M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Engin Muhalefet Hürriyeti Var

Engin Muhalefet Hürriyeti Var

Cumhuriyet tarihinin hiçbir devrinde bugünkü kadar söz, basın, fikir, muhalefet hürriyeti olmamıştır.

Bendeniz bu hürriyeti yaşıyorum, yazıyorum.

Bazı muhalifler bu geniş hürriyeti kullanamıyorlarsa bu, öncelikle onların problemidir.

Uluslararası temizlik ve şeffaflık anketlerinde Türkiye'nin notu 10 üzerinden 5'in altındaysa ve muhalefet kokuşmayı yeteri kadar ve gereken sertlikte, sahih bilgilere ve belgelere dayanarak dile getirmiyor ve tenkit etmiyorsa kendisi kabahatlidir.

Fikirleri, inançları, görüşleri, etnik kökeni itibarıyla kimseye yasal baskı yapıldığına dair hiçbir olumsuz vak'a yoktur.

Ülkemizde komünist partisi bile kurulmuştur ve seçimlere katılmaktadır.

Kürtlere, henüz yeterli olmamakla birlikte geniş bir hürriyet verilmiştir.

CHP iktidarda olsaydı, Müslümanların başlarına bir İmam-ı Kebir seçip ona biat ve itaat etmeleri gereğine dair makale yazabilir miydim?

Bendeniz siyasî mânada değil, politikanın üzerinde bir muhalifim.

Kötü olan, insan haklarına aykırı olan, millî kimlik ve kültüre ters düşen, ahlak ve fazilete zıt olan her şeye muhalifim. Muhalefetime şiddet karıştırmayı aklımın köşesinden geçirmem.

Daha pek uzak olmayan zamanlarda mahkemelerde süründüm, cezaevlerinde çürüdüm. Lakin şimdi istediğimi yazabiliyorum.

Elbetteki her şeyi yazmıyorum.

Çünkü: Söylediğin, yazdığın her şey doğru olmalı ama her doğruyu söylemek doğru değildir.

Muhalif politikacılar, bugünkü hürriyeti iğtinam ederek (ganimet bilerek) olumlu olmak şartıyla sert bir muhalefet yapmalıdır.

Ahlaklı, erdemli, bilge kimseler muhalefete yalan dolan, demagoji, popülizm, dezenformasyon karıştırmaz.

Bu memlekette ve her yerde gerçek aydın olmanın birinci şartı, kötülüklere, yanlışlara, ahlaksızlığa, hırsızlığa, kokuşmaya muhalefet etmektir.

Ben kendimi aydın saymam, aydınlık taslamam, sadece okur yazar bir Türkiyeliyim. Okur yazarlığımın hakkını vermek için de olumlu muhalefet yaparım.

Herkes biliyor ki, en fazla muhalefeti İslamî kesimdeki bazı aykırılara yapmaktayım. Özeleştiriyi vazife bilirim.

Kötülük kavramı izafîdir (görecelidir). Pirene dağlarının bir tarafında kahraman, öbür tarafında haydut... Benim ölçülerim İslamî ölçülerdir. Evrensel insan hak ve hürriyetlerinin başında din, inanç, inandığı gibi bir hayat sürmek hakkı gelir.

Bu memlekette, devletimizin imzaladığı uluslararası kadın hakları sözleşmesine aykırı olarak TC başlıklı vesikalarla resmî ve yasal kadın satılıyor, fuhuş yaptırılıyor, bu fuhuştan KDV ve gelir vergisi alınıp bütçeye konuluyor, genelevlerin kapısında devletin polisi nöbet tutuyor; peki kadın hakları savunucuları niçin bu rezalete karşı çıkmıyor. Yasak mı? Değil ama onlar medya ve fikir hürriyetini bu konuda kullanmak istemiyor.

Cumhuriyet tarihinin hiçbir devrinde bugün olduğu kadar iktidar partisine, onun başbakanına saldırılmamış ve hakaret edilmemiştir.

M. Kemal Paşa tenkit edilebilir miydi?

1938'den 1945'e kadar Millî diktatör İsmet paşa'yı tenkit etmek mümkün müydü?

Koyu Kemalist Celal Bayar tenkit edilebilir miydi?

Orgeneral Cemal Gürsel, Orgeneral Cevdet Sunay, Orgeneral Kenan Evren tenkit edilebilir miydi?

Muhalif baylar ve bayanlar!.. Eskisine nispetle çok geniş bir muhalefet hürriyeti vardır. Bahaneleri bırakın da adam gibi muhalefet yapın.

Hem hürriyetleri kullanmıyorsunuz, hem de hürriyet yok diye şikayet edip duruyorsunuz.

Alabildiğine muhalefet edin, lakin asla yalan söylemeyin, iftira atmayın, küfür ve hakaret etmeyin, yıkıcı olmayın.

Eteklerinizdeki taşları dökün, bildiklerini açıkça ve cesaretle söyleyin.

Niçin böyle yapmıyorsunuz? Yoksa sizin tencerelerinizin dipleri de mi karadır?

