Behçet Cantürk yargısız infaz edildi. “Öldürülecek Kürt İşadamları” listesinin başındaydı adı. Kim hazırladı bu listeyi? Türkiye’yi Muz Cumhuriyeti’ne dönüştürmek isteyenler tabi!

Annesi Ermeni babası Kürt olan Behçet Cantürk, “Çok tehlikeli bir adamdı bu ülke ve bu ülkenin insanı için”, o dönem peşinde koşan ve 1984’te de onu yakalayıp adalete teslim eden Kaçakçılık Daire Başkanı Atilla Aytek ve daha nice namuslu güvenlikçiye göre. Tabi Cantürk beraat etti mahkemede; her çıkarıldığı davada nasıl serbest bırakıldıysa gene salıverildi sokağa! Ya avukatları olağanüstüydü ya da...

Behçet Cantürk, 1981-83 yılları arasında, 12 Eylül yönetiminin gözü altında, Kapalıçarşı’da Ermeni ve Süryanilerle altın ve pırlanta kaçakçılığı da yaptı. Derken, 1983’te Dündar Kılıç ve İsmail Hacısüleymanoğlu’nun gayrimüslim ve Diyarbakırlılar’a, altın ve pırlanta kaçakçılığını ele geçirebilmek amacıyla baskı yapması üzerine, ASALA’nın Kapalıçarşı baskınını örgütledi. PKK’nın silahlanmasını da o sağladı eğer iddialar doğruysa.

Peki 12 Eylül yönetimi, 600 bin kişiyi hapishanelerde çürütürken, gencecik, kandırılmış insanları beslemeyip asarken, işkencenin hasını uygularken Behçet Cantürk ve ailesi nasıl işlerini yürütebildi? Valla Batista’nın Küba’sında, Peron’un Arjantin’inde Meyer Lensky ve Beş Mafya Ailesi nasıl yürütebilmişse, Cantürk de öyle yürüttü herhalde!

Behçet Cantürk’ün öldürülmesinin ASALA, PKK, eroin ya da silahla falan ilgisi yoktu kimilerine göre. Derin devlet eroin ve silah kaçakçılığından yeterince pay almadığı için Cantürk öldürülmüştü. Tıpkı 1996’da öldürülen kumarhaneler kralı, 2 milyar dolar serveti olduğu söylenen Ömer Lütfü Topal gibi. Kumarhane rantından daha büyük pay isteyen derin devlet basmıştı tetiğe o zaman da!

Ahlaksızlığın devletin dört bir yanına el attığı bir dönemdir 1993 sonrası. Devlet DEVLET olabilse, kimilerinin gözünü yasadışı yollardan elde edilen servetler bürümese, Cantürk de, Ömer Lütfü Topal da ve daha nice faili meçhul cinayete kurban giden iş adamları da, bağımsız yargının önüne çıkarılacaktı! Ama darbelerin getirdiği başıbozukluk, düzeni kurtarıyorum derken düzülenin sayısını binlerle çarpan, astığı astık kestiği kestik adamlar, bu ülkeyi, geçici bir süre de olsa, Muz Cumhuriyeti’ne çevirmeyi başardı! Dilerim gün gelir onlar da bağımsız yargının önünde hesap verirler... Ah-ah! Umut fakirin ekmeği; ye Aziz ye!