Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Unutmadık, unutmayacağız... Çünkü çok özlüyoruz

Unutmadık, unutmayacağız... Çünkü çok özlüyoruz

Bir yıl oldu Rahmetli Erbakan Hocamızı kaybedeli... Halbuki daha dün gibiydi vefat haberini öğrenir öğrenmez soluğu hastane kapısında alışımız, Hacıbayram Camii'nde sokaklara taşan cemaatle kılınan sabah namazı ve cenaze namazının ardından ve İstanbul'a gidişi ve burada milyonların katıldığı ikinci cenaze namazının ardından defnedilişi... Ankara ve İstanbul tarihi birer gün yaşamıştı. Cenazenin ardından yaşlı gözler, bükük boyunlarla ilerleyen kalabalıkları unutmak mümkün mü? Zaman bir su misali akıp gidiyor. Ne mutlu onlara ki bu su gibi akıp giden zamanı Allah'ın emirleri doğrultusunda yaşayıp Allah'ın biçtiği ömrü inançlarının hizmetinde geçirebilenlere.

Bugünlerde herkes Erbakan Hoca'mı anlatıyor. Düne kadar ona karşı cephe oluşturanlar bile bugün zamanında anlayamadıklarını, bunun için üzgün olduklarını itiraf ediyorlar. Ama bazıları var ki O'nun sayesinde devletle tanışıp, belli noktalara geldikleri halde bugün hâlâ yaptıklarını haklı gösterebilmek için sinsice eleştiriden geri kalmıyorlar. Yarın bunun hesabını nasıl verecekler bilmiyorum.

Çünkü Erbakan Hoca hiç kimsenin aleyhinde konuşmamış, insanları eleştirmekten uzak durmuştu. O inancının doğrularının peşinden koşmuş, inancını hayata hakim kılmanın mücadelesini vermişti. Bu mücadeleyi yaparken kendisine çelme takmaya çalışanların bile aleyhinde konuşmamış, çevresinde konuşanlar olmuşsa bile onları verdiği cevaplarla susturmuştu. Bu hususta her durumda şahadetimi tekrarlarım.

Hemen belirteyim ki Erbakan Hoca, kimilerine bir ağabey, bana ve benim gibi düşünenlere bir baba idi. O tüm Müslümanların kardeşliğini dilinden hiç düşürmedi. Benim için Erbakan Hoca tespihi tespih yapan bir imameydi. İmamenin kopması ister istemez benim gibi tespihin tanesi olma çabasında olanları üzdü, üzülmenin de ötesinde öksüz bıraktı.

Vefatının ardından yazdığım ilk yazımın başlığı da "Öksüz kaldık" şeklindeydi. Aradan geçen bir yıl boyunca bu öksüzlüğü çok daha derinden hissettim. İmame olmadan tespih taneleri tespih olmuyor. Dileriz bu boşluk kısa zamanda telafi edilir ve Hocamızın bize açtığı yolda o kutsal davanın hizmetçileri olarak yolumuza yürürüz.

Herkesin Hoca'yı anlattığı şu günde fazla bir söz edecek değilim. Bazen duyguların derinliğinde yaşamak konuşmaktan daha etkili ve anlamlı oluyor. Yarın konuşmamız ve Hocamızı anlatmamız için Allah nasip ederse fırsat buluruz.

Bu duygularda Hocama duyduğumuz özlemi belirtmek istiyor, Allah'tan rahmet, bizlere de O'nun açtığı yoldan sapmadan yürümeyi nasip etmesini diliyorum.Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi