Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Nihayet!.. Bahar!

Nihayet!.. Bahar!

Ne uzun bir kıştı!
Ve ona eklenen uzun bir usanmışlık ve iç karanlığı!
Hele bir ara bahar hiç gelmeyecekmiş gibi oldu ya, bir de Cahit Sıtkı'nın şiirindeki gibi "güneşe âşık çocuk" olarak büyümüş ve o özelliği hiç değişmemiş bana sorun!
Kışın güneş özlemiyle camlardaki buğuyu yalamış bir çocuk büyüyüp yaşını başını iyice aldığında değişiyor mu, sanıyorsunuz!
***

Ama işte sonunda geldi bahar!
Biz her gün acı ve yıkım dolu haberlere uyanırken o bütün aydınlığıyla geliverdi.
Yaşatmanın değerini, sevincin ışıltısını bilmeyenlere bütün bunları anlatmak ister gibi uyandı toprak!
Peki ben baharın geldiğini ilk nasıl anlayıp içselleştiriyorum, derseniz...
Ne uzayan güne bakıyorum, ne nergislere, fulyalara, sümbüllere...
Bir sabah vakti Darıca Eskihisar'da vapur kuyruğuna girdiğimde alıyorum ilk işareti.
Endüstrinin zehirli kollarına terk edilmiş İzmit Körfezi bile mis gibi bahar kokmaya başlamışsa o saat...
Deniz bir göl asudeliği kazanmışsa...
Otobüslerden inenler düşünceli ve uykulu değil de neşeli ve enerjikse...
Tamamdır, diyorum, bahar başlamıştır.
***

Bu sefer de öyle oldu.
Kaptan Şefik Gogen araba vapurundan içeri girip kontağı kapattığımda...
Kocaman bir "oh" çektim!
Kapıyı açıp dışarı çıkışım, montumu giyişim, merdivenlerden üst güverteye çıkıp bir bardak çay almak üzere büfeye yürüyüşüm...
Öyle bir ahenk taşıyordu ki, belki buna "yaşam sevinci dansı" adı verilebilirdi.
Ha! Bu arada Kaptan Şefik Gogen'deki büfe şıklığı ve temizliğiyle dudaklarımı uçuklattı! Hasır sepetlerdeki simit ve poğaçalar, raflara dizilmiş portakal ve nar suları, hızlı ve güler yüzlü servis Bağdat Caddesi kafelerine tur bindiriyordu doğrusu.
Otuz dakika sonra vapur Topçular iskelesine yanaştığında fark ettim: Günlerdir ağrıyan başım da birdenbire sükûnete ermişti! Karın ağrılarımdan eser yoktu.
Kapak indi. Arabalar ve yolcular boşalmaya başladı.
Kontağı çalıştırırken "hoş geldin bahar", dedim içimden, "aç kollarını, geliyorum!"
Ve sağ ayağımı gaz pedalına iyice bastırdım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi