“Faşiste karşı omuz omuza... Kahrolsun AKP diktatörlüğü... Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz... Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek... AKP’yi diktatörlüğü ile başbaşa bırakıyoruz...”



Yanlış anlaşılmayı baştan önlemek için hemen uyarayım: Bunlar, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda CHP’li milletvekilleri tarafından atıldığı Hürriyet muhabirleri tarafından tespit edilmiş sloganlar...

MHP sözcüsü de, teklifin ‘gayr-ı meşru’ olduğunu söyleyip “TBMM’nin şahsiyetine, Türk demokrasisine ve Türk milletine hakaret edilmiştir” demiş; slogancı CHP’lileri değil Ak Partilileri suçlarken...



Sorunun ne olduğunu biliyoruz: Eğitimde zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasa teklifi... Daha doğrusu, 12 yıllık zorunlu eğitimin ‘kademeli’ yapılacak olması... Eğitim kesintisiz yerine kademeli olunca neden ‘faşizm’ yaygaraları ortalığı kaplıyor, orasını bilmek biraz zor.

Zor, çünkü bugünkünden yalnızca iki düzenleme farklı olacak: Her çocuk artık sekiz değil en az 12 yıl okulda kalacak... Bir de, dört yıldan sonra bazı seçmeli derslerle düz lise eğitimi takviye edilecek...



Eğitimin 12 yıla çıkarılmasına değil de seçmeli dersler yoluyla İmam Hatipler’in orta kısımlarının -biraz dolaylı yoldan ama yine de- yeniden açılacak olmasına bu itirazlar...



CHP’lilerin itirazları neyse de MHP’lilere ne oluyor? Yoksa onlar da din eğitimi konusunda CHP’nin bildik yaklaşımıyla aynı paralelde mi düşünüyorlar?



Aslına bakarsanız İmam Hatip Okulları CHP’nin ilgi alanına girmiyor. Ak Parti’nin kurulduğu günden başlayarak kendi tabanına verdiği sözün yerine getirilmesi bu yeni düzenleme. CHP’lilerin ilgi alanına giren Aleviler’in eleştirilerini karşılamayı amaçlayan bir formül de var yeni düzenlemede; ilk dört yıldan sonra öğrencilere sunulacak seçmeli dersler arasında ‘Alevilik’ de yer alacak.

Dört dörtlük mü yeni reform teklifi? Değil. Olmadığını, öğretime başlangıç olarak tespit edilmiş yaşın, teklif sahibi Ak Parti tarafından, Meclis Genel Kurulu’nda değiştirileceğinin açıklanmasından biliyoruz. Kavga gürültü arasında yanlışlıklar yapılması doğal; yasalaşma süreci yanlışların telâfisine imkân sağlıyor zaten.



Benim açımdan da tam tatmin edici olmayan bir yönü var teklifin; hem de gürültü koparan din eğitimi yönü... Üzerinde çok düşünülmediği ve yalnızca 28 Şubat (1997) sürecinde yapılmış vahşi düzenlemeyi ortadan kaldırma amacı güdüldüğü için yetersiz bir teklif bu. İktidar partisi eskiye rücu etmek yerine, durumu, ‘bütünüyle yeni bir din eğitimi sistemi’ için fırsat olarak değerlendirmeliydi.

Yazdığımı tekrarlamak istemem. Benimsenmesi gereken ikili sistem özetle şudur: Her bakımdan nitelikli, birkaç dili iyi bilen, dini metinlere vâkıf, çağın kafası karışık insanına hitap edebilecek donanımda dinadamları yetiştirecek, ilkokula dayalı ilâhiyat okulları... Çocuklarının daha sağlam dini bilgilere sahip olmasını arzulayan aileleri tatmin edecek, İmam Hatip müfredatından bazı derslerin seçmeli okutulduğu düz liseler...



İmam Hatip Okulları geçmişte önemli işlevler görmüştü; bugünün ihtiyacı, daha ileri bir din eğitimidir.



CHP ile MHP yanlış yolda.