İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

5 trilyon dolarlık kriz dalgası, ateşler içinde bir Ortadoğu…

5 trilyon dolarlık kriz dalgası, ateşler içinde bir Ortadoğu…

çok söze gerek yok aslında. Küresel ekonomik kriz, alevler içinde bir Ortadoğu, siyasi ve ekonomik sistemi yeniden inşa etme çabaları, derin bir bölünme yaşayan bir dünya, bölünmelerin yol açtığı jeopolitik ve ekonomik çatışmalar ve bu kaotik dönemde orta ölçekteki ülkelerin siyasi durumlarının yeniden gözden geçirilmesi.

önünüzdeki gündem bu. Bazıları gevşedi ama finansal kriz, yeni bir sarsıcı dalga ile tekrar vurmak üzere. Asıl darbe 2008'in ikinci yarısı demişlerdi. Şimdi “borsalar çökebilir” diyorlar. Habere bakalım:

“Royal Bank of Scotland (RBS), müşterilerine yönelik olarak hazırladığı raporda, gelecek 3 ay içinde piyasalarda resmen çöküş beklediğini duyurdu. ABD'de başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan mortgage krizini, bundan yaklaşık 2 yıl önce yayımladığı analizlerle öngören RBS'nin analisti Bob Janjuah tarafından hazırlanan raporda, “Durum artık merkez bankalarının kontrolünden çıktı, küresel ekonomik yavaşlama hızlanacak, resesyon yayılacak ve şirket bilançoları bundan olumsuz etkilenecek. ABD borsalarında S&P endeksi 2008 yılının eylül ayına kadar yüzde 22 düşer” dendi.

öngörüler şöyle:

“Geçen yıldan bu yana düşen borsalar kendilerine gelemiyor. Kredi piyasaları birer birer batıyor. Küresel ekonomik büyüme yavaşlarken enflasyon kontrolden çıktı. Fiyatlar denetimsiz bir şekilde artıyor. önümüzdeki 3 ay için çok berbat bir dönem kapımızda. ABD Merkez Bankası FED, şu an panik içinde, ne yapacağını bilemiyor.”

Ve “zararın IMF'ın tahmini olan 945 milyar doların üzerine çıkacağını ve 1.3 trilyon doları bulacağı” vurgulanıyor. Avrupa merkez bankaları ile ABD Merkez Bankası arasındaki yaklaşım farkının iki güç arasında büyük bir para kavgası başlatacağı uyarısı yapılıyor. Bazı gözlemciler, yeni bir kriz dalgasının hızla yaklaştığını, bunun küresel piyasalara maliyetinin 5 trilyon doları bulabileceğini söylüyor. Ortada umut veren kimse yok. Karamsarlık bütün dünyayı kaplamış.

Tam da bu dönemde:

ABD'de oldukça şiddetli ve yaralayıcı geçmesi beklenen bir seçim süreci var. Tam bu sırada Türkiye tahmin edilenden daha derin iç siyasi kriz yaşıyor. Tam bu sırada yakın çevremizi toptan ateşe atacak bir savaş için kampanyalar yürütülüyor.

Der Spiegel, İsrail ve Avrupa'dan farklı kaynaklara dayandırarak verdiği haberinde, bu ülkelerdeki siyaset çevrelerinde, Ortadoğu'nun yeni bir savaşa yaklaşmakta olduğuna dair genel bir kanaatin hakim olduğuna dikkat çekiyor. Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'e göre, İsrail, İran'a saldırmak için Bush yönetimini son şans olarak görüyor ve görev süresi bitmeden bu hedefini gerçekleştirmek istiyor.

Yıllarca CIA için çalışan ve üç ABD başkanına Ortadoğu ilişkileri konusunda danışmanlık yapmış olan Bruce Riedel, İsrail Hava Kuvvetleri'nin böyle bir saldırıya girişebileceğini, bunu bizzat kendisine söylediklerini belirtiyor. Ona göre, “Sonuçlar ABD saldırısından farklı olmayacak. İran hem ABD'ye hem de İsrail'e karşılık verecek. Ateşler içinde bir Ortadoğu göreceğiz…”

Ekonomik kaos beklentisi, siyasi çatışmaların birçok bölgeyi sarması korkusu, bu dönemde birçok ülkede ciddi siyasi krizler ve değişiklikler beklentisi genel kabul gören kanaatler haline geldi. Karamsarlık mı yoksa gerçekçilik mi?

Hatırlatalım:

Avrupa Birliği için 21. yüzyıla yönelik eğilimleri sorgulayan “The Laboratoire Européen d'Anticipation Politique Europe 2020 (LEAP/E2020)” adlı kuruluşun 16 Nisan 2008 tarihli öngörüsünde birkaç yıl sonrasına ilişkin ilginç tespitler vardı:

“Su ana kadar küresel kriz yüzünden yatırımcılar 1 trilyon dolarlık değer kaybı yaşadı. 2008'in sonunda, ABD hazinesi ve ona bağlı kuruluşlar kurumsal ve finansal olarak varolma savaşı verecek. 2011-2013 arası kurlar arasında hiyerarşik değişimler yaşanacak. Sosyal kriz açısından, açlığa bağlı ayaklanmalardan 25 milyon insanın işsiz kalmasına kadar ABD'de çok büyük bir çöküş yaşanacak…” “İki yıla kadar bu kayıplar 10 trilyon dolara yükselecek. Ekonomide 2. Dünya Savaşı kriterleri geri gelebilir…”

Peki ya dört/beş yıl sonrası?

Analizcilere göre 1012'de petrol bugünkü değer üzerinden 200 dolar olacak ama doların düşüşü, enflasyona bağlı olarak fiyat o zaman 236 dolar olacak. O tarihte 1 euro 5 dolar, altının ons fiyatı da 2 bin dolar olacak. Goldman Sachs öngörüsüne göre ise petrol fiyatları iki yıl içinde önce 150, sonra 200 dolara yükselecek.

Bu tahminler bence karamsarlık yaymak için yapılmıyor. Uyarı için, tedbir alınması için yapılıyor. Fazla söze gerek var mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi