalar. Bu demek değil ki bankalar açısından rahat bir yıl olacak. Bu yıl bankaların karın ağrısı mevduat olacak.

Mevduat, geliri giderinden fazla olan kişilerin şirketlerin elinde kasasında kalan paraları ifade ediyor, bankaların olmazsa olmazı. Bu seneki sıkıntının nedeni mevduatın artış hızının düşmesi. 2011 yılında tüm bankalardaki kur etkisinden arındırılmış mevduat sadece yüzde altı arttı. Bu oran son beş yıldaki en düşük artış oranı. Mevduat yüzde altı artarken krediler ise yüzde yirmi iki arttı geçtiğimiz yıl. Bankalar 2010’da topladıkları 100 liranın 88 lirasını kredi olarak kullandırmışlardı. Mevduatın yeterince artmamasının sonucu mevduat miktarını dahi aştı kredi hacmi geçtiğimiz yıl.

Peki ne oldu da bankalardaki bu yıl paraların artışı son beş yılın rekor düşük oranında kaldı? Bunun böyle olmasının en büyük muhtemel nedeni geçtiğimiz yılın altın yılı olmasından kaynaklanıyor. Altının hızlı yükselişi nedeniyle tasarruf sahipleri birikimlerini altına yönlendirdiler. Henüz bankalardaki altın hesapların yeterince bilinmemesi nedeniyle birikimler bankalardan çekilerek fiziki altın alındı, binlerce ton olduğu tahmin edilen diğerlerinin yanındaki yerini aldılar; yastık altı.

Altındaki bu dalgalanma ve milletçe altına olan ilgimiz çok derinliği olmayan bankaların mevduat yapısında gözle görülür bir değişim meydana getirdi geçtiğimiz yıl. Buna tedbir olarak Merkez Bankası Erdem Başçı’nın geçtiğimiz günlerde çok önemli açıklamaları oldu. Merkez Bankası şu an sadece bir katılım bankasının gerçekleştirdiği fiziki altın toplayıp bu altınları bankadaki hesaplara yine altın cinsinden aktarımının yaygınlaşmasını arzu ettiklerini açıkladı.

Başkan “2012 yılında vatandaşın yastık altındaki altınlarının banka mevduatına, altın depo hesaplarına dönüşmesi, vatandaşların gelir elde etmesi, aynı zamanda Merkez’in altın rezervlerinin güçlendirilmesi yönünde adımlar atabiliriz” dedi.

Merkez Bankası’nın altınla ilgili bu planından sonra beklediğimiz bir başka düzenleme zorunlu karşılıklarda. Merkez Bankası, bankalara yatan paraların vadesine ve türüne göre yüzde onbirine kadar olan kısmını bankalardan alarak kendi kasalarında tutuyor. Zorunlu, munzam karşılık dediğimiz bu oranların düşmesi bankaların Merkez Bankası’na daha az para göndermesine, dolayısıyla ellerinde daha fazla paranın kalmasına yol açacak. Bankalar bu beklentilerini şimdiden Merkez’e dillendirmeye başladılar bile.

Şu an piyasada bir sıkıntı yok ama sektörde gidişat likidite açısından pek parlak değil, bankaların ellerindeki paralar yeterince artmıyor. Bunun için birikimlerin kendi bankalarına aktarılması için perde gerisinden kirli bir faiz yarışı başlamak üzere. Mevduata verdikleri bu yüksek faizi bir yandan kredilerin oranlarını arttırarak telafi edecekler diğer yandan da faizle mevduatla vs işi olmasa dahi bankacılık hizmetlerinden faydalanan kişilerden alınan komisyonlara yükleneceklerdir.

Net karlarının düşmesine bakmayın, geçen yıl bu komisyonlardan kaynaklanan gelirlerini yaklaşık yüzde yirmi arttırdı bankalar. Herkesin gözü faizlerde ama komisyonlara karışan yok nasıl olsa. Bu yıl da öyle olacaktır. Para gönderirken internet şubelerden masrafsız para gönderilebilen bankaları seçin. Hesap işletim ücretini sorgulayın, ödememek için anlaşın, hesap işletim ücreti olmayan bankaları seçin. Kredi kartı yıllık aidat vs gibi ücretler istemeyen kartları bankaları tercih edin. Bu ve buna benzer şeylerden bankalar 15 milyar TL’den fazla para kazandılar geçtiğimiz yıl. Kime ne kazandırdığınıza dikkat edin, seçici olun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Deniz Arşivi