* (İkinci yazı)

İyi Müslüman Olmak İsteyen bir Gence

İnsan kâmil bir mürşide, mükemmil (olgunlaştıran) bir üstada intisab ve mülâzemet etmekle (bağlanmakla) hemen çabucak şipşak kemale ermez. İntisab bir başlangıçtır. İntisabtan sonra uzun, çetin ve çileli bir yoldan geçmek gerekir.

Sizin yaşınız hayli genç. Öncelikle mürşid-i kâmil arayınız. Kısmet olmazsa, eski çağlarda yaşamış olanların kitaplarını okuyunuz, menkabelerini öğreniniz ve elinizden geldiği kadar onları hayatınıza uygulayınız.

Mürşid-i kâmil bulmak bir nasip meselesidir.

Böyle bir mürşid size sâdık bir rüya ile gösterilebilir. Böyle bir rüya sadece sizi bağlar.

Her hâl ü kârda reklamı, propagandası, ilanı yapılan kimselere kapılmamanızı ve takılmamanızı tavsiye ederim.

Benim bu tavsiye ve nasihatlerim mürşidlik taslamak için değildir. Farz edin ağabeylik yapıyorum.

Olgun bir Müslüman, iyi bir insan, âdil bir vatandaş olmak istiyorsanız uzun seneler boyunca ilim, irfan, hikmet fırınlarının çok ekmeğini yemeniz gerekir.

Mensuplarını olgunlaştırmayan hizip, fırka, grup ve teşkilatlara katılmayınız. Ömrünüzü boşa harcamış, bir vehme kurban olmuş olursunuz.

Kendilerini devamlı olarak övenlerden, övdürenlerden, reklam yapanlardan uzak durunuz.

Çok iyi biliniz ki, Peygamberlerden (aleyhimüsselam) başkası mâsum, günahsız (ismet sıfatıyla sıfatlı) değildir.

Faydalı, lüzumlu, zarurî ilim olmadan, onun yanında irfan ve hikmet bulunmadan kurtuluş ve kemal olmaz.

Peygamber aleyhissalatü vesselam "Yâ Rabbi, faydasız ilimden Sana sığınırım" buyurmuşlardır.

Size mutlaka lazım olan ilmihal bilgilerini, size yetecek miktarda öğreniniz ve bunları hayatınıza uygulayınız.

İlmihal bilgileri nelerdir:

1. Akaide/inanca ait bilgiler.

2. İbadetlere ve temizliğe ait bilgiler.

3. Dünya işlerine (muamelat) ait bilgiler.

4. İslam (Kur'an ve Sünnet) ahlakı ile ilgili bilgiler.

Bu dördüncüsü çok önemlidir. Kamil Müslümanın ahlakı düzgün olur. Ahlakı düzgün olmayan Müslüman kötü ve vasıfsız bir Müslümandır.

İçki nasıl bütün kötülüklerin anası ise, kendini beğenmek de öyledir. Kendinizi/nefsinizi beğenmeyiniz. Kendini beğenenlerle birlikte olmayınız.

Faydalı ve hayırlı kitapları okumak elbette yararlıdır ama insan sadece kitap okuyarak kemale eremez. Faydalı kitapları kâmil bir üstattan okumak gerekir.

Senin dört büyük düşmanın vardır: (1) Kendi nefs-i emmâren... (2) Şeytanın... (3) Kötü arkadaş... (4) Dünya...

İyi bir Müslüman, aynı zamanda iyi bir insandır. Üçüncü olarak da iyi bir vatandaştır.

Bir Müslümanın faziletli (erdemli) olup olmadığı, dostlarının değil, düşmanlarının onun erdemine şehadet etmelerinden anlaşılır.

Çok önemli bir ölçü: Kişinin olgun ve iyi Müslüman olup olmadığı namazından ve orucundan belli olmaz. Parayla, malla, dünya serveti ile olan muamelesinden anlaşılır.

İmamı Gazalî hazretlerinin İhyâu Ulûmiddin adlı, kırk kitaptan (bölümden) oluşan büyük ve çok değerli eserini okursanız, bir kısmı sizi kurtacak, bir kısmı helâk edecek iyi ve kötü huyları öğrenmiş olursunuz. Sadece öğrenmekle iş bitmez, bu bilgileri hayatınıza uygulamanız gerekir. Öğrenmek nispeten kolaydır ama uygulamak çok zordur.

Bugün insanlık alemi, çok az sayıda bahtiyarlar dışında dünyaya, paraya, nefse, riyasete, şatafata, konfora, gösterişe, fânîliklere, şeytanî vesveselere (kuruntulara) aşırı şekilde mübtela ve tutkundur. Siz, kurtuluşa erenlerden olmak istiyorsanız bu konularda mürşidler ve kamil üstadlar nezaretinde uzun süreli bir rehabilitasyon tedavisi görmelisiniz.

Size dua ediyorum: Allah yardımcınız olsun.

Siz de benim için dua eder misiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi